"Sigara ve alkol nedeniyle felç riski arttı"
Son yıllarda artan sigara ve alkolün yoğun kullanımı nedeniyle felç riskinin arttığını belirten uzmanlar, önemli uyarılarda bulunuyor.
İnme bir diğer adıyla felç, dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra gelen ve en sık ölüme neden olan hastalıklardan biri. Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Dr. Cemile Haki, sigara ve alkolün yoğun kullanımı nedeniyle felç riskinin arttığını söyledi.
Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde geçen yıl faaliyete geçen 7 yataklı inme ünitesi, 7 gün 24 saat hizmet verirken, İnme Ünitesi sorumlusu Nöroloji Uzmanı Dr. Cemile Haki, felç durumunda ilk 4 buçuk saatin hayati öneme sahip olduğunu ifade etti.
Felç hakkında bilgiler veren Haki, “İnme bilindiği gibi beynin en sık görülen hastalıkların bir tanesi. Biz nöroloji hekimleri olarak en sık acil servislerde inme ile karşılaşıyoruz. İnme daha sık olarak bir damarın tıkanması, daha nadir olarak beyinde bir kanama nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıktır.” dedi.
Şu ana kadar felç geçiren 55 hastaya toplardamar yoluyla damar açıcı tedavi yaptıklarını söyleyen Cemile Haki, “Tedavi de ilk 4 buçuk saat içerisinde beyin damar tıkanıklığı geçirerek gelen hastalara erken dönemde uygulanan damar açıcı tedavi uyguluyoruz. Damar açıcı tedavisi ne kadar erken uygulanırsa o kadar etkili. Eğer tedavi ilk bir buçuk saatte yaparsa üç hastadan biri, 3 ila 4 buçuk saat arasında yapılırsa 8 hastadan biri fayda görüyor.” ifadelerini kullandı.
“Sigara ve alkol nedeniyle felç daha sık görülüyor”
Felç ’in her yaşta görülebilir olduğunu belirten Haki, “Felç son dönemlerde genç yaşlarda da görülmeye başlandı ama 60 yaş üzeri hastalarda çok daha sık görüyoruz. Genç yaşlarda çok daha nadir görülüyor. Son yıllarda sigaranın ve alkolün yoğun kullanımı, kalp hastalığı ve pıhtılaşmayı etkileyen bazı kan hastalıklarından dolayı daha sık görmeye başladığımız bir hastalık.” dedi.
“Önlem alınmazsa 5 yıl içerisinde felç geçirilebilir”
Felç habercisi olan durumlarda doktora başvurulması gerektiğini aktaran Haki, “Felç, ön belirti ve bulgu vermeden gelişir. Nadiren geçici iskemik atak dediğimiz ön belirti ve bulgular da olabilir. Bunlar inmenin habercisi olan bulgular. 10-15 dakika süren kol ve bacakta uyuşma, güçsüzlük, konuşma bozukluğu şeklinde ataklardır. Bunları mutlaka önemsemek ve en kısa zamanda nöroloji hekimine gitmek gerekir. Felcin habercisi olan bu durumlarda eğer biz tedavi başlamaz yeteri kadar önlem almazsak bu tip vakalarda 5 yıl içerisinde yüzde 90 inme ile karşılaşılır.” dedi.
Felç’ten sonraki rehabilitasyondaki amaçlarını anlatan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Meliha Kasapoğlu Aksoy ise “Felç sonrası hastaların kaybettiği fonksiyonları ve günlük yaşam aktivitelerini onların bağımsızlığını kazandırmak için rehabilitasyon uyguluyoruz. İlk 24-48 saat içinde rehabilitasyona başlıyoruz. Rehabilitasyonu diğer tedavi seçeneklerinden ayrı bir bütün olarak düşünmek gerekiyor. İlk dönemde hastalarımız yoğun bakımda ya da serviste olabilir. Fakat yine de burada eklem hareket açıklığı egzersizleri olarak, pozisyonlama daha sonrasında yürüme aşamasında bize engel olabilecek etkenleri kaldırmak amacıyla koruyucu önlemleri alıyoruz.” dedi.
2 ay önce felç geçiren ve bir aydır tedavi gören Ali Bayrak ise “Kendimi iyi hissetmiyordum. Acil Servise geldim. Bir tarafımda felç vardı. Çok kötü durumdaydım, şimdi Allah razı olsun iyiyim. Sıfır hareket, elimi parmağımı dahi oynatamıyordum. Şimdi oynatabiliyorum.” ifadelerini kullandı. (Mustafa Bikeç-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.