Türkiye'yi kim kana buluyor?

Yeni yıla huzurla girmeyi ve bu yazının da yeni yıl temennileri içeren bir yazı olmasını dilerdim. Ancak yeni yıla kanla girdik.

Miladi yeni yıla girdiğimiz ilk saatlerde gece kulübü saldırısı ile Türkiye bir kez daha kana boyandı. Ve bir kez daha Türkiye'yi sarsacak, belki iç yıkıma sürükleyecek depremin fay hatlarına dokunuldu.

Saldırıların amacını görmeden, saldırının hedef aldığı yaşam tarzları üzerinden aşırı tepkiler ortaya koymak, tam da terörün amacına (kaosa ve düşmanlığa) hizmet etmektir.

Saldırı sonrası Türkiye'de yaşananlar bu yönde oldu. Saldırı ile toplumun uyuyan farklı kimlik hücreleri ateşlenmeye çalışıldı.

Peki, Türkiye'yi kim, niye kana buluyor?

Evet, bu tür eylemlerin olağan şüphelisi IŞİD'tir. IŞİD bunu yapacak kabiliyette ve inançtadır.

Hatta Suriye'den sonra bundan daha ötesini yapıyor, halk düğünlerini, normal sivil yaşam alanlarını da hedef alıyor.

Bu düşünce, inanç ve eylem tarzının İslam'da yeri yok (gerçi İslam'daki yeri cinayettir, katliamdır) ve İslam ile uzaktan yakından alakası yoktur.

Hatta şunu net söyleyebiliriz ki; İstanbul'daki gece kulübü saldırısı, siyasi sonuçları itibari ile Türkiye ile beraber İslam'ın, Müslümanların hedef alındığı bir saldırıdır.

Biz kimden gelirse gelsin, Türkiye'ye yönelik bu saldırıların arkasında Batı'nın olduğunu düşünüyoruz.

IŞİD'in saldırıları da bundan bağımsız değildir. Gezi kalkışması, PKK'nın yeniden silaha sarılması, FETÖ'nün darbesi ve IŞİD'in saldırıları...

Batı deyince, içeriyi görmüyor değiliz.

İçeriyi de çok iyi görüyoruz. Mevcut iktidarın hatalarını, Cumhuriyetin 90 yıllık zulümlerini, Kürtlerin dört parçaya bölünüşünü, Esed gibi zalimlerin varlığını, mezhepçiliğin din yerine konulduğunu, tekfirciliğin serseri mayın gibi İslam âleminin başına patladığını, Müslüman toplumların, İslam'ın özünden uzaklaştığını...

Hepsini görüyor ve biliyoruz.

Batı, bugünkü saldırıların arkasında olduğu gibi, İslam âlemindeki yakın tarih sorunlarının da arkasındadır.

Cumhuriyet ideolojisinin arkasındadır. Kürtlerin dört parçaya bölünüp, PKK'nın ortaya çıkışının arkasındadır. Saddam ve Esed gibi zalimlerin yetişmesinin arkasındadır...

IŞİD'in beslendiği kaynak olan tekfircilğin/Vahhabiliğin, “Batı'nın anası olan İngiliz aklı”nın ürünü olduğunu da biliyoruz.

Bizatihi içerden kaynaklı eksiklerimizin, yanlışlarımızın hiçbiri, bugün Türkiye'yi hedef alan saldırıların arkasında Batı'nın olduğunu görmemize engel olamaz.

İçerde birbirimizle kavga etmek ve hatta savaşmak için çok sebebimiz var. Ancak Türkiye'nin nasıl bir saldırı altında olduğunu görmemiz ve acımız ne kadar büyük olursa olsun aklımızı kaybetmeden, soğukkanlı hareket etmemiz lazım. Tepkiyi genelleştirmeden, kaosa ve düşmanlığa hizmet etmeden, saldırganları ve arkasında olanları mahkûm edip, toplum olarak kenetlenmemiz gerek.

Aksi halde saldırganların ve terörün amacına hizmet etmiş oluruz. Kaybeden de bütün bir Türkiye olarak hepimiz oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.