Küçük aktar dükkânında Bitlis'in cami, medrese ve hanlarını kendi imkânlarıyla ahşaba işleyen emekli işçi Enver Ünaldı, sanata ve sanatçılara yeteri kadar sahip çıkılmamasından yakınıyor.

Destek alması durumunda açacağı atölyede sanat erbabı yetiştirmek istediğini belirten Ünaldı, yetkililerden destek beklediğini söyledi.

Maddi imkânsızlıklar nedeniyle her geçen gün bir sanatın ve sanat erbabının kaybolduğunu dile getiren Ünaldı, sanata sahip çıkmayan toplumların, zamanla tarihinden ve tarihi mimarisinden uzaklaşacağını ifade etti.

Sanat okulunda okurken bu işe merak saldığını belirten Ünaldı, Bitlis'in dünyaya tanıtılacak birçok eserinin olduğuna değindi. Ünaldı, "Bitlis beş bin yıllık tarihi olan bir kent. Gerçekten dünyaya tanıtılmasına ihtiyacı olan çok sayıda tarihi eserimiz var. Maalesef bu tarihi eserlerimiz sahipsizlikten yok olmaya başlamış. Özelliğini hep değiştirmişler. Buna sahip çıkanın olmayışı beni üzüyor. Geçmişine uygun olarak yapılıp, iyi bir tanıtım yapılması gerekiyor. 800 yıllık İhlasiye Medresesi birkaç yıl öncesine kadar harabeydi. Şimdi ise Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak kullanılıyor. Bütün tarihi eserlerimiz bu durumda. Gerçekten bunlar üzüntü vericidir. Bu tarihi eserlerin mutlaka sahiplenmesi gerekiyor." dedi.

"Gençleri sanatla buluşturmayı arzuluyorum"

İnsanların artık üretmeden hazır yemeye alıştırıldığını söyleyen Ünaldı, konuşmasına şöyle devam etti:

"Gençlerimiz sanatsız kaldı. Hiçbir sanata değer verilmiyor. Gençleri sanatla buluşturmayı arzuluyorum. Maalesef yaptığım bu emeğin karşılığını alamıyorum, sahiplenen yok. Bugün kendi imkânımla yaptığım tarihi ahşap işlemelerini sergileyecek bir yerim dahi yok. Bir eleman bile yetiştirecek imkânımız yok. Bu sanatta gençlerimizi yetiştirmemiz lazım. Bunun için de devlet yetkililerinin destek çıkması gerekiyor. Hayalimde Bitlis'in geçmiş tarihini işlemek istiyorum. Fakat bunu yapacak imkânım yok. En azından bir şeyler yapalım. Yapanların teşvik edilmesi gerekirken maalesef soğutuyorlar. Eleman yetiştirmek için atölyeye ihtiyaç var ama imkân yok. Şu an bunu sergilediğim ufak bir bal dükkânım var. Bu eserler orada tahrip oluyor. Bugün Bitlis'in her yeri tarihtir ama bu tarih özelliğini yitirmeye başladı. Bitlis ilim, irfan yuvasıdır. Bunların tanıtılması için desteğe ihtiyaç var. Maalesef bugün gençlerimiz hazıra alıştırılmış durumda. Birçok genç gelip bu sanatı öğrenmek istiyor ama öğretecek imkânım yok."

"Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir"

Gençlerin sanatla buluşturulup, kötü ortamlardan uzaklaştırılması gerektiğini vurgulayan Ünaldı, "Gün geçtikçe gençlerimiz madde bağımlısı haline geliyor. Bu gençleri sanatla buluşturmak lazım. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. Bunu hepimiz biliyoruz. Fakat gençlerimizi yetiştirmek için bir şey yapmıyoruz. Gençlerimiz çok şey yapmak istiyor ama ellerinde bir sanat yok. Bu gençlik bizim gençliğimiz. Yarınlarımızı emanet edeceğimiz bu gençliktir. Buna sahip çıkmalıyız. Sanat okulu metal bölümü mezunuyum ama bu işi yapacak belgem yok. Bunu verecek devlettir. Ankara'ya gittim ama bana belge vermediler. Şimdi belgem olmuş olsaydı en azından Halk Eğitim Merkezleri ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde kurs açarak birçok sanatçı yetiştirebilecektim fakat bu imkânım yok. Yaptığım bu sanatı her yerde sergilemek istiyorum. Bundan dolayı yetkililerden destek bekliyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)