Tesettür Konusunda Her Kesime Büyük Görevler Düşüyor
Tarih boyunca tesettürün özgür kadının sembolü olduğunu belirten Yazar Müfit Yaray, insani ve İslami bir hak olan tesettürün engellenmesi ve tesettür sahibi bayanlara yapılan zulme karşı toplumun her kesimine büyük görevler düştüğünü söyledi.
GAZİANTEP- Tarih boyunca tesettürün özgür kadının sembolü olduğunu belirten Yazar Molla Müfit Yaray, insani ve İslami bir hak olan tesettürün engellenmesi ve tesettür sahibi bayanlara yapılan zulme karşı toplumun her kesimine büyük görevler düştüğünü söyledi.
Özgür kadınların eski tarihlerden beri sürekli örtündüklerini vurgulayan Yaray, "Özgür kadınlar eski tarihlerden beri sürekli örtünmüşlerdir. Bu şekilde özgür ve hür olduklarını ispatlamışlardır. Özgürlüklerini bu şekilde topluma ilan etmişlerdir. Cahiliye dönemlerinde bile açıklık saçıklık köleliğin, cariyeliğin bir göstergesiydi. Günümüzde ise maalesef çıplaklık bazı kesimlerce bir özgürlük olarak dayatılmakta ve öyle lanse edilmekte. Hâlbuki böyle olmadığı tarihi olarak sabittir." ifadelerine yer verdi.
TESETTÜR ALLAH'IN KESİN EMRİDİR
Allah-u Teala nın Kur'anı Kerimde kesin emirlerle tesettürü bütün Müslümanlara emrettiğini ifade eden Yaray, "Kur'anı Kerim'in Ahzap suresi 59.ayeti kerimesinde Allah-u Teala peygamber efendimize kendi hanımlarını, kızlarını ve Müslümanların hanımlarını örtünme konusunda uyarmasını emretmiştir. Bu nedenle Müslümanlar eskiden beri tesettüre ciddi manada önem vermişlerdir. Bunu bir farz olarak her Müslüman tarafından hiçbir mezhep meşrep farkı olmaksızın kabul edilmiştir." dedi.
İslami yaşantıdan uzak olmanın toplumsal yozlaşma, ayrışma ve rahatsızlığı beraberinde getirdiğini belirten Yaray," Günümüz Toplumundaki yozlaşmanın önüne geçebilmek ve toplumda genel olarak ahlaki kuralların hakim olması için tesettür emrine bütün insanların sahip çıkması gerekiyor. Özellikle şuan toplumumuzda görülen boşanma oranlarının oldukça yükselmesi ve aile içi huzursuzlukların altında da genel olarak tesettürsüzlükten kaynaklanan gayri meşru ilişkiler, arkadaşlıklar ön plana çıkmaktadır."ifadelerine yer verdi.
Tesettürsüzlüğü teşvik eden kurum kuruluş ve yayın organların toplumun temelini oluşturan aile yuvasını adeta dinamitlediğini belirten Yaray, "Eskiden İslam ülkelerinde yüzde 1-2 oranın da olan boşanma oranları günümüzde yüzde 30-40'lara varmaktadır. Bu da aile içinde bir huzursuzluk olduğunun en büyük ispatıdır." dedi.
HERKES ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPARSA SORUN ÇÖZÜLÜR
Aile içi huzuru tekrar temin etmek içim tesettürün önündeki bütün engellerin kaldırılması ve tekrar yaygınlaşması için toplumun her kesimine büyük görevler düştüğünü belirten Yaray, "Özelliklede tesettür mücadelesini veren genç kızlarımızın okullarda, çeşitli kurum ve kuruluşlarında birçok sıkıntı ve zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Maalesef bu sıkıntılarında çoğu zaman yalnız kalıyorlar. Toplumun değişik kesimlerinden özelliklede erkeklerden bu konuda yeteri kadar bir destek sunulmamaktadır. Sanki tesettür sadece bayanların problemiymiş gibi yanlış bir algı mevcut. Oysa tesettür her erkeği bir şekilde etkilemektedir. Çünkü kadın ya bir erkeğin hanımıdır, ya annesidir ya kızıdır ya da yakın bir akrabasıdır. Bu nedenle erkeklerde bir şekilde tesettür mağdurlarına destek çıkmalıdır. Bu da toplumda genel bir tesettür seferberliğini gerektirmektedir. Her kes bir şekilde bu problemin bir tarafından tutup çözülmesi noktasında yardımcı olursa, bir katkı sağlarsa bu problem kısa bir sürede çözümlenir."ifadelerini kullandı.
Yaray, bu konuda Sivil Toplum Kuruluşları'nın yanı sıra medyaya büyük sorumluluklar düştüğünü ifade ederek; "İslam her yönü ile zulmü yasaklamıştır ve zulme karşı çıkmıştır. Şu anda insani ve dini bir hak olarak bir bayanının örtünmek istemesi en büyük haklarından biri olmasına rağmen birilerinin bunu yasaklamaya çalışması bu noktada dayatmada bulunması örtünmek isteyen veya örtülü bir şeklide diğer haklarından yararlanmak isteyen, örtülü şekilde bazı kurum ve kurumlarda çalışmak isteyen insanlara büyük bir zulümdür." dedi.
ZULME SESSİZ KALAN DİLSİZ ŞEYTAN GİBİDİR
Zulme karşı olduklarını haykıran her kesimin özelliklede Müslümanların bu zulme karşıda seslerini yükseltmeleri ve itiraz etmeleri gerektiğini belirten Yaray," İslam, zulme karşı sessiz kalanı dilsiz şeytana olarak kınamıştır. Müslüman olan herkesinde zulme karşı sessiz kalmaması konusunda ciddi manada uyarmıştır." ifadelerini kulandı. (Şefik Mert-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.