Süt sezonu açıldı ama hayvan sahipleri dertli
Türkiye genelinde Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde hayvancılığın yaygın ve geçim kaynağı olmasından dolayı, her yıl mayıs ayında olduğu gibi bu yılda süt ve süt ürünleri sezonu açıldı.
BİNGÖL - Her yıl nisan ve mayıs aylarında başlayan süt ve süt ürünleri sezonu bu yıl aşırı yağışlardan dolayı geç başladı.
Doğu Anadolu bölgesi başta olmak üzere kış aylarında soğuk hava ikliminden dolayı Diyarbakır ve Şanlıurfa ile bu yörelere bağlı olan köylere göç etmek zorunda kalan hayvan sahipleri, gittikleri yerleri ücret karşılığı yaz aylarına kadar kiralamak zorunda kalıyor.
Yaz aylarının gelmesiyle tekrar kendi memleketleri olan Bingöl, Erzurum, Muş ve Elazığ gibi yerlere geri gelmek zorunda kalan hayvan sahipleri, yaz yolculuğunu yaya bir şekilde yapmak zorunda kalıyorlar. Bazıları bir ayda bazıları ise iki ayda ancak yayla ve köylerine geri dönebiliyorlar.
Bingöl, Elazığ, Erzurum ve Muş gibi yerlerin ikliminden dolayı Güneydoğu’ya göç eden hayvan sahipleri, yaz aylarında da Şanlıurfa ve Diyarbakır illerindeki hayvan sahiplerinin sıcaklıktan dolayı Doğu Anadolu bölgesine gelmek zorunda kaldıklarını belirtti.
Havaların ısınmasıyla birlikte süt ve süt ürünlerinin sezonu açıldı ama hayvan sahipleri hala dertli.
Son yıllarda artan saman ve arpa fiyatları cep yakarken, bir çobanın aylığı 2 bin 500 ile 3 bin TL arasında değişiyor. Hayvan fiyatlarının düşmesi ise hayvan sahiplerini zor durumda bırakıyor.
Kendi masraflarını bile çıkaramayan bazı hayvan sahipleri, “Tek umudumuz peynir ve süt oluyor, ama peynirde çok ucuza yani kilosu sadece 3,5 TL’ye satılıyor. Kuzu fiyatları ise çok ucuza ve kimsede almıyor ve kârdan ziyade emeğimizin karşılığını alamıyoruz” dedi.
Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Kilisek köyündeki hayvan sahipleri ise, kendilerine uzatılan bir elin olmaması nedeniyle dertli olduklarını ve emeklerinin karşılığını alamadıklarını kaydetti.
Mustafa Temiz adlı küçükbaş hayvan sahibi, “3 bin lira çoban aylığı veriyorum. 800 ile 1000 TL arasında. Sadece bir ton saman alabiliyorum. Yıllık hesapladığımda masraflarımı çıkaramıyorum. Umudumuzu peynir ve yeni doğan kuzulara bağlıyoruz ama oda çok ucuza satılıyor. Herkes sıcak evinde yatarken, ben başımı taşlara koyup yatmaya çalışıyorum. Yağmurlar gözümü dinlendirmeye bile izin vermiyor. Bence emeğimin karşılığı bu değildir” diye konuştu.
Büyük baş hayvan sahibi Ömer Koç da, “Bu gidişle hayvancılık mesleğini bırakmak zorunda kalacağım. Bir ton saman bir hafta bizi idare ediyor ve kilosu 1000 TL’dir. Sattığımız sütün kilosu ise sadece 50 kuruştur. Eskiye göre erkek danalar 3 bin TL’ye satılırken, şimdi ise 1000 TL’ye bile zor satabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Vatandaşlardan Muhammed Koç ise, “Kasaplarda et fiyatları çok yüksek, ama biz hayvanlarımızı sattığımızda çok ucuza gidiyor. Durumumuz uzakta hoş görünüyor, ama göründüğü gibi değildir. Biz çok mağdur ve perişan durumdayız ve sadece kasap dükkanlarına çalışıyoruz. Bizden ucuz alıp pahalıya da satıyorlar” şeklinde konuştu.
Hazal adlı yaşlı bayan ise, biz eskiden Şanlıurfa’dan yürüyerek geliyorduk ve yolda çok sıkıntı çekiyorduk. Günlük yaklaşık 70 kilo sütü ellerimle sağıyordum ama her şeye rağmen hem kâr ediyorduk, hem de çok sağlıklıydık. Şimdi araçlarla geliyoruz ve hayvanlarımızı bile çıkan süt sağma makineleri ile sağıyoruz. Karşılığını zaten alamıyoruz ve eskisi gibi vücut direncimizde kalmadı, hastalıklarla boğuşuyoruz” dedi.
Hayvan sahipleri son olarak “Mağduriyetimizi birileri artık duysun. Yetkili makamlar bize de bir çözüm bulsunlar. Başka mesleğimiz ya da iş imkânı olsaydı başka işlerle uğraşırız” diye konuştu.
Türkiye genelinde hayvancılığın durma noktasına geldiği, bu gidişle birkaç yıl içinde hayvancılığın tamamen biteceği ve işsizliğin daha da artacağı düşünülüyor. (Bülent Temiz - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.