Şeytanın Hileleri - 4
Resulullah Efendimiz (s.a.v) ile şeytan arasında geçen ve Ashab-ı Kiram`ın da şahit olduğu diyaloğun 3. bölümü olan ‘ Şeytan Kimlerle Nasıl Musallat Olur!` bölümünü geçen hafta yayınlamıştık.
ŞEYTANIN NAMAZ KILANLA SAVAŞI
İblis namaz kılan Müslümanlar hakkında Resulullah (s.a.v)’a şunları söyledi:
- Ya Muhammed, namazı an be an tehir edilince onu da anlatayım. O her ne zaman ki namaza kalkmak ister, tutarım. Ona vesvese veririm ve derim ki; “henüz vakti var. Sende meşgulsün. Hele şimdilik işine bak, sonra kılarsın.” Böylece o, vaktinin dışında namazını kılar ve bu sebepten onun kıldığı namaz yüzüne atılır. Şayet o kimse beni mağlup ederse ona insan şeytanlarından birini yollarım. Böylece onu vaktinde namaz kılmaktan alıkoyar. O, bunda da beni mağlup ederse bu sefer onun hesabını namazında görmeye bakarım. O namazın içinde iken ; “sağa bak, sola bak” derim. O da bakar. O ki böyle yaptı yüzünü okşar alnından öperim. Bundan sonra ona; “sen ebedi yaramaz bir iş yaptın. Derim ve böylece onun huzurunu bozarım. Sende bilirsin ki ya Muhammed, her kim namazda, sağa ve sola çokça bakarsa, Allah onun namazını kabul etmez. Bunda da ona mağlup olursam yalnız başına namaz kıldığında yanına giderim. Ve ona; çabuk çabuk kılmasını emrederim. O da, başlar namazını çabuk çabuk kılmaya. Tıpkı horozun, gagası ile yerden bir şeyler topladığı gibi.
Bu işi yaptırmakta da ona başarı kazanamazsam bu sefer, cemaatle namaz kılarken onun yanına varırım. Orada başına bir gem takarım. Başını imamdan evvel secdeden ve rükûdan kaldırırım. İmamdan evvel de secde ve rükû yaptırırım. İşte o böyle yaptığı için, kıyamet günü, Allah onun başını eşekbaşına çevirir. O kimse bunda da beni yener ise bu defa ona namazda parmaklarını çıtlatmasını emrederim. Böylece o beni tesbih edenlerden olur. Ama bu işi ona namaz içinde yaptırmaya muvaffak olursam. Bunda da mağlup olursam, bu sefer ona tekrar giderim. Namaz içinde iken burnuna üflerim. Ben üfleyince, o esnemeye başlar. Şayet o, bu esneme esnasında elini ağzına kapamazsa onun içine küçük bir şeytan girer, dünya hırsını ve dünyevi bağlarını çoğaltır. İşte bundan sonra o kimse hep bize itaat eder. Sözümüzü dinler. Dediklerimizi yapar.
- Ya Muhammed, namazı an be an tehir edilince onu da anlatayım. O her ne zaman ki namaza kalkmak ister, tutarım. Ona vesvese veririm ve derim ki; “henüz vakti var. Sende meşgulsün. Hele şimdilik işine bak, sonra kılarsın.” Böylece o, vaktinin dışında namazını kılar ve bu sebepten onun kıldığı namaz yüzüne atılır. Şayet o kimse beni mağlup ederse ona insan şeytanlarından birini yollarım. Böylece onu vaktinde namaz kılmaktan alıkoyar. O, bunda da beni mağlup ederse bu sefer onun hesabını namazında görmeye bakarım. O namazın içinde iken ; “sağa bak, sola bak” derim. O da bakar. O ki böyle yaptı yüzünü okşar alnından öperim. Bundan sonra ona; “sen ebedi yaramaz bir iş yaptın. Derim ve böylece onun huzurunu bozarım. Sende bilirsin ki ya Muhammed, her kim namazda, sağa ve sola çokça bakarsa, Allah onun namazını kabul etmez. Bunda da ona mağlup olursam yalnız başına namaz kıldığında yanına giderim. Ve ona; çabuk çabuk kılmasını emrederim. O da, başlar namazını çabuk çabuk kılmaya. Tıpkı horozun, gagası ile yerden bir şeyler topladığı gibi.
Bu işi yaptırmakta da ona başarı kazanamazsam bu sefer, cemaatle namaz kılarken onun yanına varırım. Orada başına bir gem takarım. Başını imamdan evvel secdeden ve rükûdan kaldırırım. İmamdan evvel de secde ve rükû yaptırırım. İşte o böyle yaptığı için, kıyamet günü, Allah onun başını eşekbaşına çevirir. O kimse bunda da beni yener ise bu defa ona namazda parmaklarını çıtlatmasını emrederim. Böylece o beni tesbih edenlerden olur. Ama bu işi ona namaz içinde yaptırmaya muvaffak olursam. Bunda da mağlup olursam, bu sefer ona tekrar giderim. Namaz içinde iken burnuna üflerim. Ben üfleyince, o esnemeye başlar. Şayet o, bu esneme esnasında elini ağzına kapamazsa onun içine küçük bir şeytan girer, dünya hırsını ve dünyevi bağlarını çoğaltır. İşte bundan sonra o kimse hep bize itaat eder. Sözümüzü dinler. Dediklerimizi yapar.
Şeytan bundan sonra konuşmasına devam etti:
- Sen ümmetin hangi saadetinden ferah duyarsın ki; ben onlara ne tuzaklar kurarım. Miskinlerine, çaresizlerine ve zavallılarına giderim. Namazı bırakmalarını emrederim ve onlara derim ki; ‘namaz size göre değil. O, Allah’ın afiyet ihsan ettiği ve bolluk verdiği kimseler içindir.’ Sonra hastalara giderim;
‘Namaz kılmayı bırak’ derim. Çünkü Allah-u Teâlâ -hastalara zorluk yok- buyurdu. İyi olduğun zaman
kılarsın. Ve böylece o, namazını bırakır. Hatta küfre de gidebilir. Şayet o, hastalığında namazı terk ederek ölüp giderse, Allah’ın huzuruna çıkarken, Allah-u Teâlâ’yı öfkeli bulur.
Lain sonra şöyle devam etti.
- Ya Muhammed, eğer bu sözlerime yalan kattımsa, beni akrep soksun. Sonra eğer yalan varsa Allah’tan dile beni kül eylesin.
İblis bundan sonra konuşmalarına devam etti ve şöyle dedi:
- Ya Muhammed, sen ümmetin için ferah mı duyuyorsun? Hâlbuki ben onların altı da birini dininden çıkardım. (Devam Edecek…)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.