Abdullah KAVAN
Suriye denklemine Rusya-Türkiye ilişkileri
Hatırlanacağı üzere Rusya uçağının Türkiye tarafından düşürülmesiyle ilişkiler gerilmiş; karşılıklı çok sert açıklamalar olmuştu. Fakat ABD'nin etkinliğini Suriye'de artırmak istemesi ve bu planı PYD üzerinden sürdürmeye çalışması iki tarafı birbirine karşı yumuşattı. Köprüyü geçene kadar “ayıya dayı” deme hesapları başladı. Trump'ın “Suriye'den çekiliyoruz” açıklamasından sonra yeni bir evre başlamıştır. Özellikle Rusya'nın, “PYD tavrı ne olacak?” sorusu ortada duruyor.
Zira Trump'ın çekilme kararından sonra PYD birkaç temsilcisini Moskova'ya gönderdi. Fırat'ın doğusunda kalmak istiyorlar, bunu yapabilmek için Putin'in desteğine ihtiyaçları var. Rusya açısından da bakıldığında; PYD'yi zamanı geldiğinde hem Türkiye'ye, hem İran'a karşı kullanabileceği bir koz olarak elinde tutabilir. Lakin Türkiye-Rusya yakınlaşması dostane değil, Türkiye'nin Amerika'dan uzaklaşmasına göre şekillenen bir durumdu.
ABD'nin hedefinde; Suriye üzerinden kendinden uzaklaştırdığı müttefiklerini, bölgeden uzaklaşarak kendine yaklaştırmaya çalışıyor. Uzaklaşarak derken bölgeyi tamamıyla bırakma değil, vekâlet savaşlarıyla hedefine ulaşmaya çalışacaktır. Özellikle Şii-Sünni denkleminde; Suudi Arabistan-İran karşıtlığıyla, Suriye'de olan bir fitnenin devamını sağlama peşindedir. Hatta 8 yıl sonra BAE'de Şam elçiliğinin yeniden açılması bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu planın tutup tutmayacağını biraz da İran ve Rusya'nın tavrı belirleyecek.
Rusya, PYD kozunu kullanarak Suriye içerisinde Türkiye'den bazı kazanımlar peşine girebilir. Zira ABD'nin muhtemel çekilmesinden sonra Rusya, Türkiye'nin Suriye'deki varlığından da rahatsızlık duyacaktır. Çünkü Suriye'deki yakınlaşmalarının temelinde ABD'nin her iki tarafında menfaatlerine dokunmasıydı. Bu sefer ABD çekilirse Suriye içerisinde Türkiye Rusya çıkarları çakışabilir. Bu da yeni bir denklemi doğurabilir.
Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yapacağı operasyonun ertelenmesinin asıl sebebi, ABD'nin çekilme kararı kadar Rusya'nın tavrının netleşmesiyle de ilgilidir. Lakin ABD çekildikten sonra Türkiye tarafından yapılacak bir operasyona Rusya ne kadar razı olur. Hele kendi kontrolüne geçmek isteyen bir PYD'yi hiç de ucuz bir fiyata kaybetmek istemez. Türkiye'nin PYD rahatsızlığını hesaplayarak Suriye'yle ilgili ciddi bazı kazanımları elde etmek ister…
Sonuç olarak; gerek ABD gerekse Rusya, Müslüman coğrafyadan çekilmedikçe ve bu çekilmeyi zorunlu kılacak bir zemin oluşturulmasa bölge ülkelerinin eli hep zayıf olacaktır. Onların vazgeçilmez karakteristik yapıları; birini diğerine kırdırma politikalarıdır. Başta Türkiye ve İran olmak üzere bölge ülkeleri bu iki şeytanın oyununu bozmadıkça rahat yüzü görmeleri imkânsızdır. Dost görünen düşmanlarını işlevsiz bırakmadıkça hep sırtlarından hançerleneceklerdir. Herkese dost görünmeye çalışan bu iki şeytan, hiç kimsenin dostu değiller. Sadece kendi çıkarlarının dostudurlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.