Ambalaj atıklarının yanı sıra toprak kirliliği, hava kirliliği, su kirliliği, ses kirliliği, radyoaktif kirlenme ve ışık kirliliği Türkiye’de olduğu gibi dünyanın ortak sorunu olmaya devam ediyor.
Dünyada nüfusun artması ve bu nüfusun ihtiyaçları, insan eliyle kirliliği hızlandırmasının yanı sıra, çevrenin kirlenmesi, ekosistemin dengelerini bozarak iklimsel değişikliklere de sebep olduğu bilinmektedir. Öte yandan, çevre kirliliği doğada yaşamını sürdüren tüm canlılara da zarar veriyor.
Şırnak’ta, tarımda kullanılan zirai ilaç ambalajlarının doğaya bırakılması çevre kirliliğine neden oluyor.
Zirai ilaç ambalajları tarımda kullanıldıktan sonra arazi, nehir, akarsu ve su kanallarının yanına bırakılıyor. İnsan ve hayvanların yararlandığı su kaynaklarına karışan zirai ilaç ambalajları, insan ve hayvan sağlığının yanı sıra doğa açısından da büyük tehdit oluşturuyor.
Ziraat mühendisi Ebubekir Çağlın, ülkede tonlarca zirai ilaç kullanımının olduğunu ve bazı çiftçilerin ilaç ambalajlarını tarla başına, su kaynaklarının kenarına bırakmasının tehlike oluşturduğunu söyledi.
Atık ambalajların doğa, insan ve hayvan sağlığını tehdit ettiğini ifade eden Çağlın, “Bu ilaçlar insan ve hayvanların yararlandığı suya karışabiliyor. İlaçlar toprağa karıştığı zamanda, bu da toprak altı canlılarına zarar verebiliyor. Gaz haline gelen ilaçlar var, hava yoluyla insan ve hayvanlara zarar verebiliyor. Bitkilere zarar verebilen ilaçlarda var. Bunlar sağlığa da zara verebilir.” dedi.
Çağlın, “Çevre kirliliğinin önlenebilmesi için belediye, kaymakamlık veya valilik aracılığıyla zirai ilaç bayileri ve çiftçilerle bir araya gelinip zirai atık merkezleri oluşturulabilir. Çiftçilerimiz kullandığı zirai ilaçların ambalajlarını belirli bir karşılık veya gönüllü olarak geri dönüşüme kazandırılmak üzere buraya bırakılabilir. Benim fikrim, doğa kirliliğine engel olabilmek için teşvik amaçlı belirli bir maddi karşılıkla bu yapılabilir” diye konuştu.