MERSİN - Mersin Halk Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de bonzai kullanma yaşının 11’in altına kadar indiği ve bonzai kullanma yaş aralığının ise 15-17 olduğu ifade edildi.

Yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2013 yılında suça sürüklenerek güvenlik birimlerine getirilen 115 bin 439 çocuğun 48 bin 374'ü bağımlılık yapan madde kullanımı nedeniyle güvenlik birimlerine getirildiği, çocukların 32 bin 849'unun sigara, 4 bin 439'unun esrar, 3 bin 46'sının sigara ve esrar, 2 bin 970'inin sigara ve alkol, 213'ünün bonzai, 118'inin eroin ve 171'inin de hap kullandığı tespit edildiği belirtildi.

Türkiye'de bonzai kullanım yaşının 11'in altına kadar düştüğü belirtilen açıklamada “Yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde ise bonzai kullanan çocukların 165'inin 15-17 yaş aralığında, 42'sinin 12-14 yaş aralığında, 6'sının ise 11 yaşından küçük olduğu belirlenmiştir. İstatistikler dikkate alındığında uyuşturucu madde kullanım yaşının her geçen yıl aşağılara düştüğü görülmektedir.” denildi.

Sosyal çevrenin rolü çok büyük

Uyuşturucu bağımlılığının ilk adımlarında sosyal çevre rolünün çok büyük olduğu belirtilen açıklamada, “Özellikle çocukluk döneminde bireyin arkadaş çevresinin telkini ve baskısı, yasaklara karşı gelme duygusu, geçici mutluluk sağlama isteği, sorumluluktan kaçma ve başarısızlık duygusundan kurtulma beklentisi, macera arama çabası gibi nedenlerle birey ilk defa uyuşturucu maddeyi deneyebilmektedir. Bir kereden bir şey olmaz düşüncesi ile başlayan bu süreç bağımlılığa dönüşebilmekte, bireyin ve ailesinin yaşantısını karartmaktadır.” ifadelerine yer verildi.

Mersin’de madde bağımlılığı alanında yapılan çalışmaların sekretarya görevinin Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne verildiğinin belirtildiği açıklamada, “Özellikle çocuklarımızı madde bağımlılığından korumada en büyük görev ebeveynler ile eğitimcilere düşmektedir. Ergenlik dönemi gibi zor bir süreçte desteğe ihtiyaç duyan gençlerimizin sorunlarla başa çıkabilme becerilerinin geliştirilmesi onları madde bağımlılığı tehdidinden koruyacaktır. Çocukların ve gençlerin boş zamanlarını daha faydalı değerlendirebilecekleri etkinlikler oluşturularak, ebeveynlerle birlikte çocukların kaliteli zaman geçirmeleri sağlanmalı” denildi. (Osman Öksüz-İLKHA)