Hüseyin KAYA
Siyasi Arenada Bir Gezinti
Binali Yıldırım (Başbakan) “Yeni yönetimden bu kepazeliğe son vermesini istiyoruz. Bu Obama yönetiminin marifeti. Terör örgütünü kullanarak terörle mücadele etmek. Mafyayı kullanarak mafyayı alt etmek gibi bir şey…”
Önce “Kepaze” kelimesine bakalım.
Sözlükte, “utanmaz, rezil, değersiz, niteliksiz” gibi bir karşılığı var.
“Kepazelik” kelimesi siyasette “Pragmatik” ile beraber kullanıldığında çok da anlamsız kaçmıyor. Yani aslolan çıkarlardır ve o çıkarların korunması için her türlü kepazelik göze alınıyor.
Ama bir başbakanın bunu açık açık söylemesi farklı bir duruma işaret ediyor.
Evet, bir Türkiye başbakanı ekranların karşısında bunu diyorsa ekran arkasında neler konuşulduğunu siz tahmin edin. O yüzden Türkiye-Amerika ilişkileri gerçekten de çok kritik bir dönemde diyebiliriz.
***
Fikri Işık (Milli Savunma Bakanı):
“Özellikle NATO›da uzun yıllar birlikte olduğumuz ülkelerin, DAEŞ ile mücadele için koalisyon oluşturmuş ülkelerin DAEŞ'e karşı mücadelede son derece kritik bir yer olan El Bab'a karşı TSK'nın desteklediği Özgür Suriye Ordusu'nun başlattığı bu operasyona destek vermemesi doğrusu düşündürücü. Koalisyonun destek vermemesi, İncirlik Üssü'nü de sorgulatıyor.”
Bakan, başbakana göre daha diplomatik bir dil kullanmaya özen gösteriyor. Bu arada “İncirlik Üssü”nün sorgulanıyor olması son derece önemli. Eğer bu yaşananlara rağmen halen sorgulanmıyor olsaydı bunun izahı zor olurdu.
Öyle ya siz bir müstemleke değilseniz yabancı askeri gücün ülkenizde ne işi var? Bir ittifak içindeyseniz ve ittifakın gereklerinden biri de güvenlik tehditlerinde destek çıkmaksa ve siz bu desteği hiç almıyorsanız… Hatta müttefikleriniz sizin “terör” olarak gördüğünüz yapılara açık destek veriyorsa…
Evet, artık sorgulayın ve kapatın şu emperyalist üsleri!
***
Haydar el İbadi (Irak Başbakanı):
“PKK'nın Irak topraklarını kullanıp Türkiye'ye saldırılarda bulunmasını kabul etmeyiz. Anayasamız da buna izin vermiyor.”
Türkiye ve Irak arasında yükselen gerilimden sonra yumuşama görüntüleri…
Dön babam dön!
Biz takipte zorlandık evet.
Ama yine de sulha selamete olan dönüşler iyidir.
Dün savaştan söz eden, birbirini muhatap kabul etmeyenlerin bugün uzlaşı noktasına gelmesi iyi de İbadi, Irak'ın ne kadarına hakim o belli değil.
Mesela Maliki'ye söz geçirebilir mi?
***
Kemal Kılıçdaroğlu (CHP Genel Başkanı):
“Atatürkçüler, ülkücüler, samimi Müslümanlar, demokrasi isteyenler; hep beraber bu anayasa değişikliğine karşı mücadele etmek zorundayız”
Bu dört kesimi yan yana getirebilecek bir siyasetçi var mı, bilemiyorum.
Kemal Bey, sanırım böyle bir işe soyunuyor.
“Hadi hayırlısı” derken aklıma şöyle bir soru takıldı.
“Müslümanlar” ile “Samimi Müslümanlar” arasında ne fark var ve Kılıçdaroğlu hangi birikimden yola çıkarak böyle bir kategorize yapabiliyor?
Biz Müslümanlar olarak bir cevap bekliyoruz.
***
Murat Karayılan (PKK yöneticisi):
‘'Bizim, Kürt ve Kürdistani hiçbir gücün bu saldırıyla ilgisi yoktur. TAK'ın da böylesi bir saldırıyı yapacağını düşünmüyorum. Çünkü tüm Kürt ve Kürdistani güçler Türkiye halkını kazanmak istiyor.
Davamız haklı bir davadır. Türkiye ve dünya halklarını kazanmak istiyoruz. Kürt özgürlük mücadelesi aynı zamanda Türkiye'nin demokratikleştirilmesi mücadelesidir.
Bundan dolayı biz masum ve sivil insanları hedef almayız. Hiçbir Kürt gücü sivilleri hedef almaz. Biz Türk sömürgeciliğine karşı savaşıyoruz''
Demek ki, ne imiş?...
Dürümlü'de, Bağlar'da, Çınar'da ölenler sivil değilmiş.
PKK terminolojisinde “sivil” demek “Beyaz Türk” olmak ya da o yaşam tarzına sahip olmaktır.
Öyle anlaşılıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.