Zekât Topluma Kardeşlik ve Dayanışma Getirir

İstanbul İlim-Der tarafından '40 Hadis Şerhi` konulu bir program düzenlendi.

İSTANBUL - İstanbul İlim-Der tarafından her ay düzenlenen 40 Hadis Şerhi konulu program, Bağcılar Kültür merkezinde düzenlendi. Abdulbari Çelik Hocanın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa konuşmacı olarak katılan Mustazaflar Hareketi kurucularından Sait Şahin, 40 hadisin ikincisi olan Cibril hadisi olarak bilinen İslam`ın temel esaslarını konu alan hadisi anlattı. Hadisin geniş kapsamlı olduğunu belirten Şahin, Cibril Hadisini ümmetin anası olarak bilinen ve İslam Şeriatının çoğunlukla kendisine dayandırıldığı bir hadis olduğunu belirtti. Âlimler sünnetin esasının bu hadiste olduğunu zikrettiklerini söyleyen Şahin, hadis içerisinde bulunan zekât bölümü hakkında bilgilendirmede bulundu.

 

Hz. Cibril Dinimizi Öğretmeye Gelmişti
Şahin konuşmasına şöyle devam etti "Kırk Hadis" halkasının ikinci hadisi olan " Cibril Hadisi" olarak bilinen Abdullah b. Ömer`in, babası Hz. Ömer`den naklettiği hadiste İbni Ömer, şöyle rivayet ediyor: "Bir gün Rasûlallah (sav)in yanında bulunduğumuz sırada âniden yanımıza, elbisesi bembeyaz lekesiz, saçı simsiyah bir zat çıkageldi. Üzerinde yolculuk eseri görülmüyor, bizden de kendisini kimse tanımıyordu. Doğru peygamber (sav)in yanına oturdu ve dizlerini onun dizlerine dayadı. Ellerini de uylukları üzerine koydu. Ve "Ya Muhammed! Bana İslâm`ın ne olduğunu söyle" dedi. Rasûlallah(sav): "İslâm; Allah`tan başka ilâh olmadığına, Muhammed`in de Allah`ın Rasulü olduğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve gücün yeterse Beyt`i hac etmendir" buyurdu. O zat: "Doğru söyledin" dedi. Babam dedi ki: "Biz buna hayret ettik. Zira hem soruyor, hem de tasdik ediyordu."
"Bana imandan haber ver" dedi. Rasûlallah (sav): Âllah a, Allah`ın meleklerine kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanman, bir de kadere, hayrına şerrine inanmandır" buyurdu. O zât yine:
"Doğru söyledin" dedi. Bu sefer:
"Bana ihsandan haber ver" dedi. Rasûlallah (sav):
" Allah`a O`nu görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Çünkü her ne kadar sen onu görmüyorsan da, o seni muhakkak görür" buyurdu. O zat:
"Bana kıyametten haber ver" dedi. Rasûlallah (s.a.s.) "Bu meselede kendisine sorulan, sorandan daha çok bilgi sahibi değildir" buyurdular.
"O halde bana alâmetlerinden haber ver" dedi. Peygamber (sav):
"Câriyenin kendi sahibesini doğurması ve yalın ayak, çıplak, yoksul koyun çobanlarının bina yapmakta birbirleriyle yarış ettiklerini görmendir" buyurdu. Babam dedi ki: Bundan sonra o zat gitti. Ben bir süre bekledim. Sonunda Allah Rasûlü bana: "Ya Ömer! O soru soran zatın kim olduğunu biliyor musun?"dedi. "Allah ve Rasûlü bilir" dedim.
"O Cibrîl`di. Size dininizi öğretmeye gelmişti" buyurdular."
Hadisin özellikle zekât ve Müslüman tebliğci bölümü üzerinde duran Şahin " Müslümanların bu hadisi çok iyi anlamaları ve ona göre amel etmeleri gerekmektedir. Bu hadisle Cebrail (a.s) İnsanlara İslam'ın temelini gösterdi. Bu hadis imanı ve İslamı esas alan bir hadistir. Cebrail aleyhisselam insan suretinde peygamberimizin yanına gelerek ona imanın şartları, İslam`ın şartları gibi dinin temellerini öğretmiştir." diyerek Müslümanların bu hadisi iyi anlamaları ve hayatlarına yorumlama konusunda dikkatlici incelemeleri gerektiğinin altını çizdi.

 

Zekât Kulluğun İmtihanı İçin Farz Kılındı
Zekât konusunda açıklamalarda da bulunan Şahin, " Zekâtı verilmiş bir malın hesabı temiz bir mal olarak verilmesi kolay olur. Ama o malın kirlilikleri hakkı verilmemiş olanı hesabı ağırlaşmış olur. Allah zekât verilen malı arttırır. Sadaka verilen malı arttırır. Zekât faizi mahveder. Allah zekâtı farz kılarken, kulların kulluğunu imtihan etmek için farz kaldı. Kapitalist düzen insanları çalıştırıyor. Kapitalizmin servet sahipleri onların kazandıklarını onların sırtından yiyor. Ve bunu da faiz üzerine oturtmuşlar. Sen çalış ben yiyeyim şeklinde bir düzen oturtmuşlar. Bu kapitalizm düzeni dünyada insanlığın başına bela olmuştur. İslam dünya malı üzerinde insanlığa huzur reçetesini zekâtla ortaya koymuş. Üstad Bediüzzaman'ın dediği gibi zenginden fakire şefkat iniyor. İyilik iniyor, ihsan iniyor, yardım iniyor. Üst tabakadan alt tabakaya böyle şefkat inen bir toplumun alt tabakası fakiri de elbette ki zengine saygı besler. Üst tabak alt tabakaya sevgi alt tabakada üst tabakaya saygı gösterir. Hürmet ve itaat gösterir. Yani zekât üst tabakanın alt tabakaya aktarımıdır. O yüzden alt tabakada zekat vereni sever." diyerek bu sevginin peşinden de toplumda bir kardeşlik ve dayanışma geleceğini belirtti. ( Mehmet Laçin - İLKHA )

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İslam Ve Kuran Haberleri

2025 hac kayıtları 15 Kasım'a kadar yapılabilecek
"Gıdada haram ve helale dikkat edilmemesi toplumsal çöküntüye neden olur"
Kazasının olup olmadığıyla ilgili şüphesi bulunan kimsenin durumu
Kurban edilen hayvan kanının alna sürülmesi doğru mudur?
Namazda gözleri kapatmak mekruh mudur?