Ubeydullah Durna şehadetinin yıl dönümünde rahmetle yâd ediliyor
PKK tarafından 2011 yılında katledilen Mustazaf-Der'in Yüksekova Şube Başkan Yardımcısı Ubeydullah Durna'nın katilleri, aradan geçen 11 yıla rağmen yakalanmadı.
FETÖ'nün kumpasları sonucu kapatılan Mustazaf-Der'in Hakkâri'nin Yüksekova ilçesi Şube Başkan Yardımcısı Ubeydullah Durna'nın katledilişinin üzerinden 11 yıl geçti. Aradan geçen bunca yıla rağmen faillerin tespiti ya da yakalanması adına hiçbir şekilde adım atılmaması ve olayın faili meçhul olarak kalması "Ubeydullah Durna'nın davası rafa mı kaldırıldı?" sorusunu akıllara getiriyor.
Hükümet yetkililerinin, kendi hükümetlerinden önceki dönemlere ait pek çok faili meçhul cinayeti çözüp faillerini ortaya çıkardıklarını ve kendi dönemlerinde hiçbir cinayetin faili meçhul kalmadığını söylemesine karşın Şehid Ubeydullah Durna cinayetinin çözülmemesi soru işaretlerine neden oluyor.
Şehid Ubeydullah Durna nasıl şehid edildi?
Onlarca kez kendi eliyle onardığı ve başkan yardımcılığını yaptığı dernek binasının yeniden hedefte olduğunu duyan Şehid Ubeydullah, ailesinden son kez ayrılarak derneğe gitti.
Daha önce o derneğe 12 kez saldırı yapan PKK/BDP (şimdiki HDP) yanlıları 13'üncü saldırıyı yapmak için harekete geçmişti. PKK ve BDP yanlıları o gün Mustazaf-Der'in şahsında Yüksekova'nın imanlı gençlerini ve İslami çalışmaları hedef almıştı. Ellerindeki molotofları dernek binasına atarak derneği içindekilerle birlikte yakmaya başladılar. Ubeydullah ve arkadaşları saldırganları iki-üç kez püskürtmüştü. Ancak püskürtülmeyi hazmedemeyen saldırgan grup daha kalabalık ve silahlı bir şekilde derneğe saldırdılar. Dernek binasında mahsur kalan Ubeydullah ve arkadaşları son çare olarak derneğin çatısına çıktılar. Pusuda bekleyen karanlık eller, uzun namlulu silahla ateş etmeye başladılar. Açılan ateşle Ubeydullah Durna şehid edildi. Tüm bu yaşananlar polisin gözü önünde ve polis kameralarının kayıtta olduğu bir anda yaşandı.
Olayın üzerinden 11 yıl geçmiş olmasına rağmen Ubeydullah Durna'nın katledilişiyle ilgili davada en küçük bir gelişme yaşanmadı. Yapılan saldırıların hiçbirinin failleri yakalanmadı. Davanın üstü adeta örtülerek zaman aşımına bırakıldı.
"Ubeydullah Durna cinayeti 6-8 Ekim saldırılarının işlenmesine zemin hazırladı"
Av. Mehmet Mehdi Oğuz
Dava avukatı Mehmet Mehdi Oğuz daha önce yapmış olduğu açıklamalarında, dosyanın şu an rafa kaldırıldığını, herhangi bir gelişmenin olmadığını ve cinayetin aydınlatılması noktasında gerekli soruşturmanın yapılmadığını dile getirmişti.
Ubeydullah Durna cinayetinin aydınlatılmamasının 6-8 Ekim saldırıları başta olmak üzere bölgede birçok siyasi cinayetin işlenmesine zemin hazırladığını da aktaran Oğuz, "Dolayısıyla Ubeydullah Durna cinayetinin aydınlatılması çok kilit bir öneme haizdir. Bu cinayet aydınlatılırsa bölgemizde işlenen diğer siyasi cinayetlerin aydınlatılmasında önemli bir yol alınır." ifadelerini kullanmıştı.
"Durna cinayetinin aydınlatılması için hükümetin bir irade ortaya koyması gerekir"
Dava sürecinde yapmış olduğu açıklamalarında, rafa kaldırılan Ubeydullah Durna dosyasının tekrar ele alınması gerektiğini belirten Oğuz, "O dönem bölgede faaliyet yürüten güvenlik güçlerinin önemli bir bölümünün FETÖ ile irtibatlı olduğu 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ortaya çıkmıştır. Eğer gerçekte de FETÖ ile mücadele edilecekse, hesap sorulacak ise bu Mustazaf-Der camiasına yönelik yapılan birçok saldırının faillerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Aslında failler bellidir. O dönemde Yüksekova'da görev yapan mülkü amirler de dahil olmak üzere güvenlik güçleri amirleri ve güvenlik güçleri elamanları soruşturulmalı ve bu kapsamda Ubeydullah Durna dosyası tekrar raftan indirilip gündeme getirilmelidir. Bu cinayetin aydınlatılması, faillerinin yakalanması ve bu cinayeti örtbas edenlerin ortaya çıkarılması için hükümetin bir irade ortaya koyması gerekir. Ancak maalesef bugüne kadar böyle bir irade ortaya konulmadı." ifadelerini kullanmıştı.
Ubeydullah Durna kimdir?
Şehid Ubeydullah Durna, 5 Şubat 1981 yılında Hakkâri'nin Yüksekova (Gewer) ilçesine bağlı Aksu (Gagewran) köyünde doğdu. Ailenin en büyük çocuğu olan Ubeydullah'ın kendisinden küçük 5 erkek, 4 kız kardeşi bulunuyordu. İlkokul mezunu olan Ubeydullah, askerlikten sonra köy camisinde Kur'an eğitimi almış, daha sonra ailenin isteği üzerine İstanbul'a çalışmaya gitmişti. Yaklaşık iki sene İstanbul'da çalıştıktan sonra Yüksekova'ya dönmüş ve akabinde de evlenmişti. Ubeydullah, o yıllarda İslami çalışmalarına ağırlık vererek kendisini yetiştirme gayretine girdi. Evliliğinden bir kız ve bir erkek çocuğu olan Ubeydullah, inşaat işçiliği yaparak geçimini sağlıyordu. İş hayatında sahip olduğu güzel ahlak ile yanında bulunanların hep dikkatini çekmiş, işini sağlam yapan ve sözünün arkasında duran biri olarak tanınmıştı. (İLKHA)
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.