Allah'ın adıyla

Suriye'de savaş sürdükçe oradaki mazlum halk zarar görecek; masum çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve çaresiz insanlar ölecek, insanların evleri yıkılacak, yerlerinden ve yurtlarından olacaklar.

Suriye'de savaş sürdükçe camiler, okullar, hastaneler yıkılacak, şehirler, kasabalar ve köyler harabeye dönüşecek.

Suriye'de savaş sürdükçe oradaki yer altı ve yerüstü zenginlik kaynakları yağmalanacak.

Suriye'de savaş sürdükçe İslam'ın mukaddesatları çiğnenecek, namuslar kirletilecek, Müslümanların izzeti ayaklar altına alınacak.

Suriye'de savaş sürdükçe aileler parçalanacak, insanlar sakat olacak, çocuklar yetim ve öksüz kalacak.

Suriye'de savaş sürdükçe insanlar memleketlerini terk edip diğer ülkelere sığınacak, sokaklarda ve çadırlarda sefalet içinde yaşam mücadelesi verecek, el açıp dilencilik yapacak.

Suriye'de savaş sürdükçe Avrupa'ya kaçan binlerce çocuk kaybolacak, aileler horlanacak, köle muamelesi görecek.

Suriye'de savaş sürdükçe Ümmet içindeki çatlaklar büyüyecek, ihtilaf ve tefrikalar derinleşecek, tartışma ve gerginlikler artacak, çatışmalar olacak.

Suriye'de savaş sürdükçe başta İran ve Türkiye olmak üzere Ortadoğu'da emniyet, sükûnet ve istikrar olmayacak.

Ve Suriye'de savaş sürdükçe bizler televizyonlardan bütün bu acı tabloları görüp gözyaşı dökmeye, çaresizlik içindeki halimize üzülüp kahrolmaya, bir şey yapmanın ve bir işe yaramanın telaşıyla sokaklara dökülüp tepkimizi göstermeye, ilaç ve gıda gibi ihtiyaçları karşılamak için seferber olmaya devam edeceğiz ancak bunların çare olmadığını, savaşı sonlandırmadığını ve yaşanan olayları durdurmadığını da görmeye devam edeceğiz.

Bütün bunların olmaması için Suriye'deki savaşın bir an önce sona ermesi gerekir. Bu savaşın durması sadece Suriye için değil, Türkiye ve İran başta olmak üzere Ortadoğu'nun tamamı için hayati önem taşımaktadır.

 Dolayısıyla Suriye'de askeri çözümler değil, siyasi çözümler devreye konmalı ve bunda ısrar edilmelidir. Bu konuda en büyük sorumluluğu Türkiye ve İran taşımaktadır. Çünkü Türkiye ve İran, Suriye'deki savaşı sonlandırma noktasında iki anahtar ülke konumundadır. Beklentimiz; Türkiye ve İran'ın, Suriye'deki savaşı sonlandırmak için bir araya gelmesi, ABD, Rusya ve AB'nin insafına bırakmadan siyasi çözümde ısrar etmesi ve bir netice alınıncaya kadar peşini bırakmamasıdır. Hükümetin bu istikamette adımlar atması ve daha aktif bir rol üstlenmesi gerekir.

ABD, Rusya ve AB, Suriye'deki savaşı sonlandırmak istemiyorlar, onlardan böyle bir şey beklemek ve medet ummak saflık olur. Özellikle ABD, Suriye harabeye dönmeden savaşın bitmesini istemez. ABD'nin arzusu, Suriye bir harabeye döndükten sonra parçalamaktır. İlk fırsatta Suriye'nin kuzeyinde PYD'nin kontrolünde bir bölge oluşturmaya çalışacaktır. Bu bölge üzerinden İran, Irak ve Türkiye'yi kontrol altında tutmak isteyecektir.

Allah'a emanet olun.