Sevenlerinin diliyle Hacı Mirza Tetik
Hakkın rahmetine kavuşan Siirt'in önde gelen kanaat önderlerinden Hacı Mirza Tetik’i tanıyanlar, onun sadık bir dost, cömert, çok Kur’an okuyan, Allah’ın ve onun Resulünün davasına sahip çıkan ve insanları Allah’ın dini üzerinde hayat sürmelerini sağla
Siirt'in önde gelen kanaat önderlerinden 80 yaşındaki Hacı Mirza Tetik, hakkın rahmetine kavuştu. Sevenleri tarafından salâvatlar eşliğinde şeyh Süleyman mezarlığında defnedilen Tetik’in yakınları, Ulus Mahallesi Nebi Camii yakınlarında kurdukları taziye çadırında taziyeleri kabul ediyor. Tekik’in hakkın rahmetine kavuştuğunu duyan bölgenin alimleri, kanaat önderleri, siyasiler ve binlerce kişi, taziye yerine adeta akın ediyor.
Hacı Mirza Tekik’in her zaman hakkın ve Mustazafların yanında olan bir şahsiyet olduğunu sbelirten seveneri, Tekik’in ömrü boyunca Allah ve Resulünün yolunu takip ettiğini ifade etti.
Mustazaflar Cemiyeti camiasına yakınlığıyla bilinen Hacı Mirza Tetik’in, ilerlemiş yaşına rağmen İslami hizmetlerden hiç bir zaman geri durmadı.
Ayrıca Mirza Tekik, eski Paralel Yapı’nın mağduru ve aynı zamanda Hizbullah davasından yıllarca haksız yere cezaevinde yatan bir zattır.
Siirt'in tanınmış kanaat önderlerinden ve Dédera aşiretinin lideri Hacı Mirza Tetik’i anlatan alim ve sevenleri, onun tek gayesinin, insanların İslami bir hayat yaşamalarını sağlamak olduğunu ve yeryüzünde Allah’ın şeriatının hakim olması için hayatı boyunca çaba sarf ettiğini vurguladılar.
“Kesinlikle adaletten şaşmazdı”
Hacı Mirza’nın en büyük çocuğu olan Mehmet Tekik, babasının ömrü boyunca sürekli iyi insanlarla birlikte olduğunu ve onları hep sevdiğini ifade ederek, “Ben küçükken o bana Kur’an okumayı öğretti. Dağlarda göçebe hayatı yaşarken bile, babam sürekli Kur’an okurdu ve bize de Kur’an’ı öğretti. Babam kavgalı olan insanları hep barıştırır, arabuluculuk yapardı. Babam ağa olmasına rağmen kesinlikle adaletten şaşmazdı. Gerçekten Allah ve Resulünü çok seven ve onların takipçisi olan şeyhler, alimler ve ne kadar salih biri varsa onlarla birlikteydi, onları severdi.” şeklinde konuştu.
“Babam gibi Allah ve Resulünün yolunu sürdüreceğim”
Babasının salih yaşantısını kıskandığını belirten Tekik, “Babam takva misaliydi. Babam hiçbir zaman teheccüd namazlarını kaçırmazdı. Babam vefat gecesinde bile teheccüd namazını kıldı, öyle vefat etti. Babam bu istikamette olduğu için onunla iftihar ediyorum. Babamın hep gönlü Müslümanlardan yanaydı. Babam bize, çevresine, akrabalarına, aşiretine ve herkese sürekli Allah ve Resulünün dışında hiçbir sevginin kendilerini kurtarmayacağını hatırlatırdı. Babam örnek timsaliydi. Babamın imanına ve sadakatine hep hayran kalmışımdır. Ömrüm boyunca babam yolu olan Allah ve Resulünün yolunu sürdüreceğim.” dedi.
“Hacı Mirza zor zamanlarda her şeyini İslam yolunda feda etti”
Hacı Miraz Tekik’in 25 yıllık yakın arkadaşı olan bölge alimlerinden Molla Abdurrahman İçlek, Hacı Mirza’nın çok iyi bir insan olduğunu, gayesinin Allah rızası olduğunu ve bu uğurda mücadele ettiğini vurgulayarak, “25 senedir onu tanıyorum ve her şeyi Allah ve onun rızası içindi. Hacı Mirza kimi severse Allah için sever, kimden kızarsa da yine Allah için kızardı. Hacı Mirza zor zamanlarda her şeyini İslam yolunda feda etti. Hep iyi insanlarla birlikteydi. Gayesi Allah’tı. Müslümanları çok sever, hep onlarla birlikteydi. Çok cömert bir insandı. İnsanlar arasında sürekli sulh ederdi. Bizler ondan razıyız, Allah’ta ondan razı olsun.” ifadelerini kullandı.
“Hacı Mirza, zamanın Ebu Bekir’iydi”
Hacı Mirza’yı tanıyan bölgenin kanaat önderlerinden Molla Osman Teyfur ise, şunları söyledi:
“Hacı Mirza, zamanın Ebu Bekir’iydi. Hacı Mirza, bu zamanda Allah’ın ve onun resulünün davasına , İslam’a sahip çıktı. Allah’ın dostuydu, Allah’ın dostlarıyla dosttu. Herkes Müslümanlara kapısını kapattığı zaman bile o kapısını kapatmadı. Müslümanlara sahip çıktı. İyi insanlarla arkadaşlık ederdi. Müslümanlara düşmanlık yapıldığı zaman bile o dostluk yapardı. Onun bu davranışından dolayı bizler çok sevinirdik. Cömertliğiyle her yere nam salmıştı. Daha çocukluğum zamanında bile onun ismini cömertlikle duymuştum. Çok hayalı bir insandı, hayasızlıktan nefret ederdi. Şeref ve izzet sahibiydi. Her zaman Allah’a ibadet ederdi. İnsanların da Allah’ın dini üzerinde hayat sürmelerini isterdi. Bu uğurda ömrünü geçirdi. Allah yolunda zindana da düştü. Bizler ondan razıyız, Allah’ta ondan razı olsun.”
“Tek isteği, yeryüzünde Allah’ın şeriatının hakim olmasıydı”
Mirza’nın Müslümanları çok sevdiğini dile getiren Mirza’nın yeğeni Ali Tekik, “1962 yılında babam vefat ettiği zaman amcam hacı Mirza bize sahip çıktı. Bizi büyüttü ve evlendirdi. Kesinlikle dünya malına meyletmezdi. Çok takvalı bir insandı. Çok cömertti, Müslümanların zor zamanlarında kesinlikle onları yalnız bırakmadı, hep yanlarında oldu. Sadece iyiden, doğruluktan yanaydı. Hep Müslümanlar için iyi şeyler arzulardı. Müslüman kardeşlerine yardım eder, kendisi aç kalırdı. İslam’ı ve Müslümanları savunduğu için İslam düşmanları tarafından dışlanırdı. Ağalık yaptığı sırada da sürekli sulh işleriyle uğraşırdı. İslam ile tanıştıktan sonra İslam düşmanları tarafından hedef haline geldi. Tek gaye ve amacı, İslam’dı ve yeryüzünde Allah’ın şeriatının hakim olmasıydı. Bu dava üzerine hakkın rahmetine kavuştu.” açıklamasında bulundu. (M.Fatih Akgül-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.