Türkiye Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, İran'a gitti.

İran'ın başkenti Tahran'da mevkidaşı Tuğgeneral Muhammed Bakıri tarafından karşılanan Org. Akar ve beraberindeki heyetin İran'da bölgesel sorunlar konusunda görüşeceği söyleniyor.

Bu arada hükümet yanlısı medya ziyareti parlatmaya gayret ediyor.

Ajans bilgilerine göre İran Genelkurmay Karargâhında iki ülkenin kurmayları tarafından düzenlenen toplantıda masa önündeki ekrana Tevbe Sûresi'nin 38 ve 39'uncu ayetleri ve ayetlerin Türkçe ve Farsça mealleri yansıtılmış.

Hükümet yanlısı medyaya göre bu ayetlerin “sefer”den söz etmesi manidarmış ve Barzani'ye yapılacak operasyona işaret ediyormuş.

Bakalım ayetlere:

“Ey iman edenler! Size ne oluyor ki “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.

Eğer Allah yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O'na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” (Tevbe/38,39)

Ayetler gerçekten de manidar…

Allah için sefere çıkmaktan söz ediyor.

Çıkar hesapları için ahireti dünyaya tercih etmenin ve Allah için sefere çıkmamanın kötü sonuçlarından söz ediyor.

Öğüt, şifa, nur ve rahmet olan Kur'an-ı Kerim, her ortam ve şartta uyarıyor.

***

Uzun süredir Rusya'dan S-400 füzelerini alma meselesi gündemdeki yerini koruyor.

Amerika ve kimi Avrupa ülkeleri NATO ile uyum problemi yaşanacağını iddia ederek buna tepki gösteriyorlar.

Türkiye ise füzelerle beraber teknolojiyi de alacakları için Rusya ile anlaştığını söylüyor.

Hatta Erdoğan “kaparo” bile ödediklerini söyledi.

Ve yeni bir gelişme kafaları karıştırdı. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in askeri ve teknik işbirliğinden sorumlu olan yardımcısı Vladimir Kojin, Rusya ve Türkiye'nin sadece hazır S-400 füze sistemi komplekslerinin sevkiyatları üzerinde anlaştığını, füze üretim teknolojisinin sağlanmasının gündemde olmadığını söyledi.

Bu ne anlama geliyor?

Ya Rusya taahhüdünde durmuyor ve anlaşmanın içeriğini değiştirmek istiyor.

Ya da aslında anlaşma zaten bu şekildeydi; ama Türkiye Batıya bir mesaj vermek için S-400 meselesini kullandı.

Her hâlükârda siyasetçilere inanan halk kandırılmış olacak.

***

Devlet Bahçeli tabanını memnun edecek bir ortam bulmuş ve durmadan şahlanıyor.

Eskiden ülkücüler “beş bin şehid” diye başlarlardı konuşmaya, şimdi Bahçeli “beş bin ülkücüyle Kerkük'e” diyor.

Bir tarafta Erdoğan ile beraber Irak Kürdistanı için her türlü aşağılama dilini kullanırlarken öte taraftan geçmişe atıfta bulunuyor, eski metinlerden nevi şahsına münhasır çıkarımlar yaparak müdahale haklarından söz ediyor.

 “Bizi Kürt düşmanı göstermek için özel yetiştirilmiş ajanlar yine faaliyettedir. Erbil de Türkmen şehridir ancak hiçbir şekilde bu gerçek, Kürt, Arap kökenli kardeşlerimizi ihmal ettiğimiz, tanımadığımız anlamına gelmeyecektir.”

 “Şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde misak-ı milli uyanacak, 81 Düzce'den hemen sonra "82 Kerkük, 83 Musul" deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır."

Sadece Musul ve Kerkük değil bir de Erbil meselesi varmış.

Hatta 84 Bağdat, 85 Kahire de olabilir, nitekim yüzlerce yıl Osmanlı egemenliğinde kalmış bu şehirler.

Tabii Bahçeli, Atatürk'ün doğduğu yer olan Selanik için 86, Atina için 87 diyemiyor, çünkü bundan sonra 88 Üsküp, 89 Saraybosna ve 90 Belgrad gelmeli.

Ama pardon şimdilik “şartların oluşması ve tarihin coğrafyaya dar gelmesi” Irak'a has bir durum. Avrupa Birliği ile zaten limoni olan ilişkiler bu “Selanik, Sofya, Belgrad” sayıklamaları dolayısıyla iyice bozulabilir.

Neyse, hepsi bir yana benim kanaatim şu:

Devlet Bahçeli, Meral Akşener meselesini unutmak için durmadan dalıyor ve garip rüyalar görüyor.

Aslında Prof. Hüseyin Bağcı meseleyi özetlemiş:  “Devlet Bahçeli'nin bir bildiği var diyeceğim; ama neyi niçin hangi amaçla söylediğini çıkarmakta zorluk çekiyorum. Kurtlar Vadisi filmi çevirmiyoruz orada.”