Suriyeli Zeynep’ten sitem: Kimsenin hakkını gasp ettiğim yok
Türkiye’ye göç ettikten sonra eğitimine devam eden ve Mardin Artuklu Üniversitesinde Antropoloji bölümünden mezun olan Suriyeli Zeynep Osman, İLKHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
Suriye'de yaşanan iç savaş sebebiyle 5 yıl önce ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç eden Zeynep Osman, azim ve gayretinin neticesine üniversite mezunu olarak ulaştı.
5 yıl önce geldiği Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, önce Halk Eğitim Merkezine giderek Türkçe okuma-yazma öğrenen sonra da Mardin Artuklu Üniversitesi Antropoloji bölümüne giren Zeynep Osman, bu yıl okuduğu bölümden mezun oldu.
Kendi dalında lisans yapmak istediğini ve savaşın bitmesiyle kendi ülkesine dönmek istediğini belirten Osman, kendisi ve Suriyeliler hakkında söylenen “sen mültecisin, bizim memleketimizde mezun oluyorsun. Bu bizim hakkımızdı” sözlerinin kendilerini çok üzdüğünü, kimsenin hakkını gasp etmek gibi bir durumlarının olmadığını, ülkesinde insanlarına hizmet etmeyi hedeflediğini söyledi.
Suriye’de yaşanan iç savaştan dolayı ikamet ettiği Kamişlo'dan göç ederek ailesiyle birlikte Mardin'e yerleştiğini belirten Osman, öğretmen olan babasının 8 çocuğundan en küçüğü olduğunu söyleyerek, 2012 yılında eğitimini sürdürmek üzere başladığı Şam Üniversitesi İngilizce Dili ve Edebiyatı Bölümünü Suriye'de başlayan iç savaş nedeniyle bırakmak zorunda kaldığını söyledi.
Annesi, babası ve bir kardeşiyle Mardin'e yerleştiğini belirten Osman, 2013 yılında sığınmacılara yönelik Kızıltepe Halk Eğitim Merkezinde açılan Türkçe Okuma-Yazma kursuna kaydını yaptırdığını ve burada tanıştığı Kızıltepe Halk Eğitim Merkezi öğretmeni Mehmet Bedi Demir'in desteğiyle de önce Türkçe konuşmayı ardından da Türkçe Okuma-Yazmayı öğrendiğini söyledi.
Okuduğu, Artuklu Üniversitesi Antropoloji bölümünden mezun olduktan sonra öğretmeni Mehmet Bedi Demir'i ziyaret eden Osman, eğitimini sürdürmekte kararlı olduğunu ve hedefinin İstanbul’da Antropoloji alanında yüksek lisans yapmak olduğunu söyledi.
Kendi ülkesinde okumayı hayal ettiğini ancak savaştan dolayı okulunu bırakmak zorunda kaldığını belirten Osman, “Ancak, okula devam etmek için Türkçe bilmem gerekiyordu. Bunun için de Halk Eğitim Merkezi’ne kaydımı yaptırdım. Burada Mehmet Bedii Demir hocamla tanıştım. Türkçeyi öğrendikten Mardin Artuklu üniversitesinde Türkçe ve İngilizce sınavlarına girdim ve sınavı geçtikten sonra Artuklu Üniversitesine kaydımı yaptırdım. Antropoloji bölümünde okumaya başladım. Orada çok iyi arkadaşlıklar edindim ve çok şükür 4 yılda Antropoloji bölümünden mezun oldum.” dedi.
“Kimsenin hakkını gasp ettiğimiz yok”
İnsan’ın kendisine bir hedef seçtiğinde Allah’ın kendisine yardımcı olup onu muvaffak ettiğini belirten Osman, Mezuniyetinden dolayı çok sevindiğini ama hakkında yapılan dedikodulardan dolayı çok üzüldüğünü söyledi.
