Abdulhakim SONKAYA
Tırnak yeme zaferi
Galibiyet anlamındaki “zafer” aynı zamanda “tırnak ve pençe” manasındadır.
Zafer ile pençenin birbiriyle ne gibi bir ilgisi olabilir?
Zaferde pençe ve tırnak asıl amildir. Bunlar da gücü ve heybeti ifade eder. Pençeyi ve tırnağı kullanmak caydırıcıdır. Avlanma işinde pençe kullanılır. Bu nedenle aslanın avını yakalaması zaferdir ama buna fetih denilebilir mi? Sonra bir şekilde tırnakları ve pençesi zayıflayan kimsenin zafer elde etme şansı kalır mı? Elbette hayır. Pençe gönülleri açamaz. Bunun için başka unsurlar lazımdır. O da Hakkın gönüllere nakşedilmesidir. Yani zafer bir av, fetih ise gönül çalmaktır.
Kur'an av hayvanın zaferle(pençe ve tırnakla) alıp parçaladığını haram sayar.(Maide.4)
Zafer, bir şeyi tırnakla kazımaktır. Pençeyle avlamaktır. Zafer tırnak ve pençeyle alakalı olduğu için beni israil'e “tırnaklı hayvanların eti haram kılınmıştı”(Enama:146). Bunun hikmeti nedir? Elbette bunun fetihle, açılımla alakası vardır. Yahudi inanışında fetih diye bir şey söz konusu değildir. Onlar hiçbir zaman Yahudilik inancını aşılamak suretiyle insanların gönüllerinin küfrün karanlığından imanın aydınlığına açılması gibi bir projeye, bir inanca sahip değiller.
Onlara tırnaklı hayvanların eti yasaktır. Çünkü tırnaklarını uzatıyor. Onları hırçınlaştırıyor. Bu nedenle Yahudilerin tırnağı-zaferi kesiktir. Heybetleri zayıftır. Bugün hep tırnaklarını uzatıyorlar ama yine de heybetleri olmuyor. Çünkü onlar tırnaklı muzaffer olmamışlardır.
Allah (cc) Müslümanlara zaferi değil fethi bahşeder. Zafer sadece Hudeybiye günü Müslümanlara verilmiştir(Fetih:24). Çünkü o gün silahsızdılar. Umre için gitmişlerdi. Bunu gören müşrikler onlara karşı hadlerini aştı. Bunun üzerine Hak Teâlâ onlara zafer verdi. Müşriklere onların tırnaklarını gösterdi ki geri çekilsinler. Fakat iki yıl sonra Mekke tırnakla yani zaferle değil fetihle ele geçirildi. Nitekim Allah (cc) buna zafer değil fetih adını buyurmuştur. Bu böyledir Müslümanlar bir yere tırnaklarını batırmaz sadece gerektiğinde tırnaklarını gösterirler. Ama asıl olarak fetih ehlidirler.
Bugün herkes İslam âlemine, özellikle İslam âleminin merkezine tırnaklarını batırarak zafer elde etmeye çalışıyor. Bunun da askeri ve siyasi bir başarı olduğunu zannediyor. Tarih nice zaferlere şahit olmuştur ama bunların hiç biri kalıcı ve sağlam bir netice vermemiştir.
Şimdi Halep öyle bir anlayışın pençe darbelerine maruz kalıyor. Bu şekilde zafer elde edileceği düşünülüyor: Ama bu boş bir hayaldir. Vahşilerin pençesine maruz kalan Halep onlara helal olmaz. Çünkü o pençeler terbiye edilmiş değildir.
İslam âleminin kalbine açık bir saldırı vardır. Doğusuyla batısıyla birileri bunu zafer elde etme hesabıyla yapıyor olabilir. Lakin zaferin pençe anlamına geldiğini unutuyorlar. Bu sadece onların pençeleriyle çizik atma operasyonudur. Asla ve kata sonuç alamayacaklar.
Bugün Müslümanların tırnakları sökülmüş, bu nedenle zaferlere hasret kalmış olabilirler. Ama tırnak asıl bir organ değildir. Yine çıkar. Kimse hayattan, siyasetten merkezden Müslümanların elini kesemez. Belki tırnaklarını keser veya sökerler ama bu geçici bir durumdur. Zira tırnak yine çıkar. Ama onlar parmaklarından olurlar.
Evet, bugün Müslümanların tırnakları zayıf ama elleri güçlüdür. Çünkü o eller hayırlı ellerdir. İzzet ve rahmet elleridir. Onlar ellerimizi hedef alıyor ama sadece tırnaklarımıza zarar veriyorlar. Bu da onlara zafer olarak görülüyor. Varsınlar biraz tırnaklarıyla gururlansınlar. Sonra nasıl olsa o tırnaklarını yiyeceklerdir. Tırnak yemek güvensizlik belirtisidir. Tırnaklarını yeme alışkanlığına sahip olanlar gerçek bir zafere şüphe duymalarından ve çevrelerinde onay görememelerinden dolayı böyle yaparlar. Tırnaklarını yiye yiye kendi zaferlerini bitirirler. Çünkü fetih ehli değildirler. Kimse onları onaylamaz kendi halleriyle kalırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.