Mehmet GÖKTAŞ
Sizce Mevsim Anayasa Mevsimi mi?
Hepimiz biliyoruz her şeyin bir mevsiminin olduğunu.
Bir şeyin mevsimi derken de genellikle akla ilk gelen şey sebze ve meyveler olur.
Marketlerin raflarını varsın senenin bütün günlerinde dolduruyor olsunlar, mevsimsiz sebze ve meyveyi şahsen ben evime kolay kolay sokmam. Haziran temmuz gelmeden karpuz kavun satın aldığımı hiç hatırlamıyorum. Kiraz, can eriği, yenidünya gibi meyveleri de mevsimi gelmeden almak âdetimiz değildir.
Sadece pahalı oldukları için değil, her şeyden önce ihtiyaç değildir, zaten mevsimi gelmeden bunları insanın canı çekmez ki.
Mevsim sadece bizim gibi tüketiciler için değil, tarım, hayvancılık ve daha birçok meslek gurubu için de dikkate alınan zaman dilimleridir.
Şimdi sorumuzu soralım; Sizce bugün Türkiye’de mevsim “Anayasa Yapma” mevsimi midir?
Ha. Yeni bir anayasaya şiddetle ihtiyaç olduğunu baştan belirteyim. Anayasa yapmanın vakti çoktandır geldi ve geçiyor bile.
Peki, niçin yapılmadı, kim suçlu, kim suçsuz, bu tartışmaya girmiyorum, içinde bulunduğumuz şu günler sivil bir anayasa yapımı için müsait mi değil mi, ben bunu soruyorum.
Hem mesele sadece 360 ve 400 rakamlarına ulaşıp ulaşmama meselesi de değil, velev ki bu rakamlara ulaşılsın.
Bir ara demiştim ki, ortalığın buz kestiği çok soğuk bir günde ne kar yağar, ne yağmur, dolayısıyla rahmet de yağmaz, birazcık olsun ılıman bir ortam olacak ki yağış olsun.
Ülkenin böylesine gerginleştiği, ağızlardan çıkanın zehir zemberek, çehrelerin mahkeme duvarından farksız, siyasilerin yüzünden düşenlerin bin parça olduğu ve insanların ısrarla bir birlerini anlamadığı bir günde nasıl bir anayasa yapılacak bilmiyorum, hem de Sivil bir Anayasa.
360 rakamını bulmak için Ak Parti ve MHP’nin oyları yetmiyor. Hadi diyelim İyi Partiyi de katalım. Sizce bu toplamdan Türkiye’nin beklediği Sivil Anayasa çıkar mı?
Bugün, bu şartlarda, bu mevsimde ve özellikle bu insanlarla yapılacak bir anayasanın Kenan Evren Kemalizm’inden hiç geri kalır bir yanı olmayacağı kanaatindeyim, siz ne dersiniz?
Acaba diyorum, iktidar “Yeni Anayasa” tartışması çıkarmak suretiyle aslında mevsimin kendisini mi değiştirmeyi düşünüyor? Ülkenin tamamının yüzünü güldürecek bir anayasa hediye etmek suretiyle mi özlenen mevsim oluşturulacak?
Fakat önce mevsim görülmeli sonra Anayasa yapılmalı değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.