Tip 1 Diyabet hastaları devletten sensör ve pompa desteği bekliyor
Anadolu Tip 1 Diyabet (ADİYAD) Başkanı Seyda Parlakalın Yıldız, Tip 1 Diyabet hastalarının ilaç ve tedavi giderlerinin bir kısmını karşılayan devletin sensör ve pompa konusunda yetersiz kaldığını ifade etti.
Tip 1 Diyabet Hastalığı; insüline bağımlı diyabet türüdür. Pankreastan salgılanan insülin hormonunun eksikliğine veya yokluğuna bağlı gelişen diyabet tipidir. Her yaşta ortaya çıkabilmekle beraber sıklıkla 30 yaşın altındaki kişilerde gözlenmektedir.
Tip 1 Diyabet olan bir çocuk her sabah kahvaltı yapmadan önce parmağını delerek kan şekerini ölçmek mecburiyetinde. Kaç adet zeytin, kaç gram ekmek, kaç gram peynir, kaç gram yağ, ne kadar yumurta, vb. yiyeceği her şeyi ölçmek, tartmak, hesaplamak ve ona göre uygun dozda insülin yapmak zorunda.
Yemekten iki saat sonra da tekrar iğnesini eline alarak parmağını delmek ve stripi ile tokluk değerini ölçmek zorunda. İstenilen limitte ise sorun varsa düzeltme insülini yapması gerekiyor. Düzeltmeden sonra tekrar parmak delmek ve başparmağı ile deldiği parmağını sıkarak iki damla kan akıtıp stripi ile ölçmek mecburiyetinde. Ara öğün öncesi eline iğnesini alıp defalarca iğne batırdığı parmaklarından birini seçmek ve delmek zorundadır.
Öğle yemeği vakti kaç gram ekmek yiyeceğini, ne kadar çorba içeceğini, kaç kaşık yemek yiyeceğini saymak, ölçmek ve hesaplamak zorundadır. Sonra gene parmak seçmek delmek gerekiyor. Sıra tekrar iğne ucu ve insüline gelmiştir. Öğle yemeğinden sonra ara öğün zamanı iğne batırmadığı iki parmağından birini seçip delmek zorundadır. Eğer düzeltme var ise bir insülin daha yapmak ve 15-20 dakika sonra parmağına iğne batırarak tekrar ölçümünü yapmak zorundadır.
Çocuğun gün içerisinde ekstradan birkaç defa kontrol amaçlı rutinin dışında ölçüm yaptığını düşünürsek akşam yemeğine kadar 10 parmağın 10’nu da kesin bir defa iğne ile delinmiş olmaktadır. Akşam yemeği öncesi tekrar parmağını delmek sureti ile kan değerini ölçmelidir. Gram, kaşık hesabı yaparak tekrar insülin yapmak zorundadır.
Akşam yemeğinden iki saat sonra ara öğün zamanı tekrar parmağını delerek ölçümünü yapması gerekiyor. Büyük ihtimal düzeltme yapması gerekmektedir. Düzeltemeden 15-20 dakika sonra kontrol etmek için yine ve tekrardan parmağını delmek zorundadır. Sonra sırada uzun etkili insülin vardır. Yatmadan önce tekrar kan şekerinin ideal değerde olup olmadığını ölçmek ve acaba gece üçte hipoglesimi olur mu? Yoksa sabah 180 üzerine de çıkar mı? diye düşünmek ve ayarlama yapmak zorundadır.
Günümüzde kandaki glukoz seviyesi ölçümü ve insülin iğnesi; insan eliyle değil, yapay zekâ ve teknoloji desteği ile çözümlenebiliyor. Bunun için artık sensörler ve insülin pompaları var. Bu sayede gün içinde vücudu defalarca delerek kan almak, kandaki glukozu ölçmek ve ona göre insülin yapmak zorunda kalınmıyor. Sensör ve pompalar, Tip 1 Diyabet hastasına ve ailesine büyük konfor sağlıyor. Fakat şeker ölçüm cihazı, çubukları ve iğne ucunun bir kısmını karşılayan devlet, sensör ve pompa konusunda yetersiz kalıyor.
