“Şeyh Said ve arkadaşlarının mücadelesi İslamî bir mücadeleydi”

“Şeyh Said ve arkadaşlarının mücadelesi İslamî bir mücadeleydi”

Bingöl Kalem Derneği, Şeyh Said Hazretlerinin idam edilişinin 91’inci yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada, Şeyh Said ve arkadaşlarının mücadelesinin İslami bir mücadele olduğu vurgulandı.

Bingöl’de faaliyetlerini yürüten Kalem Der, Şeyh Said Hazretleri ve 46 dava arkadaşının idam edilişlerinin 91’inci yılı münasebetiyle yazılı bir açıklama yayımladı.

“28 Haziran 1925'te 46 arkadaşıyla birlikte katledilen Şeyh Said'i şahadetlerinin 91.yıldönümünde rahmetle anıyor, onları idam sehpasına götürenleri ise lanetliyoruz.” denilen açıklamada Şeyh Said Efendi’nin idam edilmeden önce söylediği, “Muhakkak ki benim ölümüm Allah'ın dini olan İslam'ın hâkim olması içindir.” söz hatırlatıldı.

Açıklamada şöyle denildi: “Şeyh Said ve arkadaşlarının mücadelesi İslamî bir mücadele idi. Onların sevdası milliyetler ve uluslar üstü, dünyadaki tüm İslam toplumları içerisinde küfür, şirk ve emperyalist tağutî rejimlere karşı İslam'ın tevhid bayraktarlığını dimdik ayakta tutan bir ilham kaynağıdır. İslam dünyasının kan revan içinde paramparça olduğu günümüzde böyle kahraman önderlere ihtiyaç vardır.”

Açıklamada, “Bu büyük İslam mücahidi ve şehidinin Rabbi ile buluşma esnasında dile getirdiği ‘Değersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem Allah ve din içindir' sözleri, O'nun inancı ve karakteri zillet altında yaşamaya tahammül edecek bir inanç ve yapıda olmadığını göstermiştir. Şeyh Said kıyamı; hem kapsamı, hem etkisi, hem de İslamî vurgusu açısından bu topraklar üzerinde son yüzyılda gerçekleştirilen en önemli İslami direniş hareketidir.” ifadelerine yer verildi.

İslamî davayı sahiplenen Müslüman halkın şerefli önderlerinin zilleti kabul etmedikleri, zulme rıza göstermedikleri için zalimler tarafından katledildiği belirtilen açıklamada, “Kemalist ve laik sistem sadece Şeyh Said ve arkadaşlarını idam etmekle kalmamış, “Bu topraklar üzerinde yaşayan, İslami davayı sahiplenen Bediüzzaman Said-i Nursi, İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Esad Erbilli, Seyyid Rıza ve daha nice âlim ve önderleri zindanlarla, tehcirlerle, idam sehpalarıyla yüz yüze getirmişlerdir. Müslüman halkın şerefli önderleri zilleti kabul etmedikleri, zulme rıza göstermedikleri için zalimler tarafından katledilmişlerdir. Yaşanan zulüm furyasına İlay-i Kelimetullah adına başkaldırıp, onurlu direnişçiler olan başta Şeyh Said olmak üzere tüm önderlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz.” denildi.

Devlet geçmişi ile yüzleşmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, “İstiklal Mahkemeleri tutanakları, TBMM arşivi, Genelkurmay arşivi biran önce açılmalıdır. O dönemdeki katliamlarla ilgili maddi gerçekler tüm yönleriyle ortaya çıkarılmalıdır. Halkımızın nezdinde saygınlığı olan Şeyh Said ve arkadaşlarının hain ve isyancı olarak tanıtılmasından vazgeçilmelidir ve saygınlıkları korunmalıdır. Şeyh Said ve arkadaşları ile Bediuzzaman Said Nursi başta olmak üzere kabirleri halktan gizlenenlerin, mezarlarının nerede olduğu açıklanmalı ve halkın ziyaretine açılmalıdır.” diye belirtildi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.