Abdulhalim SEÇKİN

Abdulhalim SEÇKİN

Tavan fiyat uygulamasında çark mı?

Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek, 14 Nisan'da trafik sigortasında uygulanmaya başlayan tavan fiyatın geçici olduğunu söyledi. Şimşek, sigortacılara öneride de bulunarak, “Sabah akşam trafik sigortasını kafaya takarsanız olmaz” dedi. 2016'nın sigortacılık açısında prim üretimi, kârlılık ve sermaye yeterliliği açısından başarılı bir yıl olduğunu vurgulayan Şimşek, sektörün toplam 2 milyar TL kâr ettiğini, trafik sigortasında ise az da olsa kâr açıklandığını kaydetti. 

Şimşek, sigortacıların, trafik sigortasında tavan fiyat uygulamasının gelirleri azaltacağı ve 2017 yılında zarar getireceğine yönelik eleştirilerine de değinerek, şunları söyledi: “Sektörün zarar projeksiyonlarına katılmıyorum. Primler düşecek ama giderler de azalacak. 2015 yılında primlerde yüzde 80'lere varan oranda artış oldu, biz de mevzuatı düzelttik. Primler düşmeyince de tavan fiyat uygulamasına geçtik. Bunu da isteyerek yapmadık. Trafik zorunlu bir uygulama, keşke fiyatlandırmayı şirketler yapabilseydi. Tavan fiyat, geçici bir uygulama. Hızlı şekilde serbest tarifeye geçmeyi düşünüyoruz. Sigorta şirketleri sabah akşam trafik sigortasına kafayı takarsa bu iş olmaz. Mesela, siber riskler var, bize bu yönde talepler geliyor, sizler de bu tür ürünler çıkartabilirsiniz.”

Olağan Genel Kurulu'nda konuşan TSB Başkanı Ramazan Ülger, tavan fiyat uygulamasının önümüzdeki 8 aylık dönemde 3 milyar TL zarar ulaştıracağını, bu zararın sektör tarafından finanse edilemez boyutta olacağını söyledi. Diğer branşlardan sağlanan karın, trafikteki zararı karşılayamadığını ve karlılığı tehdit eden zararın sürdürülebilir olmadığını belirten Ülger, şunları söyledi: “Şirketler finansal zafiyete uğrayacak, iflaslar yaşanacak. Tavan fiyat ile iyi sürücü, kötü sürücü ayrımı ortadan kaldırıldı ve bu durum tazminatları artıracak. Daha da önemlisi sektörümüz ciddi bir itibar kaybı yaşıyor. Tavan fiyat uygulaması yumuşatılmalı ve tavan prim uygulamasında aylık değişim oranı yüzde 2'ye çıkartılmalı.”

Araç sahibi bütün vatandaşlar sigorta şirketlerine çalışıyor. Trafik sigortası zorunlu olmazsa, bakalım kaç vatandaş sigorta yapacak. Şirketler bunu biliyor. Fiyat ne kadar yüksek çıkarsa çıksın araç sahibi sigorta yapmak zorundadır. Sigortasız bir araç bir saat bile trafikte dolaşamaz. Trafik polisleri yakaladığı yerde o aracı bağlar. Yüksek cezalar yazar.

 Tavan fiyat %30 gibi bir indirim getirdi. Bu bile az. Çünkü hala normal bir servis aracının sigortası iki bin lirayı buluyor. Bu da aylık 166,6 gibi bir meblağa karşılık  geliyor. Yıllık bandrolde bin lira civarında ise bu meblağ 250 TL'yi buluyor. Araç çalışsa da dursa da bu meblağı ödüyorsunuz. Aracınıza bir de kasko yaparsanız bu da aylık 100 TL civarıdır ki arcınız yattığı yerde 350 TL harcıyor. Bu meblağ nerdeyse iyi bir dairenin kirasının yarısına tekabül ediyor.

Elbet araçsız olmaz. Trafik sigortasız da olmaz. Bandrolü devlet zaten alıyor. Ancak bu sigorta rakamına bir tavan getirilmişken, tekrar serbest fiyatlandırmaya geçilme işaretlerinin verilmesi üzücü. Tavan fiyat getirilmeden önce sigorta yapanların fazla verdiği para zaten çöp oldu. Çünkü bu fark geri verilmedi. Örneğin 1.300 TL'ye sigorta yapan bir araç sahibi şimdi yapsa 900 TL'den daha az bir rakama sigorta yapabilecek. Aradaki 400 TL ise çöpe gitti.

Zorunlu trafik sigorta fiyatlarına getirilen tavan fiyat uygulamasının devam ettirilmesi ve araç sahiplerinin sigorta şirketlerinin insafına bırakılmaması gerekir diyor ve sizi Allah'a emanet ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.