“Sütü yetersiz ve yanlış tüketiyoruz”
Sütün çiğ olarak tüketilmesinin sağlık açısından sakıncalı olduğu vurgulayan uzmanlar, kutu sütün sokak sütüne oranla daha güvenli ve besin değeri daha yüksek olduğunu belirtiyor.
Süt, bebeklikten yaşlılığa kadar vücudun gelişmesi, güçlenmesi ve sağlığın korunması için gereken vitaminleri bünyesinde bulunduran önemli besin öğesi. İnsan yaşamının her evresinde gerekli olan süt, C vitamini ve demir dışında tüm besin öğelerini içeren en iyi kaynak. Ancak bizler bu kaynaktan doğru ve yeteri kadar yararlanıyor muyuz? Sokak sütü mü, yoksa kutu süt mü daha sağlıklı? Bu soruların cevaplarını ve süt konusunda doğru bilinen yanlışları Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Güven yanıtladı. Yaptıkları araştırmalar doğrultusunda bilgiler veren Prof. Dr. Güven, kutu sütün sokak sütüne oranla daha güvenli ve besin değeri yüksek olduğunu ifade etti.
Türkiye’de süt tüketimi yıllık kişi başı 20-30 litre
Türkiye’de yıllık yaklaşık 17 milyon ton süt üretildiğini açıklayan Prof. Dr. Güven, bunun sanayiye aktarılıp içme sütü olarak üretilen kısmının ise yüzde 10’u bile bulmadığını açıkladı. Gelişmiş ülkelerin son derece altında bir süt tüketimimizin olduğunu hatırlatan Güven, gelişmiş ülkelerde kişi başına 150-200 litre olan yıllık tüketim miktarının ülkemize 20-30 litre civarında kaldığını bildirdi.
Prof. Dr. Güven, “Genelde süt çocuk ve hasta içeceği olarak görülüyor. Ama hangi yaşta olursa olsun her insanın muhakkak tüketmesi gereken bir ürün. Süt insanlar için mükemmele yakın besinlerden bir tanesi. İçerdiği protein, laktoz, vitaminler, mineraller bakımından oldukça zengin bir ürün. Tüketiminin arttırılması gerekiyor.” dedi.
Sokak sütü mü, kutu süt mü?
Uzmanlara en çok sorulan ve cevabı merak edilen soruların başında sokak sütü mü, kutu süt mü geldiğini belirten Prof. Dr. Güven bu konuda bilgi kirliliği olduğunu söyleyip sorunun cevabını şöyle verdi:
“Süt pastörize ve sterilize olmak üzere iki şekilde üretiliyor. Pastörize sütlerde hastalık yapan organizmaların tamamı ile birlikte diğer mikro organizmaların diğer kısmı yok oluyor. Bu nedenle dayanımı iki gün gibi kısıtlı bir süre. Oda 4 derecede soğuk zincir bozulmaması şartı ile. Bir de steril süt dediğimiz sütteki tüm mikro organizmaların yok edildiği bir süt ürünü var. Biz de ona sterilize süt diyoruz. Dayanımı 4 ay. Bir kere şunu halkımızın iyi bilmesi lazım. Sterilize ve pastörize sütlere hiçbir koruyucu madde ilave edilmez. Pastörizasyon ve sterilizasyon işlemlerinde vitaminlerde bir kısım kayıplar tabii ki olur. O da B grubu vitaminlerde yüzde 20’ye yakın, suda çözülen proteinlerde ise çok az bir kayıp olur.
Sokakta satılan süte değinecek olursak; düşünün sokak sütünü aldınız eve getirdiniz ve kaynattınız. En az 10 dakika kaynattığınız zaman vitaminlerin tamamına yakını kaybolur. Proteinler dibe çöker, yanmaya neden olur. Dolayısıyla siz sütün besin değerini azaltırsınız. O yüzden hiçbir zaman sokak sütünü alalım da kaynatalım, tüketelim demiyoruz.”
“Süt çiğ tüketilmez”
Hiçbir zaman sütün çiğ tüketilmemesi gerektiğini belirten Güven, “Çünkü insanlar için bu kadar değerli besin kaynağı olan süt aynı zamanda mikro organizmalar için de son derece elverişli bir ortam. Hayvanda sağım ortamında çevrede bulunabilecek tüm hastalık yapıcı organizmaları içerme riski var.” ifadelerini kullandı.
Sütün muhafazası ve tüketim süresi ile ilgili de bilgi veren Güven, sokak sütünün buzdolabında muhafaza edilip 2 gün içerisinde tüketilmesi gerektiğini, steril sütün yani kutu sütün ise yine buzdolabında 1 hafta içinde tüketilmesini önerdi. Sokak sütünün risklerine değinen Güven, ayrıca yaptıkları araştırma ve incelemelerde sokak sütünün bozulmaması için süte bir takım maddeler katıldığını saptadıklarını da sözlerine ekledi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.