ABD ile güvenli bölge tartışmalarıyla uzayan Suriye’ye müdahale süreci yeni adımlarla dezenformasyon haberlerle güzel gösterilmeye yada alınan kararlar dayatılmaya çalışıyormuş gibi bir durum oluşturulmaktadır.

Türkiye, bir yandan Suriye sınır hattına durmadan yığınak yapmakta bir yandan ise İdlib sınırında kamp bölgeleri oluşturulmakta ve içerde ise Suriyeli mültecileri sınır dışı etmeye çalışmaktadır. Masada ise ABD ile güvenli bölge(!) çalışması diğer masada ise Rusya ve İran ile anayasa komisyon çalışması devam etmektedir. ABD ve Rusya’nın yaptıkları ise aşikâr biri silah taşımacılığı diğer yeni silahlarını denemek için bombalamaya devam etmekte…

Türkiye, ABD ile güvenli bölge konusunda bazı adımlar attığı görülüyor şöyle ya da böyle sınırdan PYD’yi uzaklaştırmaya çalışıyor. Yaklaşık yüz bin kişilik bir ordunun kendi sınırlarında tehdit oluşturması rahatsız etmektedir ve yüz bin kişilik ordu birden bitemeyeceğine göre haliyle stratejik hamleler yapmak yerindedir fakat karşılıklı yapılan anlaşmalarda bir taraf ABD ya da Rusya ise nedense Türkiye uzun vadeli kazancı söz konusu edilmemeye çalışılıyor. Örneğin bu anlaşmaların içeriğinde silah sevkiyatı konuşulurken yeni yüklü tırların teslim edilmesi ya da diğer taraftan Çatışmasız Bölge olan İdlib’in bu anlaşmalar yapılırken alelacele bombardıman ve ilerlemelerin hız kazanması kazanımların(!) bedel için kullanıldığı anlamı çıkmaktadır.

İdlib, Suriye ve Rusya’ya (Türkiye, Suriye’nin almasından yana) teslim edilmeden Fırat’ın doğusunda adım atılmayacak; bu Türkiye’nin arzusu değil fakat ödediği bedel olacaktır.

Türkiye, Esad’lı ya da Esad’sız Suriye’ye muhtaç. Aynı durum Suriye için de geçerli Irak ve İran için de geçerli fakat Batılı güçler için sinir uçlarımız bu gibi durumlar için vardır. Cumhurbaşkanı istihbaratların görüştüğünü ifade etmişti ve devamı gelecek…

Doğu Perinçek Şam’a gideceğini açıklamış; 15 Temmuz sonrası Türkiye’nin ‘Yeniden Asya’ politikasıyla tescillenen Avrasyaçılık politikasıyla oksijen gazı çekmiş gibi etrafa gülücükler savuran ulusalcı tayfa anlaşılan Suriye politikasında da söz sahibi olmaya başladı. ABD, Rusya ve Çin farklı emperyalist politikaların savunucularından halen medet umanlar…

Türkiye bölgesel güç olmaya çalışmakta, zaten milliyetçi politikalarla küresel olmaktan söz etmek ütopik olur. Küresel bir bunalım politikada, ekonomide ve toplumlarda söz konusuyken bölgesel güç olma fırsatını kaçırmamak gerekiyor fakat bunun için Doğu Akdeniz politikası gibi Türkiye içindeki sorunlar ( Kürt sorunu, Alevi, ekonomik…) ve Ortadoğu politikası dengeli ve toplumsal destek sağlanmalıdır.

Mehmet YAVUZ hocama Allah rahmet etsin inşallah mekânı cennet olsun. Kendisiyle umrede beraberdik hasta haliyle bile örnek bir kişilik sergiliyordu ve tek derdi İslam davasıydı. Allah onun gibi insanların sayısını arttırsın.