Topçuoğlu: Mavi Marmara Bir Meta Haline Getirildi
Siyonist İsrail tarafından Gazze'ye insani yardım götürürken uluslararası sularda saldırıya uğrayan Mavi Marmara Gemisi'nde katledilen 9 kişiden biri olan Çetin Topçuoğlu'nun aynı gemide gazi olan eşi Çiğdem Topçuoğlu Mavi Marmara'yı ve sonrasını değerlen
VAN - Depremin birinci yıldönümünde Kurban Bayramı'nı Vanlı depremzedelerle geçirmek için Van'a gelen Mavi Marmara'da katledilenlerden Çetin Topçuoğlu'nun gazi eşi Çiğdem Topçuoğlu, Mavi Marmara'ya neden bindiklerini, Çetin Topçuoğlu'nun şehadet anını, Topçuoğlu adına kurdukları derneklerini ve Türkiye'de Mavi Marmara davasının bazı kesimler tarafından farklı menfaat malzemesi yapıldığını anlattı.
Hedefimiz İnsani Yardımdı
Mavi Marmara Gemisi'ne insanlık adına bindiklerini, insanlık adına yolculuğa çıktıklarını dile getiren Topçuoğlu, "Amacımız tamamen insani yardımı ihtiyacı olanlara ulaştırmaktı. Biz tamamen insani amaçlarla Mavi Marmara'ya bindik. Bu konuda üzerimize düşen görevi de layıkıyla yerine getirdiğimize inanıyorum." diyerek, gemiye binen herkesin de bu duygu ve düşüncede olduğunu söyledi.
Onu Hakk'a Teslim Ettim
Yaşamını yitirdiğinde Çetin Topçuğlu'nun yanında bulunduğunu söyleyen Çiğdem Topçuoğlu, "Şehid olduğu zaman Çetin Beyin yanındaydım. Bir koşuşturmaca vardı geminin içinde. Birden geminin içi sayamayacağımız kadar askerle doldu. Şehidimiz yaralıları taşıyordu. Aşağıya indiriyordu. En son teslim olunduktan sonra da yaralıları taşımaya devam ediyordu. Dışarıda kimseyi bırakmamaya çalışıyordu. Artık son noktada askerler tamamen içeriye girmeye başladıklarında Çetin beyi göremez oldum. Sesini duyamaz oldum. Arkadaşlara sorduğumda yukardan aşağıya yaralıları indirdiklerini söylediler. Aşağıya inip baktığımda Çetin Bey yaralıları koyduğumuz yerde boylu boyunca uzanmış yatıyordu. Yanına gittim. İlk yardımını yaptım. Ona en son suyunu verdim. Kur'an'ını okudum. Vedalaştım ve Hakk'a teslim ettim." dedi.
Mavi Marmara Bir Meta Haline Getirildi
İnsanların zahiren baktıklarında Mavi Marmara'nın yarı yoldan hedefinden alıkonulduğu gibi gözükmesine rağmen aslında hedefine tamamen ulaştığının bilincinde olduklarını belirten Topçuoğlu, "Bu konuda zaten Allah-u Teala'nın takdir ettiği gerçekleşmiştir. Bizim burada üzerinde durup incelememiz gereken aslında küçüğünden büyüğüne, en alttan en üste kadar, tüm yöneticilerle kim ne kadar üzerine düşen neyi yaptı neyi yapmadı. Bunu çok iyi sorgulamamız gerekiyor. Bizler gemiye binerken geminin içerisinde çok kalabalıktık. Altı yüz kişiydik. Ve o gemiye sığabilmiştik. İndikten sonra bir abimiz, 'abla şimdi bakıyorum da gemi ne kadar da küçükmüş.'dedi. Ben de 'evet abi biz gemiden indik. Nefislerimiz büyüdü. Ondandır gemi bize küçük görünüyor.' Dedim. Bürokrat olsun, siyasiler olsun her kesimden insanlar aldı Mavi Marmara'nın bir ucundan tuttu kullandı. Mavi Marmara'ya karşı takınılan bu tavrı ve bu yıpratmayı artık kamuoyunun takdirine bırakıyorum." diyerek Mavi Marmara'yı ranta ve kullanılacak malzemeye çeviren çevrelere olan sitemini dile getirdi.
