1935`ten bu yana müze olarak kullanılan Ayasofya`nın, İstanbul`un fethi ile cami olmasından ve Fatih Sultan Mehmet`in Ayasofya Vakfkiyesi`nde yer alan “Kim vakfiyeyi değiştirirse Allah`ın laneti onların üzerine olsun” sözlerinden ötürü cami olmasını destekleyen siyasetçiler, dernekler ve sivil toplum kuruluşları Akit`e konuştu.
ERDOĞAN: AYASOFYA`NIN CAMİ FONKSİYONU İADE EDİLMELİDİR
Halkın Sesi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erol Erdoğan, Vakıflar Genel Müdürlüğü`nün 2012 Mihraplar Takvimi`nde Ayaofya`yı cami olarak yazmasını tarihi anlamda doğru bir iş olarak nitelendirerek, “Ayasofya`nın cami fonksiyonu, bundan sonra tarihi değeri, tarihi mirası korunarak kesinlikle iade edilmelidir. Ayasofya sadece Cuma için değil bütün namazlar için kullanılır olmalıdır” dedi. Ayasofya`nın sadece Müslümanlar için değil, bütün dünyadaki diğer dinler, tarihçiler ve sanatseverler için de önemli bir mekan olduğunu belirten Erdoğan, “Bu yüzen diğer bütün camilerden belki biraz daha hassas olacak şekilde olabilir, Bu tarihi miras kısmı daha özenle kullanılmalıdır. Gezmek isteyen, müze kısmını görmek isteyen insanlar için de daha hassas olunmalıdır” şeklinde konuştu. “Vakıflar Genel Müdürlüğü söz konusu belgede Ayasofya`yı cami olarak yazması tarihi açıdan doğru bir şeydir” diye sözlerine devam eden Erdoğan, aslında bütün vakıfların kayıtlarında Ayasofya`nın cami olarak yazılmasının gerektiğini, dinin de bunu öngördüğünü söyledi. Erdoğan, Vakıflar genel Müdürlüğü`nü tebrik ettiğini belirterek, “Ayasofya`nın cami fonksiyonunun iadesi gerekir. Bunda geç de kalındı” diye konuştu.
ŞENOCAK: AYASOFYA BEHEMEHÂL CAMİ OLMALIDIR
Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak ise Ayasofya`nın Fatih Sultan Mehmet`in vakfiyesinde “Ebedi olarak cami kalacak” diye geçtiğini söyleyerek, “Ayasofya sadece vakıf eserlerinde değil Fatih Sultan Mehmet`in de vakfiyesinde ‘Ebedi olarak cami kalacak` diye zaten mevcuttur. Bu vesileyle Ayasofya necip Türk milletinin nesillere bir armağanıdır” diye konuştu. Ayasofya`nın bir an önce ibadete açılması gerektiğinin de altını çizen Şenocak, “Bir an önce ibadete açılmalı ve İslami değerler oraya hakim kılınmalı. Bu vesileyle Din-Bir-Sen olarak Ayasofya`nın behemehal cami olarak açılmasından yanayız” dedi. Şenocak, İstanbul`un fethi ile birlikte cami olarak ibadete açılmış bir mabedin sonradan müzeye çevrilmesinin hak olan bir şeyin gaspı olduğunu kaydederek, hükümetten bu konudaki beklentilerini dile getirdi. Şenocak, “Ayasofya bu necip millete cami olarak armağan edilmiştir, Fatih`in vakfiyesine sadık kalacak hizmeti hükümetten bekliyoruz” dedi.
TURHAN: AYASOFYA İBADETE AÇILACAĞI GÜNÜ BEKLİYOR
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkanı Salih Turhan da, Vakıflar Genel Müdürlüğü`nün takviminde Ayasofya`nın “cami” olarak tanımlanmasını malumun ilanı olarak değerlendirdi. Ayasofya`nın cami olarak ibadete açılması yönünde atılacak bütün adımları canı gönülden desteklediklerini ifade eden Turhan; “Geçtiğimiz aylarda Sümela Manastırı`nda 88 yıl sonra ilk kez ayin yapılması, devletin aktardığı 3 trilyonluk bütçe ile restore edilen Van`daki Akdamar Kilisesi`nde de ayinlere başlanması, gözleri 76 yıldır Kur`an`a hasret bulunan Ayasofya`ya çevirdi. Bilindiği gibi 1934 yılından bu yana Bakanlar Kurulu kararıyla müze olan Ayasofya, ibadete kapalı bir şekilde duruyor. Fatih`in bizlere emaneti olan ve hakkın batıla galebesinin simgesi olan Ayasofya ibadete açılacağı günü bekliyor” dedi.
PARLAK: İSABETLİ BİR KARAR
Alperen Ocakları Başkanı Ahmet Kürşat Parlak da, Ayasofya`nın “cami” olarak tanımlanmasının isabetli bir karar olduğunu söyledi. Ayasofya`nın ibadete açılması yolunda atılacak her türlü adımı destekleyeceklerini ifade eden Parlak, kararlılıkla bu amacın arkasında durulması gerektiğini belirtti. Parlak, sözlerinin devamında, Alperenler olarak yıllardır Ayasofya`nın cami olması için mücadele verdiklerini söyledi.
FATİH SULTAN MEHMET`İN AYASOFYA VAKFİYESİ
Fatih Sultan Mehmet Han`ın 1 Haziran 1453`te kaleme aldığı Ayasofya Vakfiyesi şöyle diyor: “İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya`yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse, onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi`nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah`ın, Peygamber`in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allah`ın azabı onlaradır. Allah işitendir, bilendir.
Fatih Sultan Mehmet Han. 1 Haziran 1453”
YENİAKİT