Doğruhaber / Dışhaber Servisi
ABD ve Rusya`nın öncülüğünde hazırlıkları süren ve “Cenevre-2” olarak adlandırılan uluslararası konferansa, hafta sonunda Esad rejimi de “yeşil ışık” yaktı.

 

Suriye Dışişleri Bakani Velid Muallim, hükümetinin “ilkesel olarak” uluslararası konferansa katılma kararı aldığını söyledi. Bakan Muallim, yeni Cenevre konferansını, “siyasi bir çözüm için iyi bir fırsat” olarak gördüklerini dile getirdi.

Dört gündür İstanbul`da toplantılarını sürdüren Suriyeli muhalif gruplar ise henüz kesin bir karar açıklamadı. Fransız haber ajansı AFP, farklı yaklaşımlar nedeniyle muhalif grupların ortak bir tutum belirlemekte zorlandıklarını bildirdi.

Muhalefeti tek çatı altında toplayan Suriye Devrimi Muhalefet Güçleri Ulusal Koalisyonu`nun (SMDK) Siyasi Büro üyesi Luey es-Safi, uluslararası konferansa katılımlarının Rusya`nın Esad konusundaki tutumuna bağlı olacağını kaydetti.

 

Rusya`nın bazen Esad konusunda ısrarcı olmadığını, bazen de Esad`ın istediği yönde açıklamalar yaptığını belirten Safi, katılım için önce Moskova`dan net bir tutum beklediklerini söyledi.

 

Safi, “Bugün biz diyalog sürecinde değiliz. Biz, yönetimi halka devretmeyi ve demokratik sisteme geçişi hedefleyen müzakere sürecindeyiz. Bu da Esad’ın gelecekte Suriye`nin bir parçası olmayacağı anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
 SMDK Hukuk Komitesi Başkanı Heysem Malih ise İkinci Cenevre Konferansı`na katılmayacağını bildirdi.

25 Mayıs Cumartesi günü sona ermesi planlanan SMDK Genel Kurul Toplantısı`nın, henüz ortak bir karar alınamaması nedeniyle birkaç gün daha devam edeceği açıklandı.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, uluslararası konferans hazırlıkları çerçevesinde bugün Paris`te Fransız ve Rus mevkidaşları ile bir araya gelecek.

Brüksel`de bugün yapılacak AB dışişleri bakanları toplantısının gündeminde ise Suriye konusundaki silah ambargosu bulunuyor.

 

İngiltere ve Fransa`nın başı çektiği üye ülkeler, AB`nin daha önce almış olduğu ambargo kararının gevşetilmesini ve muhalif gruplara olası silah yardımı için esneklik getirilmesini talep ediyor.

 

Ancak aralarında Avusturya`nın da olduğu bazı AB ülkeleri muhaliflere silah yardımına karşı çıkıyor, bunun şiddeti daha da tırmandıracağını öne sürüyor.