Mehmet GÖKTAŞ
Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak, TEK ŞİRKET
İlk günden eleştirmek, mahkum etmek, alaya almak için kullanmıyorum bu ‘tek şirket' tabirini. Cumhurbaşkanı adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan'a oy verdiğimizi, desteklediğimizi baştan belirteyim. Bundan dolayı da şimdilik bir pişmanlık da duymuyoruz.
Büyük oranda yetkilerin tek elde toplanmasından da fazla bir rahatsızlık duymuyoruz. Hatta böylece bürokrasinin azalmış olmasını da iyi karşılıyoruz.
Açıklanan yeni kabineye gelince. Bugünkü kabinede yer alamayan, kolay kolay üstü çizilemez, devre dışı bırakılamaz zannettiğimiz 28 kişinin hiç de vaz geçilemez kişiler olmadığını görmemiz, Başkan'ın gücünü ve kararlığını göstermesi açısından önemlidir.
Gelelim yeni kabineyi oluşturanların özelliklerine. Zaten bundan dolayı ‘Tek Şirket' nitelemesini yapmış bulunuyorum.
Yeni bakanlardan her biri için kendi iş dünyasında başarılarını ispatlamış patronlar diyebiliriz. Sakıncalı mı? Asla. Hatta Demirel'den bu yana muhalefetin beceriksizliğini ifade etme babında kullanılan “Dört tane koyun versen, dört tane kaz versen güdemez” deyişinin gerçekliğini tersinden ispatlayacak atamalar.
Zaten Recep Tayyip Erdoğan devleti bir anonim şirket gibi yöneteceklerini söylemişti, şimdi bunun adımlarını fiilen atmış bulunuyor.
Devletin bir anonim şirket gibi yönetilecek olmasını da eleştirmiyorum. Gerek bürokrasinin ağır işleyişinden gerek yöneticilerinin yüklendikleri görevlerini yürekten sahiplenmemesinden dolayı hantal devlet dönemlerini yaşadık ve bedelini de ağır ödedik.
Belki ilk zamanlar öncülük etmesi sebebiyle devletin ayakkabıcılık, tekstil işletmeciliği yaptığı dönemler olmuştur. Fakat zamanla hantallaşan ve tıkanan bu yoldan vazgeçilerek özelleşmeye geçildiğinde bunun isabetli olduğuna şahit olduk. Bu arada kapitalizmin, yani özelleştirmenin yapısındaki mevcut zulmü biliyoruz ve bunu da bir kenara kaydediyoruz.
Sözü uzatmayalım. Yeni kabinenin patronlarının kendi iş dünyalarındaki başarılarını devlet şirketine de yansıtacakları konusunda haydin iyimser olalım, özellikle baştaki bir numaradan dolayı.
Fakat üzüldüğümüz bir nokta var. Bu ülkenin bir numaralı sorunu ekonomi midir? Muhalefetin çokça vurgu yaptığı gibi yeni yönetimi çok büyük bir ekonomik kriz mi bekliyor ki böyle bir kabineyle yola çıkılıyor?
Bu ülkenin daha başka sorunları, özellikle sosyal sorunları, adalet sorunları yok mu ki başarılı patronlardan başka sahnede kimse yok?
Sonra... Bu ülke şu anda bir anonim şirketse, biz bu anonim şirketin nesi oluyoruz, bunu merak ediyoruz? Gerçekten kendimizi hiç bir yere oturtamadık da.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.