Konu ile ilgili Anadolu Tip 1 Diyabet (ADİYAD) Başkanı Seyda Parlakalın Yıldız, Tip 1 Diyabet hastalarının sorunları ile ilgili İLKHA'ya açıklamada bulundu.
"Kan şekeri yüksekliği birçok organ ve dokulara zarar verir"
Tip 1 Diyabet hastalığının tanımıyla ilgili bilgi veren Yıldız, "Otoimmün hastalık olarak tanımlanan Tip 1 Diyabet; kişinin kendi bağışıklık sisteminin, kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olan insülin hormonunu üreten pankreas hücrelerine saldırması ve tahrip etmesiyle ortaya çıkar. Sonuç olarak vücutta insülin üretimi yapılamaz ve bu da yüksek kan şekeri seviyelerine neden olur. Kan şekeri yüksekliği; kan damarları, kalp, böbrekler, gözler ve sinirler gibi çeşitli organ ve dokulara zarar verir. Tip 1 Diyabetin çıkmasının kesin bir sebebi yoktur. Hastalığın nedeni hastanın genetiğinde saklıdır. Bilinmeyen bir nedenle harekete geçen bağışıklık sistemi; pankreasa saldırır ve Tip 1 Diyabet bir anda patlak verir. Böyle bir saldırı sonucu sistemi bozulan çocukta ani zayıflama, çok su içme, çok idrara çıkma hatta altına kaçırma gibi durumlar görülür. " şeklinde konuştu.
"Tip 1 Diyabet, kesin tedavisi olmayan bir hastalıktır"
Tip 1 Diyabetin tedavisinde düzenli olarak insülin kullanılması gerektiğini belirten Yıldız, "Tip 1 Diyabet, kesin tedavisi olmayan bir hastalıktır. Tek tedavisi doğru insülin enjeksiyonu, doğru beslenme ve egzersizdir. Pankreas insülin üretmediği için bu dışarıdan müdahale; insilün iğneleri ile veriliyor. Bunun için de önce kandaki glukoz yüksekliği belirleniyor ve vücuda o değere göre insülin iğnesi yapılıyor. Günde 10-12 defa diyabetli kişinin parmak ucu delinerek kan alınıyor ve çıkan sonuca göre insülin miktarı ayarlanıyor." diye konuştu.
"Devlet sensör ve pompa masraflarını karşılamıyor"
Tip 1 Diyabet hastaları için sensör ve pompanın önemine dikkat çeken Yıldız, "Günümüzde kandaki glukoz seviyesi ölçümü ve insülin iğnesi; insan eliyle değil, yapay zekâ ve teknoloji desteği ile çözümlenebiliyor. Bunun için artık sensörler ve insülin pompaları var. Bu sayede gün içinde vücudu defalarca delerek kan almak, kandaki glukozu ölçmek ve ona göre insülin yapmak zorunda kalınmıyor. Sensör ve pompalar, Tip 1 Diyabet hastasına ve ailesine büyük konfor sağlıyor. Fakat şeker ölçüm cihazı, çubukları ve iğne ucunun bir kısmını karşılayan devlet, sensör ve pompa konusunda yetersiz kalıyor." ifadelerini kullandı.
"Sürekli glukoz izleme sistemleri devlet tarafından karşılanmalıdır"
Sürekli glukoz izleme sistemlerinin devlet tarafından karşılanması gerektiğini defalarca yetkililere ilettiklerini ifade eden Yıldız, "Tüm çocuklar gibi Tip 1 Diyabet hastası çocukların da mutlu, sağlıklı ve eşit bir hayat yaşamaya hakkı var. Diyabet teknolojilerinin kullanımı; ilk aşamada kamu sağlık sigortalarına bir mali yük getirir görünmekle birlikte daha ayrıntılı analizler, özellikle de uzun dönemli komplikasyonları dikkate alarak yapılan hesaplar, bunun doğru olmadığını gösteriyor. Anadolu Tip 1 Diyabet Derneği olarak, hazırladığımız raporu Sağlık, Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları ile SGK’ ya sunarak, sürekli glukoz izleme sistemlerinin devlet tarafından karşılanmasını defalarca talep ettik." şeklinde konuştu.
