Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın zina konusunda, "Avrupa Birliği sürecinde yanlış yaptık" özeleştirisinin ardından gündeme gelen zinaya ilişkin yasal düzenlemeler hakkında değerlendirmelerde bulunan Muş Alparslan Üniversitesi Temel İslam Bilimleri Doç. Dr. Murat Kayacan, zinanın Kur’an’da yasaklandığını ve toplumu çökerten bir illet olduğunu söyledi.
İslam’a göre zinanın sadece evli insanlar arasında gerçekleşen bir durum olmadığını belirten Kayacan, “İslam’a göre zina kadın ile erkeğin bir araya gelmesi, gayri meşru bir şekilde ilişkide bulunmasıdır. Bunun dışındakiler de suçtur. Örneğin bunun kategorileri var. Evli olanların birbiriyle gayri meşru ilişkide bulunmaları, evli ve bekar olanın gayri meşru bir şekilde ilişkide bulunması hatta 2 erkek arasında gayri meşru ilişkilerin bulunması gibi sapkın ilişkiler var. Bunların hepsi gayrimeşru ve haram ilişkilerdir. Bütün toplumlarda en çok sorun edilen bir kadın ile bir erkeğin gayri meşhur ilişkide bulunmasıdır.” dedi.
“Asıl olan hukuki ve kayıt altına alınmış evliliklerdir”
Olması gerekenin hukuki ve kayıt altına alınan evlilikler olduğunu ve bunun dışında kalan ilişkilerin toplumu ifsat ettiğini belirten Kayacan, zinanın da toplumu çökerttiğini söyleyerek, “Kur’an-ı Kerim’de büyük günahlar sayılıyor. Tevrat’ta da Evâmir-i Aşere denilen yasaklar söz konusudur. Sadece İslam’da değil diğer dinlerde de gayri meşru ilişkiler kötü görülmüştür. İnsanlar gayrimeşru ilişkilere girişirler. Asıl olan hukuki ve kayıt altına alınmış evliliklerdir. Bunun dışında ki ilişkiler toplumu ifsat eder. Zina toplumu çökerten bir şeydir. Çünkü kimin kimle bir araya geldiği, hangi çocuğun kimden olduğu sorunu ortaya çıkar. Toplumda büyük bir güven sorunu tezahür eder. İnsanlar eşlerine güvenemez hale gelir ve bunların doğurduğu olumsuz sonuçlar da toplumu adeta bitirir. Gayri ahlaki unsurları teşvik eden çevrelerin temel amacı toplumun çözülmesini sağlamak ve kötü kimseler tarafından elle tutulur hale getirmektir. Toplumlar eğer ahlaklarını muhafaza ederlerse onların varlıkları daha uzun süreli olur.” ifadelerini kullandı.
“Özellikle öğrenciler arasında flört meseleleri artmıştır”
Evlilik ihtiyacının meşru yollarla giderilmediği takdirde insanların gayrı meşru yollara kaydığını ifade eden Kayacan, evliliğin teşvik edilmesi gerektiğini dile getirerek, “Genç yaşta evlilik teşvik edilmelidir. Özellikle 18 yaş ve üstü evlilik için daha uygun olur. Bu temel bir ihtiyaçtır. Bunun meşru yollarla giderilmesi gerekir. Yoksa insanlar yanlışa ve günaha meylederler. Bunlardan birisi de flörttür. Maalesef insanlar bu kabul edilemez uygulamayı hayata geçirmektedirler. Özellikle öğrenciler arasında flört meseleleri artmıştır. Bunlarda evliliği bitiren şeylerdir. İnsanlar evlenmeden de bu tür şeylerin olabileceğini düşünürlerse sağlıklı bir toplum olmaktan uzaklaşırız.” şeklinde konuştu.
“Zina yasaklanmalıdır ve cezaya tabi tutulmalıdır”
Son olarak Kur’an-ı Kerim’de zinanın cezasının belli olduğunu ve sağlıklı bir toplum için zinanın yasaklanması gerektiğini söyleyen Kayacan, “Kur’an-ı Kerim’de zina yasaklanmıştır ve cezası da bellidir. Bu cezayı dikkate alacak şekilde yasaların çıkarılması uygun olur. Türkiye’nin büyük çoğunluğunu Müslümanlar oluşturmaktadır. Haliyle bunların cezalandırılması ve mükâfatlandırılmasında Kur’an-ı Kerim’e uygun olmalıdır. Şu an mevcut yasalara göre buna bir ceza verilmemektedir. Türkiye’de eşitlik meselesi gibi tartışmalar yaşanıyor ve bu cezalar maalesef kalktı. Bunda Avrupa Birliği süreci de etkili oldu. Süratle bu mesele gözden geçirilmelidir. Daha sağlam daha uzun soluklu bir toplum kurabilmemiz için muhakkak zina yasaklanmalıdır ve cezaya tabi tutulmalıdır.” diye konuştu.
İLKHA