Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, Lübnan’da başbakanlıktan istifa eden Saad Hariri ve sonrasında gelişen olaylara değinerek, Suudi rejiminin, Siyonist İsrail’den Lübnan’a saldırmasını talep ettiğini söyledi.

Hz. Hüseyin’in şehadetinin 40'ıncı günü için düzenlenen, ‘Erbain Töreni’nde bir konuşma yapan Nasrullah, başbakanlıktan istifa eden Saad Hariri’nin Suudi rejiminde tutuklu olduğunu ve Suudilerin, Lübnan’a yeni bir başbakan dayatmaya çalıştığına vurgu yaptı.

"Suudi rejimi, Siyonist İsrail’den Lübnan’a saldırmasını istedi"

Direniş güçlerinin Lübnan’ı Amerika ve Suudi rejimi tarafından oluşturulan gruplardan temizlediğini ve Siyonist işgalcilerin tehditlerine karşı caydırıcılık yarattığını sözlerine ekleyen Nasrullah, "Lübnan, geçtiğimiz cumartesi gününden bu yana yeni bir siyasi krizin içine girdi. Bu krizin çözümü Lübnanlıların buna nasıl tepki vereceğine ve nasıl davranacağına bağlıdır. Biz şu an şuradan buradan tehditler duyuyoruz. Saad Hariri, Suudi de tutuklu bulunuyor, onun Lübnan’a dönüşüne engel olunuyor. Saad Hariri’yi el-Mustakbel partisinin başkanlığından almak ve bu partiyle istişare edilmeden yerine başka bir kişiyi başkan yapmak için yoğun çalışmalar var. Biz tek ses olarak Saad Hariri’nin Lübnan’a dönmesi gerektiğini söylüyoruz. Ben bunu bir yorum olarak, bir bilgi olarak söylüyorum. Suudi rejimi, Siyonist İsrail’den Lübnan’a saldırmasını istedi, bunun için Siyonist İsrail'e milyarlarca dolar vermeye hazırlar. Siyonist rejim de şu an bunun değerlendirmesini yapıyor." dedi.

Nasrallah, konuşmasının devamında Suudilerin Lübnan’a yeni bir başbakan dayatabileceklerine inandığını, bundan daha önce de Lübnanlıları birbirlerine karşı kışkırtılarını ancak öngördükleri sonuca ulaşamayınca Körfez ülkelerinden Lübnan’da gerginlik yaratmak için vatandaşlarını Lübnan’ı terk etmeye çağırdığını söyledi.  

"Lübnanlılar bölgede yaşananlardan ibret almalı"

Suudilerin tehditlerine de değinen Nasrallah, " Suudilerin Lübnan’a savaş ilan ettiği açık. Suudilerle Hizbullah’ın birbiriyle sorunu olduğu biliniyor. Biz de bunu reddetmiyoruz. Peki, ama bu tehditler Hizbullah’a yönelik mi Lübnan’a yönelik mi? Lübnanlılar bölgede yaşananlardan ibret almalı." ifadelerini kullandı.

"Biz tüm Lübnan halkı olarak Saad Hariri’nin dönmesi gerektiğini vurguluyoruz"

Suudi prenslerin Amman’da Suriye’deki çatışmaları yönettiğini ve Suriye’yi tahrip ettiğini ifade eden Nasrallah,  "Şimdi o prensler neredeler?" diye sordu.

Nasrallah konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz tüm Lübnan halkı olarak Saad Hariri’nin dönmesi gerektiğini vurguluyoruz. Eğer Hariri istifa ettiyse Lübnan’a dönmeli ve istediğini söyleyebilmelidir. Biz başbakana yönelik hakareti tüm Lübnan’a yapılmış bir hakaret olarak görüyoruz. Birbirimizle ihtilaflarımız olsa bile. Biz Suud’un Lübnan’ın iç işlerine müdahalesini ve Saad Hariri’nin havaalanına inmesinden itibaren bu şekilde aşağılanmasını kınıyor ve protesto ediyoruz. Lübnan hükümeti görevinin başındadır, anayasaya uygun seçilmiştir ve istifa etmiş bir hükümet değildir. Hariri’nin istifası yasalara uygun bir istifa değildir; çünkü Suudi’de baskı altında yapılmış bir istifadır." ifadelerini kullandı.

