Tarihe karışan meslek: Mühürcülük
Okuma yazma bilmeyen vatandaşların imzası yerine geçen ve resmi işlemlerde geçerli olan mühür, okuryazarlığın artmasıyla talep yok denecek kadar azaldı. Mührün son ustası, mesleğin kaybolmak üzere olduğunu söylüyor.
Mardin merkez Artuklu ilçesinde,10 metrekarelik dükkânında mesleğini yaşatmaya çalışan mühürcü ustası Bedir Sadioğlu (60), aynı zamanda dede ile baba mesleği olan mühürcülüğün son temsilcisi olduğunu söylüyor.
Zor şartlarda mesleği sürdürmeye devam eden Sadioğlu, İLKHA muhabirine, resmi işlemlerde geçerli olan ve imza yerine geçen mührün okuma yazma bilmeyen vatandaşlar için hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
Okuryazarlık artınca mühre talep azaldı
Üçüncü kuşak olarak devam ettirdiği mühürcülük mesleğinin son yıllarda okuma yazma bilenlerin sayısının artmasıyla önemini yitirdiğine dikkat çeken Sadioğlu, kendisinden sonra bu işi yapacak kimsenin olmadığını ifade etti.
“Mühür noter tarafından onaylatılıyor”
El yapımı olan mühürlerin bir kopyasının yapılamadığını savunan Sadioğlu, “Mührün kullanılabilmesi için noter tarafından onaylatılması gerekiyor. Bu yüzden mührün kaybolması durumunda bir kopyası çıkarılamıyor, bu sebeple yeni bir mühür yapımında tekrar noter onayı almak gerekiyor.” dedi.
“Ailemiz 3 asırdır mühür yapıyor”
Sadioğlu, “Bu meslek 3 asırdır bizdedir, dedemden babama ve babamdan bana miras kaldı. Eskiden okuma yazma bilmeyenlere bu mührü yapardık, onlar da genel olarak tapu işlemlerinde imza yerine kullanırlardı. Bu işi şu an Mardin’de bir tek ben yapıyorum. Eskiden işlerimiz çok yoğundu, ayda 50 kadar müdür yaparken şu an ayda sadece bir tane yapıyorum. Ben bu işe 15 yaşında başladım, yani 45 yıldır bu işi yapıyorum.” dedi.
Mührün yapılışı
Üzerine kazınarak yazılan ad soyad ile kişinin resmi işlemlerini gerçekleştirdiği mührün yapılışını anlatan Sadioğlu, şunları söyledi:
“Özel bir tahtamız var, mührü tahtanın arasına sıkıştırıyoruz ve özel tornavida ile ismini kazıyoruz. Mühür bakırdır, demir ile yumuşatıp harfleri kazıyoruz. Tabi ismi mühre yazarken harfleri ters yazıyoruz. Mührü basınca harfler düz çıksın diye. Eskiden bu yüzden çok sıkıntı çıkıyordu. Müşteri gelip mühür istiyordu, bizde mührünü yapınca tabi okuma yazması yok, harfler ters olduğu için okuyamayınca bize geri gelip bu mühür olmamış diyorlardı. Onları ikna edinceye kadar bayağı uğraşıyorduk. Hatırlıyorum bir gün çok aksi bir müşteri geldi ve aynı sorun çıktı. İkna da olmayınca onunla beraber bankaya gidip mührü vurduk. Tabi harflerin düz çıktığın görünce utandı ve özür diledi.”
“Benden sonra bu işi yapacak kimse yok”
Okuma yazma bilmeyenler için mührün hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Sadioğlu, “Okuma yazma bilmeyenlerin mührü olmadığı zaman resmi işlemler adeta duruyordu. Mühür olmadığı zaman hiçbir resmi işlemini yapamıyordu. Mührü olmayanlar bankada, noterde, tapu müdürlerinde işlerini göremiyorlardı. Ama sonra her şey dijitalleşti ve işlerimiz durma noktasına geldi. İnsanların da artık okuma yazma bilmesi de işlerimizi etkiledi. Bir tek ben bu işi yapıyorum, ben de bu işi bıraktığımda kimse kalmayacak ve mühürcülük mesleği de tarihe karışmış olacak.” dedi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.