Var edene, yerle bir edene, öldürene ve tekrar diriltene,bizi insanların en hayırlısına ümmet kılana hamd olsun. O’nun Resulüne salât ve selam olsun…

Vakitlerin en hayırlısı, en bereketlisi; müminlerin dünya kuraklığından susuzluklarını gidermek için, Rahman tarafından kullarına tahsis edilmiş on iki ayın en güzide aylarından olan üç aylardayız…Duanın,kulluğun,zikrin,tevbe ve istiğfarın doruğa çıktığı belkide günahlarımızdan dolayı hiç pişman olmadığımız kadar pişmanlık ve nedamet içinde olduğumuz bu aylarda her işimize bu dua ile başlayalım;“Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazana kavuşur.”(Tirmizi)

“Recep; Allah’ın ayıdır, Şaban; benim ayımdır, Ramazan ayı ise ümmetimin ayıdır.” (Kütübusitte)Resulullah(s.a.v)`ın bu müjdesi üç ayları anlamaya yetiyor; kalp gözü açık olan mümin, bu aylardaki rahmet ve mağfiretin bolluğunu idrak edecektir.Resulullah(s.a.v) bu aylar için özel hazırlıklar yapmış, daha fazla oruç tutmuş ve namaz kılmıştır.Hz.Aişe,Resulullah(s.a.v)`ın bu aydaki orucu hakkında şöyle der; “Şaban ayındaki kadar oruçlu olduğu bir ay görmedim.” (Tecridi sarih)

Üç ayların başka bir güzelliğide beş mübarek gecenin dördünü içine almasıdır. Bu geceler;Recep Ayı’nın ilk Cuma gecesi olan Regaib Kandili,Recep Ayı’nın 27. gecesi olan Miraç Kandili,Şaban Ayı’nın 17. gecesi olan Berat Kandili ve Ramazan Ayı’nın 27. gecesi olan KadirGecesi’dir.Bu aylar hakkında ZunnuniMısri (k.s) şöyle buyurmuştur; “Recep ekme ayıdır.Şaban sulama ayıdır.Ramazanda derleyip toplama ayıdır.Herkes ne ekerse onu biçer, ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa hasat zamanı ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer.”

Bereketi ve bolluğu bu kadar çok olan bu aylarda biz müminler olarak hem kendi nefsimiz hemde toplumun ıslahı için üzerimize düşeni fazlasını yapmalıyız. Yapmamız gerekenlere kısaca değinmek gerekirse;öncelikle vakit namazlarımıza her zamankinden daha çok dikkat etmelive mümkünse bütün sünnet namazları kılmalı, bu aylarda bol oruç tutmalı (özellikle sünnet olması hasebiyle pazartesi ve perşembe günleri), günlerimizin büyük bir kısmını zikir ve dua ile geçirmeli, aramızdaki birliğin artması için kardeşlerimizi ziyaret etmeli, onlarla beraber her türlü iyilik ve hayırda seferber olmalıyız… Bu aylar bizim için Kur’an ve sünnetin yeniden ihya etme, İslam’a hizmeti düzene koyma, Müslümanlar arasındaki ittifakı güçlendirme ayları olmalıdır.

Bu aylar gözyaşlarıyla günahlardan arınma ve birin bine katlandığı, rahmet kapılarının sonuna kadar açık olduğu yeniden dirilme aylarıdır.Üç ayların ehemmiyeti hakkındaÜstadBediüzzaman şöyle der; “Her iyiliğin sevabı başka vakitte on ise,Receb-i şerifte yüzden geçer,Şaban-ı muazzamda üç yüzden ziyade,Ramazan-ı mübarekte bine çıkar.Cuma gecelerinde ve Kadir Gecesi’nde `otuz bine` çıkar. Bu pek uhrevi faydalar kazandıran,uhrevi ticaretin bir kutsi pazarı ve ehli hakikat ve ibadet için mümtaz bir sergi hükmünde olup;üç ayda seksen senelik bir ömrü ehli imana temin eder.”

Tevbe ve istiğfar duası:

اللهم أنت ربي لا اله الاأنت خلقتني و انا عبدك و انا على عهدك و وعدك وما استطعت اعوذ بك من شر ما صنعت أبوء لك بنعمتك على و ابوء بذنبي فاغفر لي فإنه لا يغفر الذنوب إلا انت

Manası: Allah’ım! Sen Rabbimsin.Senden başka ilah yoktur.Sen beni yarattın,ben senin kulunum.Sana verdiğim söz ve vaat üzereyim,gücüm yetesiye… Yaptığım şeylerin kötülüğünden Sana sığınırım.Bana olan nimetini itiraf ediyorum.Beni bağışla;çünkü Sen’den başkası günahları bağışlayamaz; ancak Sen bağışlarsın.(Dualar ve Zikirler, İmam Nevevi)

Fahriye Genç / Nisanur Dergisi - Haziran 2012