Osman, “Bana ‘sen mültecisin, bizim memleketimizde mezun oluyorsun. Bu bizim hakkımızdı. Senin yerinde bizlerin mezun olması gerekiyordu.’ diye sözler duyuyordum ve bu çok zoruma gitti, çok üzüldüm. Ülkem ve Suriyeli mülteciler hakkında duyduğum kötü sözler için çok üzülüyorum. Kimsenin hakkını gasp ettiğim yok. İnsan, kendine bir hedef seçtiğinde Allah’ta kendisine yardımcı olur, onu muvaffak eder ve hedefine ulaştırır. Benim gibi Suriye’den gelerek burada okula devam etmek isteyen birçok arkadaşım var birçok zorluk ve engellemelerle karşılaşıyorlar. Bana söylenen sözlerin aynısını onlara da söylüyorlar. İşte; ‘Suriyeliler buraya gelip hiç çalışmadan okuldan mezun oluyorlar.’ diyorlar. Bu tür sözleri çok yayıyorlar ama kesinlikle öyle bir şey yok. Kimsenin hakkını gasp ettiğimiz yok. Ben mezun olmak için çok çaba sarf ettim. Tatilde, yaz ayları boyunca sürekli çalıştım. Hem Türkçe hem de İngilizce kendimi geliştirdim. Benim için çok zor bir süreçti. Türkçe ve İngilizce 3’üncü ve 4’üncü dilimdi. Şu an Kürtçe Arapça Türkçe ve İngilizce olmak üzere 4 dil biliyorum. Ümit ediyorum ki; buradaki arkadaşlarımız bizi anlar ve bu tür sözleri artık söylemezler.” diye konuştu.
“Tezimi Türkiye’deki Suriyeliler üzerinde yaptım”
Türkiye’de Suriyeliler hakkında fazla bir bilgiye vakıf olunmadığı için onlara başka bir gözle bakıldığa dikkat çeken Osman, bundan dolayı tezini Türkiye’de bulunan Suriyeliler üzerinde yaptığını söyledi.
Osman, “Bir gün mutlaka kendi memleketimize döneceğiz ve bizler orayı tekrar inşa edeceğiz. Bu, bizim elimizde. Onun için okuyup donanımlı olmamız gerekir. Memleketimin özlemini çekiyorum ve bir gün döneceğim diye hayal ediyorum. Orada kardeşlerim ve arkadaşlarım var ama savaştan dolayı gidemiyorum. Suriye’deki savaş bittiğinde ülkeme dönmek ve aldığım eğitimi, ülkem ve ülkemin insanları yararına kullanarak hizmet etmeyi hedefliyorum. Bura da ne kadar rahat olsam da insanın kendi memleketi gibi olmuyor. İnşallah bir an önce ülkemizdeki savaş biter bizde hasretini çektiğimiz memleketimize döneriz.” dedi.
“Bir öğretmene verilecek en büyük hediye budur”
Zeynep Osman’a Türkçe’yi öğreten öğretmeni Mehmet Bedi Demir ise 2012 yılından sonra Türkiye’ye göç etmesinin ardından Zeynep’in Türkçe öğrenmek için Halk Eğitim Merkezine müracaat ettiğini belirterek, “O dönem Zeynep kızımızla tanıştım. Burada onun gibi Üniversite okumak isteyen çoktu tabi. Üniversitelerin Suriyeli öğrencileri alma şartı olarak Türkçeyi bilme ön koşulu vardı. Zeynep, bizde Türkçeyi öğrendikten sonra Artuklu üniversitesinde Türkçe ve İngilizce sınavlarına girdi. Üniversiteye gitmek içinde yardımcı olmaya çalıştık. Bu sınavları başarılı bir şekilde geçtikten sonra üniversitenin Antropoloji bölümüne girmeyi başardı ve 4 yıl içinde hiç uzatmadan ve herhangi bir dersten kalmadan 80 diploma puanıyla mezun olmayı başardı. Tabi ben çok duygulandım. Yetiştirdiğiniz bir öğrenciniz bu şekilde mezun olduğu zaman bir öğretmene verilecek en büyük hediye budur.” diyerek sevincini dile getirdi. (Mehmet Aslan-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.