Abdullah ASLAN
Şiddet haberlerinden medet uman haydutlar!
Şiddet, işkence, kötü muamele, haddi tecavüz insanlık suçudur. Bunlara götüren yolları açmak, suçun oluşmasına katkı sunanları finanse etmek suça ortaklıktır. Sebep olan yapan gibidir.
Konuları manipüle etmek yani meseleleri olduğundan farklı göstermek siyasi suçtur, hainliktir.
Şiddet, işkence ve kötü muamele haberlerini, aileyi parçalamak için kullanmak şeytana pabucunu ters giydirmektir. Buna kanmak enayiliktir, safdilliktir, oyuna gelmektir.
“Kadına şiddet” öncelemesiyle gelinen noktaya bakar mısınız? Bu kadar yasa, yönetmelik ve sözleşme, çiftlerin düşmanlaştırılması, ailelerin parçalanması, çocukların ortada kalmasından başka bir işe yaramadıysa, vardır bu işin içinde bir hinlik diye düşünmek gerekmez mi?!
Kadını kocasından ayıracak, en ufak bir sorunda onu evden koparacak sözleşmeler kadına şiddettir, kadına işkencedir, kadına kötü muameledir, dahası aile yapısına dinamit koymadır.
“Kadını koruyacak sözleşmenin imzaya açıldığı andan bu yana kadına şiddet arttı, dolayısıyla burada organizeli bir şiddet sarmalı vardır..” yorumunu yapacak kadar konuyu manipüle eden hainler ve halkı enayi yerine koyacak kadar sözde “üstün zekalı dahiler” varsa eğer, işimiz zordur demektir!!
Bunlara televizyonlarda, gazetelerde veya radyolarda yer verecek kadar yorumcu fukaralığı yaşayan medya veya bunları ekranlarda gösterecek kadar izleyiciyi af buyurun bön ve ahmak yerine koyan laubali yöneticiler, idareciler varsa şayet, o zaman vay bu ülkenin haline, vay kaht-ı rical yaşayan toplumumuzun haline!!
Edep ve haya yoksunu türemelerin bize verecekleri akıl akıl değildir ki aile ile ilgili dayattıkları çözüm çözüm olsun. Bize göre edep aklı geliştirir. İbnu’l Mukaffa’nın dediği gibi “Edep sayesinde akıllar gelişirler ve durulurlar.” Akli melekelerimizi koruma adına edep ve hayadan yoksunların, kadın ve aile için sundukları tüm tezler artık çöp tenekesini boylamalıdır.
Feministlerin, kendi bataklıklarına insanları devşirmek için kullandıkları veya istifade ettikleri her haber veya olay, edep ehli, zi ukul insanların tedbirleriyle karşılaşmalıdır; aksi halde akılsızların yaptıkları yüzünden toplumun ifsat olması nedeniyle akıl sahipleri de bu ziyandan paylarını alacaklardır.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın 6. Din Şurasında; “İstikbalimizin teminatı olarak baktığımız evlatlarımız, çoğu Batı menşeli, batılı zihin ürünü sapkın akımlar karşısında ne yazık ki savunmasız kalıyor… Mahremin yerini teşhirciliğin, tevazunun yerini kibrin, merhametin yerini vicdansızlığın, evliliğin yerini gayrimeşru ilişkilerin aldığı zorlu, sıkıntılı, garip bir dönemin içindeyiz. Bu manzarayı hiçbirimizin bilhassa da sizler gibi sorumluluk sahiplerinin uzaktan seyretme lüksü yoktur. Hepimizin bildiği gibi kâinat boşluk kabul etmez. Hak ve hakikatin geri çekildiği alanı batıl hemen işgal eder” dediği gibi diyoruz ve ona göre de önleyici tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha buradan ifade etmek istiyoruz.
Aile kurtulsun diye, kadına şiddet önlensin diye, şiddet ve kötü muamele iddiaları başkalarının kötü emellerine alet olmaktan çıkarılsın diye, Batılı zihin ürünü sapkın reformların önüne geçilsin diye, toplumumuza uymayan sözleşmeler ve dayatmalar ortadan kaldırılsın diye herkesin davranması gerektiğini belirtiyoruz.
Aklı olgunlaştıran ve kültürümüzün önemli unsuru edep ve haya için Peygamber Efendimiz aleyhisselatu vesselam; “Utanmadıktan sonra istediğini yap” diye buyuruyor. Onun için diyoruz ki; saygı ve sevginin önleyemeyeceği şiddet biiznillah olmayacaktır. Bu saygı ve sevgiye, bu haya ve edebe, bu karşılıklı dayanışma ve uzlaşıya çok ihtiyacımız var. Böylece şiddet haberleri veya şiddet iddialarından medet uman haydutlar da amaçlarına ulaşamayacaklardır.
Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.