SUK Başkanlığı'na bir hristiyan Seçildi
Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanlığı'na Hıristiyan kökenli George Sabra seçildi
Suriye Ulusal Konseyi (SUK) başkanlığına Hristiyan kökenli George Sabra seçildi.
Katar'ın başkenti Doha'da süren Suriye muhalefeti toplantısında 41 kişilik genel kurul ve 11 kişilik yürütme kurulu seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından SUK yeni başkanını da seçti.
Yeterli oy alamadığı için yürütme kuruluna seçilemeyen Sabra, Suriye Müslüman Kardeşler (İhvan) mensubu bir üyenin feragat etmesiyle 11 kişilik listeye girmişti. Sabra'nın seçilmesinde İhvan'ın oy desteği etkili oldu.
AA muhabirinin sorularını cevaplayan İhvan Genel Başkanı Sadreddin Beyanuni,
"İhvan'ın Sabra'yı desteklemesi iktidar hırsı olmadığının kanıtıdır, bizim için kimin hangi kimlikten başkan olması önemli değil, önemli olan geçiş sürecinin istikrarıdır. Esed sonrası Suriye'de halk liderini kendisi seçecektir" dedi.
Sabra, Burhan Galyun ve Abdulbasid Seyda'dan sonra SUK'un 3'üncü başkanı oldu.
-George Sabra Kimdir-
1947 yılında Şam'da doğan Sabra, 1967'de Şam'daki öğretmen okulundan ve 1971 yılında Şam Üniversitesi Coğrafya bölümünden mezun oldu. Eğitim teknolojileri üzerine Indiana Üniversitesinde yüksek lisans yapan Sabra, uzun yıllar Suriye'de öğretmenlik ve okul idareciliği yaptı. Birçok eğitim dergisinin kurulmasına da öncülük eden Sabra, özellikle çocuklar için yazdığı kısa hikayeler ve denemelerle de tanınmakta. Muhalif görüşleri sebebiyle tutuklandıktan sonra 19 Eylül 2011'de serbest bırakılan ve ülkeyi terk eden Sabra, SUK Genel Sekreterliği'nde bulundu. Hristiyan olmasına rağmen İslami kesimle olan yakın ilişkisi, liberal kimliği ve Suriye içerisindeki bilinirliği Sabra'yı kısa sürede SUK içerisinde önemli bir figür haline getirdi.
Yorum
Suriye'li Müslümanlarının Suriye Ulusal Konseyi (SUK) başkanlığına Hristiyan kökenli George Sabra'yı seçmesi geçmişten ders almadıklarını göstermektedir. Bilindiği gibi Baas'ın özellikle Hafız Esad'ın fikir babası Hristiyan kökenli Mişel Eflak'tı. Suriye'de Hristiyanların Müslümanlara göre azınlıkta olmalarına rağmen, Hristiyanların bu şekilde önemli görevler üstlenmesi, acaba Suriye'de iş yapabilecek bir Müslüman yok mudur dedirtiyor?
Özellikle Suriye İhvanının da ilginç kararlarla gündeme gelmesi dikkat çekmektedir. Her ne kadar "köprüyü geçene kadar, ayıya dayı demek" olan bir karar gibi gözükse de, bir Hristiyana liderlik verebilecek kadar kendi değerlerinden uzaklaşan bir hareketin İslamiliği de tartışma götürür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.