Tüm Lübnanlıların, Arapların ve özgür insanların, Suudilerin Hariri’yi gözaltında tutmasına itiraz etmesi gerektiğini söyleyen Nasrallah, bu olaya karşı sessiz kalınmaması gerektiği çağrısında bulundu.

"Vatanımıza bağlılığımızı göstermeliyiz"

Nasrallah, Suudilerin Hizbullah’a karşı ilan ettiği savaşın körü körüne bir savaş olduğunu, bu savaşı başlatanların ve yönetenlerin ise bu konuda bir tecrübeye ve uzmanlığa sahip olmadığına da dikkat çekerek, "Lübnanlılar olarak biz bugün bir hakaret, zorbalık ve açık tehditle karşı karşıyayız. Vatanımıza bağlılığımızı göstermeli, sorumlulukla davranmalı ve birbirimizin hassasiyetlerine dikkat ederek birbirimizi korkutmaktan uzak durmalıyız. Siyonistler ihtiyat ediyor olsa da İsrail konusunda ihtiyatlı olmak gerekiyor." ifadelerini kullandı.  

"Siyonist İsrail Suud’u destekliyor"

Bundan sonra başka gelişmelerin de olacağına işaret eden Nasrallah, "Siyonist İsrail başka bir yola başvurup elçiliklerine Suudilerin Hizbullah’a karşı savaşında Suudileri desteklediğini söyletebilirler. Veya bir terörist grup oluşturarak onları Suudilerin hedefleri için kullanmaya çalışabilirler. Mevcut şartlarda bizimle savaşa girmelerini uzak bir ihtimal olarak görsek de Siyonist İsrail konusunda dikkatli olmalıyız. Çünkü Siyonist İsrail, kendisi savaşa girmeden ve bir savaş bedeline katlanmadan Hizbullah’ın yok edilebileceği bir fırsatın doğduğuna inanıyor." dedi.

"Suudilerin Irak, Suriye ve Yemen’de hayalleri suya düştü"

Suudilerin Irak, Suriye ve Yemen’deki hayallerinin suya düştüğü ifadelerini sözlerine ekleyen Nasrallah, "Biz Suudilerin İran’a karşı öfkeli olmalarını anlayabiliriz; öfkelerinin sınırı o kadar büyük ki Hizbullah’ı da içine alıyor; ancak aşağılayıcı tarzlarını ve tepkilerini anlayamıyoruz. IŞİD’i Irak’ı düşürmek için ülkeye kimin soktuğunu, hepimiz çok iyi biliyoruz ancak yenildiklerini, Yemen savaşında da yenildiklerini hepimiz biliyoruz." İfadelerini kaydetti.

"Suudiler Yemenlileri küçümsediler ve işte bu yüzden bu savaşta yenildiler"

Yemen’den Suud’un başkentine atılan balistik füzeye de Nasrallah, "Hizbullah’ın Yemen’den Suud’a füze attığını söylemek Yemenlilere hakarettir. Onlar füze yapımı konusunda üstün bir kapasiteye sahiptir. Husiler, insansız uçak yapıp onu savaşta kullandıklarını açıklayınca da kimse inanmamıştı. Ama onlar buna inanmalı. Suudiler Yemenlileri küçümsediler ve işte bu yüzden bu savaşta yenildiler." ifadelerini kullandı.

Suud’un Yemen savaşındaki yenilginin üstünü örtmek İran ve Hizbullah’ı bahane ettiğine işaret eden Nasrallah "Düşmanları Hizbullah’a karşı galip gelemeyecek; onlara tavsiyem bunu akıllarından çıkarsınlar. Bizim Yemen konusundaki tutumumuz değişmeyecek. Çünkü bizim Yemen konusundaki tavrımız insani ve ahlakidir ve Arap tavrı olup siyasi hesaplardan da uzaktır." dedi.

Nasrullah, konuşmasının devamında, Suudi Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr’in "Lübnan’ı Hizbullah’tan kurtarmamız gerekiyor" şeklindeki açıklamasına da değinerek, "Lübnan’ı başbakanına ve halkına hakaret ederek mi kurtarıyorsunuz? Lübnan’ı kurtarmanın yolu Şii-Sünni ihtilafı ve fitnesi çıkarmak mıdır?" diye sorarak, Lübnan halkını birlik ve dayanışmaya çağırdı.

İLKHA