"Pompa ve sensör giderlerinin devlet tarafından karşılanması bir temel haktır"
Tip 1 Diyabet hastalarının sensör ve pompa giderlerinin en az aylık bin 500 lira olduğunu belirten Yıldız, "Türkiye’de halen sürekli glukoz ölçüm sistemlerinin transmiter, sensör ve okuyucuları geri ödenme kapsamında değildir. Bu insülin pompası ve sarf malzemeleri ise kısmi olarak karşılanıyor. SGK geri ödemesi; gelişmiş insülin pompalarının fiyatının yüzde 25’i kadardır. Sensörlü insülin pompası kullanan bir ailenin sensör, strip, set, rezervuar masrafları için ayda en az bin 500 lira civarında cebinden ödeme yapması gerekiyor. Günümüzde Tip 1 Diyabeti önlemek ve iyileştirmek mümkün değildir. Bu nedenle Tip 1 Diyabetli çocukların sağlıklı yaşamaları için tanı anından başlayarak ömür boyu glukoz değerlerinin izlenmesi ve insülin hormonunun yerine konması gerekiyor. Türkiye’de her yıl bin 700 çocuğa Tip 1 Diyabet tanısı konuluyor. Tip 1 Diyabetli çocukların bakımında sürekli glukoz izlem sistemleri, insülin pompa tedavisinin etkileri ve bu teknolojilerin giderlerinin devlet tarafından karşılanması bir temel haktır." dedi.
"Tip 1 Diyabet hastalarının devlet desteklerinin artırılması için kamuoyu oluşturmadır"
Tip 1 Diyabet hastalarının sorunlarının çözümü için farkındalık oluşturulması gerektiğini vurgulayan Yıldız, "Tip 1 Diyabet, maalesef toplumda çok fazla bilinmiyor. Toplumda Tip 1 Diyabet farkındalığını arttırmak için diyabet yönetiminde kullanılan güncel diyabet teknolojisi hakkında toplumu bilgilendirmek gerekiyor. Tip 1 Diyabet hastalığı ve tedavisi için sürekli ölçüm sistemleri ve insülin pompa tedavisinin, sağlık kurulu raporları ile Tip 1 Diyabetlilerin tümü için tam olarak geri ödeme kapsamına alınması için kamuoyu oluşturmak gerek. Gelişen diyabet teknolojilerinin (insülin pompası, kan şekeri ölçüm sensörü, kan şekeri ölçüm cihazı, strip vb.) bütün hastalar için eşit şartlarda ulaşılabilir olması adına devlet desteklerinin artırılması için kamuoyu oluşturmadır." ifadelerini kullandı.
"Tip 1 Diyabetlilere maddi yardımlarla destek olunması gerekir"
Tip 1 Diyabetli bireylerin diyabet yönetiminde mevcut teknolojiyi etkin bir şekilde kullanması gerektiğini belirten Yıldız, "Tip 1 Diyabetinin kalıcı tedavisi bulunana kadar tüm Tip 1 Diyabetli bireylerin diyabet yönetiminde mevcut teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmasını sağlamak gerekir. Tip 1 Diyabetli bireylerin olumlu diyabet yönetimlerine katkı sağlama adına moral motivasyon desteği vermek gerekiyor.Toplumsal farkındalık kapsamında Tip 1 Diyabetlilere maddi yardımlarda destek olunması gerekir. Tip 1 Diyabetli çocuk hastaların okula uyum aşamalarında karşılaştıkları birtakım güçlükler yaşanmaktadır. Diyabetli bir çocuğun sınıf arkadaşlarından öğretmenine kadar birlikte zaman geçiren herkesin konu hakkında bilgisi olması ve acil durumda ne yapılacağını bilmesi gerekiyor. Bunun için çocuğun velisinin okul yönetimi ve öğretmen ile sıkı iletişimde olması gerekir. Anadolu Tip 1 Diyabet Derneği olarak bu konuda zaman zaman okullara verdiğimiz eğitimlere salgın süreci nedeniyle ara verdik ancak eğitimlere online olarak devam ediyoruz." diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.