“Suriye'deki savaşta da en ağır bedeli kadınlar ve çocuklar ödedi”

“Suriye'deki savaşta da en ağır bedeli kadınlar ve çocuklar ödedi”

Suriyeli kadınlar ülkelerindeki savaşta da en ağır bedeli çocuklarıyla beraber kadınların ödediğini belirterek, Türkiye’de bir yanda acılarını unutmaya çalışırken, bir yandan da çocuklarının geçimini sağlamak için hayatla ettiklerini söylediler.

Suriyeli kadınlar her savaşta olduğu gibi Suriye'deki savaşta da en ağır bedeli çocuklarıyla beraber kadınların ödediğini belirterek, Türkiye’de bir yanda acılarını unutmaya çalışırken bir yandan da çocuklarının geçimini sağlamak için hayatla mücadele ettiklerini söylediler.

Suriye’deki iç savaştan kaçarak Gaziantep’e yerleşerek, tüm zor koşullara rağmen yaşam mücadelesi verdiklerini ifade eden Suriyeli kadınlar, çocuklarının geleceği için Suriye’deki ateşkese çok sevindiklerini dile getirdiler.

Ülkelerinde 6 yıl önce başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve savaşın en büyük mağduru olan Suriyeli Kadınlar, zor da olsa yaşamlarına devam ediyor. Savaşın, kan, gözyaşı ve acıdan başka bir şey getirmediğini belirterek, savaşın bütün Suriye halkının yanı sıra, en çok kadın ve çocukları etkilediğini söylediler.

Türkiye ile Rusya'nın garantörlüğünde sağlanan ateşkesi İLKHA’ya değerlendiren Suriyeli Emine Muha ile Yasmin Ahmet, Suriye’de 2011 yılının Mart ayından bu yana başlayan iç savaşın yüz binlerce çocuk, kadın, genç ve yaşlının katledilmesine ve milyonlarcasının mülteci konumuna düşmesine neden olduğunu ifade ettiler.

Yaklaşık 3 yıl önce eşi ve 3 çocuğu ile birlikte Gaziantep’e sığınan Yasmin Ahmet, “Her birimiz bir tarafa dağıldık. Çok zorluklar çektik. Bu savaş hepimize çok zor oldu.” dedi.

Savaşın yüreklerinde  bıraktığı derin yaralar ve omuzlarındaki büyük sorumluluklarla ülkelerinden uzakta yaşama tutunmaya çalıştıklarını belirten Ahmet, “Suriye’de çok zor günler yaşadık. Daha sonra buraya geldik. 3 yıldır Gaziantep’teyiz. Savaşın anlamı ölüm demektir. Çünkü savaş demek daha çok ölümler, sıkıntılar, bombalar, bomba atan uçaklar demek.” şeklinde konuştu.

Suriye’deki savaşın bütün Suriye halkını etkilediğini, ancak en çok  kadın ve çocukları etkilediğini söyleyen Ahmet, “Savaş bütün sivil halkı etkiledi. Bu savaşla birlikte yetim çocuk ve dul kadın sayısı çoğaldı. Yetim çocuklar küçük yaşta çalışmak zorunda kaldılar. Dul kadınlar çocuklarına bakabilmek için daha çok zor durumda kaldılar. Çocuklar eğitimden geri kaldı. En çok eziyet çekenler çocuklar ve kadınlar oldu.” ifadelerini kullandı.

“Suriye’de binlerce insan öldü, bunların hesabını kim verecek?” diye soran Ahmet, “Suriye’de kimsemiz kalmadı, hepsi çıktılar. Haberlerde ve internette görüyoruz. Savaş hiç durmadı. Halep’in yaşadığı sıkıntıyı tüm dünya gördü. Ateşkes olsun ve savaş bitsin. Ama Esed’in adamları da kalmasın. Ateşkes olup onların kalması da günahtır. O kadar insan öldü. Bunların hesabını kim verecek? Çünkü hala daha bombalar atılıyor. Şam’da ve İdlip’te daha savaş var. Oralar halen bombalanıyor. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterir.” şeklinde konuştu.

Suriyelilerin savaş için sokağa çıkmadığını ve sadece özgürlük istediklerini belirten Ahmet, “Bu savaşı yapan belli kişiler. Biz savaşa çıkmadık. Özgürlük ve iyi bir yaşam için çıktık. Ama daha sonra ise iş savaşa döndü. Biz bu savaşı yapmadık. Onlar yaptı. Sivil halkta bomba, uçak ve silah yok. Bombaların altında kalan ve evleri yıkılan halktır. Savaşın bitmesini biz de istiyoruz. Ama zulüm de bitsin. Dökülen kanların da hakkı alınsın. İnşallah da bu savaş durur. Çünkü en çok eziyet çeken kadınlar ve çocuklar oldu. Allah yetim çocukları gelecekte iyi bir aydınlığa çıkarsın. Güneş üzerlerine yeniden doğsun. Bütün dünyaya baktığımızda Irak’ta, Yemen’de ve Afganistan’da yani bütün İslam coğrafyalarında savaşa ve zulme maruz kalan hep Müslümanlardır. Savaşlar hep Müslümana karşı. Herkes bir baksa hep hedefte Müslümanların olduğunu görecekler. Allah Müslümanlara güç ve özgürlük versin. İslam dünyasına güç versin.” temennisinde bulundu.

Suriye’deki savaşın bir çok kadını dul, bir çok çocuğu da yetim ve öksüz bıraktığını belirten Emine Al- Muha ise, Suriye’deki savaşın bir an önce tamamen bitmesini isteyerek, ateşkese sevindiklerini, ancak Rusya’ya da güvenmediklerini kaydetti.

Çocuklarının geleceği için Rusya başta olmak Suriye’de bulunan tüm zalimlerin gitmesini istediklerini belirten Muha, “Yaklaşık 5 yıldır buradayız. Suriye'de yaşananları ve ateşkesi hem televizyondan hem de oradaki yakınlarımızdan takip ediyoruz. Ateşkes olmuş. İnşallah bu ateşkeste samimi olurlar. Ama zalimler gitmedikçe bu ateşkes olmaz. Çünkü en çok mağdur olanlar dul kalan kadınlar ile yetim çocuklar oldu. Ama bunların geleceği için zalimlerin gitmesi lazım. Zaten biz Rusya’ya da asla güvenmiyoruz. İslam coğrafyalarını ve Suriye’yi en çok bombalayan Rusya’dır.” diye konuştu.

“İnşallah ülkemizde çatışma ve savaş biter, biz de evimize döneriz” diyen Muha, “Suriye’de evden eve taşındım. Savaşın acılarını çok derin yaşadım. Çok eziyet ve zor günler gördük. Yıllardır biz çok acılar çektik. İnşallah Rabbim bu belayı başımızdan defeder. Türkiye halkına teşekkür ederim. Bize kapılarını açtılar. Bize bir anne gibi kucaklarını açtılar. Bize burada çok yardımcı oldular. Allah razı olsun. Rabbim inşallah Suriye’deki bu savaşı sona erdirir, tekrar kendi topraklarımıza döneriz.” temennisinde bulundu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.