Şehidin Bereketi Daha Gemideyken Kendini Gösterdi
Her şehidin aslında kendi çevresini aydınlatan bir kandil ifade eden Topçuoğlu, Çetin Topçuoğlu'nun kanının bereketinin her alanda fark edildiğini söyleyerek daha ilk andan itibaren bu bereketin gemide bile hissedildiğini söyledi.Topçuoğlu, "En büyük bereketi ve harikuladeliği kendisini gemideyken bile gösterdi. O kadar asker saldırmasına ve insanların şehid edilmesine rağmen gemide olağanüstü bir sekinet vardı. Gemiden indikten sonra da bu bereket devam etti ve ediyor. Elde avuçta hiçbir şey olmadan yola çıkmamıza rağmen şu anda gittiğimiz her şehirde ve Van'da sayamayacağım kadar evim var diyebilirim. Bu bereketi açıkça görebiliyoruz."
Daha önce de tekvando şampiyonası için milli tekvandocu olan eşi Çetin Topçuoğlu ile beraber Van'a geldiğini belirten Çiğdem Topçuoğlu, bu seferki gelişinin Kurban Bayramı'nı depremzede Van halkı ile beraber geçirmek olduğunu söyledi. Van insanının samimi olduğunu ve Van halkının misafirperverliğinin kendisini çok etkilediğini de dile getirdi.
6 Kasım'da İstanbul'da görülecek Mavi Marmara davası hakkında konuşan Topçuğlu, beklentisinin tamamen kamuoyuyla aynı olduğunu belirtti.
Çetin-Der Hayır Yarışında Çalışacak
Çetin Topçuoğlu adına bir dernek kurduklarını belirten Çiğdem Topçuoğlu, "Şehid Çetin Topçuoğlu İnsani Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adı altında bir dernek kurduk. Derneğimiz faaliyet alanları içerisinde; yetimler, yardıma muhtaç insanlar, eğitim faaliyetleri ve spor olmak üzere bir çok bölüm var. Bir yıllık daha çiçeği burnunda bir derneğiz. Amacımız her kesimden her insana hizmet etmektir. Gücümüzün yettiği yere kadar, topal karınca misali safımızı belli ederek hummalı bir çalışmanın içerisine girdik. Yakında resmi açılışımızı da gerçekleştireceğiz. Arkadaşlarımız tarafından hasbelkader dernek başkanlığı hizmetini bana yüklediler. Allah nasip ederse bir gazete çıkarmayı, bir televizyon kanalı açmayı bir de aşevi kurmayı planlıyoruz. Yetimlerin de içinde bulunduğu eğitim programları ile diğer ülkelerden karşılıklı öğrenci alışverişinde bulunmayı düşünüyoruz. Bu da inşallah Mavi Marmara şehidlerinin kanının bereketidir."dedi.
"Diğer Şehid Aileleriyle Diyaloglarımız Çok İyi"
Mavi Marmara'da hayatını kaybedenler ve gazilerin aileleri ile sıkı bir diyalogları olduğunu da aktaran Topçuoğlu, yapmayı planladıkları çalışmaları ve Mavi Marmara'da katledilenlerin aileleri ile karşılıklı ziyaretleşmelerinin olduğunu dile getirerek çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:"Mavi Marmara gazisi olarak tam anlamıyla bir ilgi ve yakınlığın gerekli yerlerden gösterilmediğini söyleyebilirim. Doğrusu böyle bir şeyi söylemek mübalağa olur. Aslında bizim ilgi ve alakayı kimden, nasıl ve nereden beklediğimiz konusu daha önemli. Bizlerin Çetin- Der olarak daha kurulmadan önce şu ana kadar da şehid aileleri ve gazilerle ilişkilerimizi sıkı tutmaya çalıştık. Bunun en bariz örneği olarak da yine bir gazi olan Abdulhelim abimizle olan diyalogumuz gayet iyidir. Diğer şehid aileleri ile de güzel diyaloglarımız var. Van'dan ayrıldıktan sonra Siirt'e gideceğim. Orada şehid İbrahim Bilgen'in ailesini ve kabrini ziyaret edeceğim. Oradan Diyarabakır'a geçip şehid Ali Haydar Bengi'nin ailesini ve kabrini ziyaret edeceğim. Oradan Adıyaman'a geçip şehid Fahri Yaldız kardeşimin kabrini ve ailesini ziyaret edeceğim. Daha sonra da İskenderun'a geçip şehid Cengiz Akyüz kardeşimin kabrini ve ailesini ziyaret edeceğim. Ardından Adana'ya şehid Çetin Topçuoğlu'na gidip orada temel atacağız." (Mahmut Aytekin/Fikret Özkan-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.