Uzun zamandır ümmet, çetin bir kışı iliklerinde yaşıyor. Gerek Türkiye'de gerek İslam ümmetinin diğer coğrafyalarında bu kış kendisini fazlasıyla gösteriyor. Yirmi birinci asrın Müslümanları olarak payımıza çile, kan, ihtilaf, mazlumiyet düşmüş. Başımıza gelen bizim kendimize et/ek-tiklerimizdir. Seran ser ümmeti, ümmetin derdini ele alma durumunda değilim. İçinde hayatımızı idame ettiğimiz bu coğrafyayı, lafı uzatmayayım; türevleri, bileşenleri, grileşenleri ve zifirileşenleriyle CHP/HDP'yi ele almak istiyorum.
Zahirde iki farklı kulvar, yol, parti gibi görünen batında, hakikatinde birbirlerinin ideoloji ikizleri olanların zaman zaman birbirlerine göz kırptıkları sizin de malumunuzdur. Fakat abartısız ve tarafsız belirteyim ki ikizler bile bu kadar birbirine benzemez. Siz de takdir edersiniz ki ikizlerin birbiriyle benzerlikleri ekserde fizikten öteye geçmiyor. Peki, CHP/HDP ve illegal sol örgütlerin ortak yönleri aynı yumurtanın ikizlerinin benzerlikleriyle çok ötede, tabir yerindeyse aynı fabrikada aynı makinadan çıkmış ürünler gibi değiller mi? Cevabınızı en iyisi siz en sona bırakın.
Sol, laik, kafatasçı ve İslam'a tahammülsüz cephe, dışarda ayrı gayrı görünseler de bir olduklarından ben baştan müsaadenizle onları tek tek değil de “tüm” olarak belirteceğim. Tabi yine de örneklendirmeleri yaparken bu zihniyetin piyasadaki aktif temsilcileri olan Chp/hdp esas alınmazsa ayıp olur.
Tümü kendisini milliyetçi, halkçı ve birleştirici olarak tanıtır. Hâlbuki dünden bu güne ırkçılık yaparak Müslümanları birbirinden ayrıştırma ve birbirine düşürme pratiğinde bir numara olmuşlardır. Halktan maksat kastettikleri de kendi ideolojilerine inananlardır. Tüm halklar bir yana kendileri bir yanadır.
Tümü dinin etkisini kırıncaya kadar dine saygılı(!) ve dinlere eşit(!) mesafededir. Ondan sonra dinin baş düşmanı olurlar. Fakat bu din düşmanlıkları ve dine karşı mücadeleleri İslam'la sınırlı kalır. Hatta öyle ki ağabey konumundaki CHP kuruluş yıllarında camileri kapatıp ahırlara ve depolara çevirmekle meşhurken küçük kardeş konumundaki HDP/KK de bir yandan eylemlerinde camileri yakmakla diğer yandan kiliseleri imar etmekle meşhur olmuşlardır.
Tümü de Müslümanlara karşı büyük bir kin besleme potansiyeline sahiptir. Müslümanlara karşı besledikleri bu kin ve nefretlerini farklı sebeplerle ağızlarından akıtmaktan geri durmamışlar. Nefretleri fiiliyata dönüştüğünde ise vahşet ve katliamlara imza atmışlardır. İdeolojilerine inanmayanlar, eylem ve fiiliyatlarına “hayır” diyenleri katletmekten geri durmamışlar. İskilipli Atıf Efendinin idamı, Zilan katliamı, Rize'nin bombalanması, Şeyh Said Efendi ve arkadaşlarının idamı, Susa Camii Katliamı, Başbağlar Köyü Katliamı, Karacadağ Mayın Katliamı, Roboski, 6-8 Ekim Kobané bahaneli katliam ve Dürümlü…
Söz konusu zihniyetin bunlar gibi mazlumların, Müslümanların kanını dökerek tarihe not düşürdükleri katliamların haddi hesabı yoktur.
Bu vahşet ve katliam pratiği dün de bu gün de Kürt, Türk ayrımı yapmamış; muhalif görülen herkes; katledilmesi, yok edilmesi gereken bir potansiyel olarak görmüştür. Bunların tümü ne Türklerin ne Kürtlerin dostudur. Aslında bunlar Türklerin ve Kürtlerin düşmanı da değildir. Yani?
Yani, bunlar tüm olarak batının, Avrupa'nın, israil'in, Rusya'nın, emperyalistlerin dostudurlar, İslam'ın ve Müslümanların düşmanıdırlar. Yani Müslüman Türkün, Müslüman Kürdün, Müslüman Arapın, Müslüman olan her rengin ve ırkın düşmanıdırlar.
Tümünün İslam'ın kokusunun geldiği tüzel ve gerçek kişilere karşı büyük bir alerjileri vardır.
Laiklik ve içki en büyük ortak kırmızı çizgileridir. Şeriat en büyük fobileridir.
İmam-Hatip, Diyanet, Din Kültürü ve Ahlâk bilgisi dersi, çarşaf, örtü, tesbih, medrese, cami haz etmedikleri hususlar olmakla birlikte medeni uygarlığa(!) ve –hayvani- özgürlüklere karşı en büyük engel olarak gördüklerinden onlara göre ilk fırsatta ortadan kaldırılmaları elzem hususlardır.
KESK tümünün ortak kuruluşu, açıklık ve saçıklık en ulaşılmaz buluşları, LGBT gibi sapıklıklar ortak aşklarıdır. Demokrasi onlardan yana tekeri döndürdüğü müddetçe vazgeçilmezleridir. Hangisi zorda kalırsa diğeri onun can simididir. Benzerlik ve yakınlıkları o kadar fazla ki “HDP için Kürtlerin CHP'si” sözü dilde dolaşıp durur. Bu arada CHP için Türklerin HDP'si ya da Kandili denilse yeridir. Hadi şimdi siz söyleyin biri CHP'nin Kürt versiyonu, diğeri HDP'nin Türk versiyonu değil mi?
Meclisteki Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili ilk turda CHP'nin HDP'lilerin lehinde “hayır” demesini şimdi anladınız mı? Biri Zilan diğeri Dürümlü gibi en vahşi katliamlarla tarihe imza atmış aynı yumurtanın fikir ikizleri işte. Al CHP'yi vur HDP'ye birbirine hayırlı olsun. Zilan'dan Dürümlü'ye kadar yapılan katliamlarda ölenleri rahmetle anarken, Rabbim başta acıları taze olan 8 dul kadın ve 36 yetimle beraber diğer mazlumların hakkını da zalimlere bırakmasın.