Tekbir, her devirde Müslümanların asli şiarlarından biri olmuştur
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın, bir programdaki ‘tekbir’ ile ilgili sözleri, Muş’taki kanaat önderleri ve vatandaşların tepkisine neden oldu.
Esenler Belediyesinin Yusuf Has Hacib'in doğumumun bininci yılı dolayısıyla düzenlediği törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın, "tekbir" ile ilgili “slogan atıyor gibi tekbir getirme, bizim kültürümüzün estetiğine ve milletimizin geleneğine uymuyor.” ifadeleri tepkilere neden oldu.
Yetkili bir ağızdan böyle açıklamayı duymanın kendilerini üzdüğünü söyleyen bölgenin tanınmış alimlerinden molla Nizamettin Yaçin, halkın değerlerinin tümünün İslam’a dayanan değerler olduğunu belirtti.
“Âdem (as)’ın gelişinden dünyanın sonuna kadar, ‘Tekbir Allah-u Ekber’ kültürü tüm Peygamberlerin kültüründe vardır. Peygamberlere zıt olanların kültüründe yoktur.” DİYEN Yaçin, yüzde 99’ü Müslüman olan bir ülkede bu tür söylemleri tasvip etmedikleri ifade ederek, “Halkımız da bunu tasvip etmiyor. İnşallah kendisi de basiretle düşünüp yanlışlığını düzeltecektir. Onun bu söylemiyle bizim kültürümüzdeki bu ilahî hakikat, hiçbir zaman değişmeyecektir.” dedi.
“Tekbir İslam ile beraber kültürümüze giren bir şeydir”
15 Temmuz darbe girişimini tekbir ve selaların durdurduğunu ve ülkenin tekbirlerle kurtarıldığını ifade eden Mehmet Dursun ise, “Tekbir, İslam ile beraber kültürümüze giren bir şeydir. ‘Tekbir, Allah-u Ekber!’ yani Allah büyüktür. Biz Müslümanlar olarak küçüklüğümüzden beri, Tekbir! denildiğinde ‘Allah-u Ekber, (Allah büyüktür)’ dedik. Bu bizim Rabbimize olan bağlılığımızdır. Bunu bir talihsizlik olarak nitelendiriyorum. İnşallah bu bir dil sürçmesidir. Kendisinin çıkıp Müslümanlardan özür dilemesi gerekir.” Şeklinde konuştu.
“Sayın bakanın böyle bir açıklama yapması utanç vericidir”
Yetkili bir makamdaki birinin böyle bir açıklama yapmasının hüsran verici olduğunu söyleyen Hüseyin Baran, “Tekbir, her devirde Müslümanların aslî şiarlarından biri olmuştur. Sayın bakanın böyle bir açıklama yapması utanç vericidir. Çünkü biz her zaman tekbirlerle büyümüş bir halkız. Bu değerlere bağlı olduğumuz oranda gelişmekte olan bir halkız. Tekbir, Müslümanlar için bir izzet ve şeref kaynağıdır.” dedi.
“Tekbir, İslam’ın bize vermiş olduğu bir güzelliktir”
Tekbirin, toplumumuzun kalbinde yer edinmiş bir lafız olduğunu belirten Ata Ayzit ise, “Bu İslam’ın bize vermiş olduğu bir güzelliktir. Savaşlarda ceddimiz tekbirlerle, Allah-u Ekber nidalarıyla bu toprakları savunduğu ve bizim bu toprakların tekbirlerle alındığını biz bu günde görüyoruz. Biz bu ruhu bu günde yaşıyoruz. Çanakkale’yi biz tekbirlerle aldık, bu vatanı tekbirlerle aldık. 15 Temmuz’da da halk tekbirlerle sokağa indi, salâvatlarla boğaz köprüsüne yürüdü. Bakanların, tekbirin bizim kültürümüzde olmadığı yönündeki söylemeleri çok abes kaçıyor.” diye konuştu.
Bakan Avcı ne demişti?
Geçtiğimiz gün Kadir Topbaş Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Esenler Belediyesi Yusuf Has Hacib Kültür Sanat Sezonu'nun açılış törenine katılan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, etkinlik sırasında bir gencin ‘tekbir’ diye nida etmesi üzerine salondakilerin de tekbir getirmesine şu değerlendirmede bulunmuştu:
“Itri'nin segah tekbir bestesi var. Segah tekbir bestesi deyince, 'O neymiş' diyebilirsiniz. O işte, her bayram sabahında camide getirdiğimiz tekbir. Yahya Kemal, onun hakkında çok güzel şeyler yazmıştır. O segah tekbir, bizi millet yapan en önemli kültürel ve dini zenginliklerimizden biridir. Onu her bayramda, bayram namazını kılarken hatırlayın ve o tekbiri getirin. Binlerce yıllık kültürümüzde, tekbirin slogan olarak kullanılması yoktur. Yani bir arkadaşımızın çıkıp 'tekbir' diye bağırması, sonra diğer arkadaşlarımızın herhangi bir slogan atıyor gibi tekbir getirmesi, bizim kültürümüzün estetiğine ve milletimizin geleneğine uymuyor. Bu, son zamanlarda çıkan bir adet ama hoş bir adet değil. Tekbir getirelim ama milletçe, 350 yıldan beri, nasıl bayram sabahlarında hep beraber huşu içinde getiriyorsak, öyle tekbir getirelim. Öyle getirdiğimiz zaman tekbir gerçekten çok derinlere nüfuz ediyor. Aksi takdirde, herhangi bir slogana dönüştürme tehlikesi var. Allah muhafaza.” (Ayetullah Tarhan-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.