Toplumun cami merkezli bir hayata ihtiyacı var
Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, toplum olarak cami merkezli bir hayata ihtiyacının olduğunu söyledi.
Camilere olan ilgi ve bağlılığı arttırmak, camilerin önemini daha etkin bir şekilde anlatmak ve camilerin yıllık genel temizlik, onarım, bakım ve tamiratının her kesimle işbirliği yaparak gerçekleştirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığının organizesinde 1986 yılından bu yana 1-7 Ekim tarihleri arası “Camiler ve Din Görevlileri Haftası ” olarak kutlanıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığınca her yıl bir ana konu tespit edilerek gündeme taşınıyor ve bu konu, çeşitli etkinliklerle anlatılmaya çalışılıyor. Bu yıl “Cami ve Hayat” konusu işleniyor.
Türkiye genelinde olduğu Mardin’de de il ve ilçe müftülükleri tarafından çeşitli programlar düzenleniyor. Kente düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, İLKHA’ya konuştu.
“Camide hayat var”
“Camide hayat var” diyen Kurt, camilerin hayatın içinden kopartılmaması gerektiğini kaydetti. Kurt, “Camii, ibadet edip kulluk yapıp Rabbimize yakınlaştığımız, hem de hayatta bize lazım olacak olan bilgi ile buluştuğumuz önemli bir mekân ve merkezdir. Camide bu anlamda ‘bir hayat var’ diyoruz. Hayatın ve günlük yaşamın içerisinden camiyi kopartmamak, cami ile insanımızın her daim bir bağ ve bağlantı kurması gerektiğini hatırlatmak için bu hafta temamızı ‘Cami ve Hayat’ olarak belirledik.” dedi.
“Camiler hayata öncülük ediyor”
Ülkenin dört bir köşesinde her il ve ilçesinde vatandaşlarla buluşarak “Cami ve Hayat” temasını işlemeye çalıştıklarını kaydeden Kurt, şunları söyledi:
“Bizim medeniyetimizde, kültürümüzde, geçmişimizde cami; hem fiziksel olarak hayatım merkezinde, şehirlerimizin merkezinde olmuş, hem de şehirlerin en önemli kavşaklarında bulunan mekânlar olmuş. Cami merkezli müesseseler hep tesis edilmiş, ilim merkezleri caminin etrafında bulunmuş. Dolayısı ile cami, hem içerisinde verilen bilgi ile hem çevresindeki bilgiyle hem de bulunduğu mekânla hayata önemli bir öncülük yapmış. Zaman zaman belli mekânlarda belli ortamlarda kaybolabildiği veya değerinin azaldığına dair göstergeler de var. Yeniden insanımızın zihnine bunu yerleştirmek ve insanımıza hatırlatmak için ‘Cami ve Hayat’ teması belirlenmiş oldu. Ülkemizin dört bir köşesinde her il ve ilçesinde insanımız ve vatandaşlarımızla buluşarak ‘Cami ve Hayat’ temasını işlemeye çalışıyoruz. Cami bizi hayata nasıl hazırlıyor, nelerle buluşturuyor, buluştuğumuz değerleri hayata, yaşama ve sokağı nasıl taşımalıyız, bunu hep beraber hatırlamış olacağız inşallah.”
“Toplumun cami merkezli hayata ihtiyacı var”
Toplum olarak cami merkezli bir hayata ihtiyaçlarının olduğunu dile getiren Kurt, “Cami merkezli bir hayat şu demek; bir kere insan gönlü, kalbi, ruhu camiye bağlı, yani Rabbine bağlı bir şekilde yaşamalıdır. Rabbine karşı olan emir ve buyruklarını ihmal etmeksizin yaşamalı. Caminin içerisinde oluşturmuş olduğu disiplini, o ruh halini, maneviyatı da hayata taşımalı, caminin içerisindeki teslimiyetini, sokağa da hayatımıza da taşımamız lazımdır. Günlük yaşamımıza ve hayatın her yerinde bunu göstermemiz noktasında gayret göstererek, bunu sağlamalıyız. Buna toplum olarak ihtiyacımız var. İnşallah bu hafta yapılacak olan programlar buna vesile olur.” diye konuştu.
“Bu değeri korumalı, yaşamalı ve yaşatmalıyız”
Mardin’in derinliği olan kültürlerin birleşmiş olduğu önemli bir şehir olmasının yanında kardeşliğin ve dostluğun merkezi de olduğunu kaydeden Kurt, “Mardin'de olmak, Mardinli dostlarımızla beraber olmak, bu kültürel mirastan soluklanmak, burada güzel hizmetleri yürüten din görevlilerimize, hocalarımıza teşekkür ediyoruz. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanımızın teşekkürünü de bu vesile ile iletmiş olduk. Mardin önemli bir değer, bu değeri hep beraber birlik ve beraberlik içerisinde korumalı, yaşamalı ve yaşatmalıyız.” dedi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.