Başta Türkiye olmak üzere İslam dünyasındaki STK ve vakıflar, Amerika’nın sömürüsü altındaki Uganda’ya yardım faaliyetlerini artırmış durumdalar.

Başta mescit, okul ve su kuyuları olmak üzere Uganda’nın yoksul Müslüman halkına yardımlarda bulunan dünya Müslümanları dini eğitimi de artırma çabası içindeler.

Dünya Müslümanlarının bu yardımlarından ötürü teşekkür ettiğini belirten Uganda Kadısı İsmail Musa, İLKHA’ya yaptığı açıklamada, dünya Müslümanlarından daha fazla gayret ve yardım talebinde bulundu.

Uganda’da İslamiyet’in hızla yayıldığını söyleyen Kadı Musa, tebliğci sayısının azlığından dolayı istenilen düzeyde verim alamadıklarını ifade ederek dünya Müslümanlarından ülkeye tebliğci göndermelerini istedi.

“İslam dini Uganda’ya giren ilk dindir”

Uganda’nın İslam ile tanışma yıllarını anlatan Musa, “İslamiyet’in Uganda’ya girişi 1844 yılında olmuştur. İslam dini Uganda’ya giren ilk dindir. Diğer dinler de 1877 yılından sonra buraya gelmeye başlamıştır. İslamiyet’in bu ülkeye ilk girişi Müslüman Arap tüccarlarının vesilesiyle olmuştur. Onların hal ve ahvallerini gören Uganda halkı İslamiyet’e girmeye başlamışlar. Bu tüccarlar sadece İslamiyet’i yaşadıkları için buradaki halk İslamiyet’e girmiş.” diye konuştu.

“Elhamdülillah İslamiyet ülkeye her koldan giriyor”

İslam’ın ülkede her geçen gün daha da yayıldığını aktaran Musa, “Ülke, krallıkla yönetiliyordu. İslamiyet ülkeye girdikten sonra elhamdülillah o zaman bazı krallar da İslamiyet’i seçerek Müslüman oldu. Tabi o dönemde bazı iç karışıklıklar başladı. Bu iç karışıklıklar neticesinde o dönemde İslamiyet’in anlatılması yavaşlarken, iç savaştan dolayı İslami tebliğ sekteye uğradı. Ama elhamdülillah İslamiyet ülkeye her koldan giriyor. Başta Türkiye olmak üzere, dünyadaki Müslümanların destekleriyle İslamiyet şu anda köylere kadar yayılıyor.” dedi.

“İslamiyet köylere kadar yayıldı”

Türkiye’deki Müslümanların kendilerini sahipsiz bırakmadığına vurgu yapan Musa, “Müslümanların destekleriyle bu ülkede İslamiyet daha çok yayılacak. Müslümanlar bu bölgelerde camiler, su kuyuları açıyor ve buradaki Müslümanları sahipsiz bırakmıyor. Türkiyeli Müslümanların açtıkları mescitlerden önce, buralarda herhangi bir mescidimiz yoktu. Mescitlerimiz bazı şehir merkezlerinde bazıları da köylere inşa ediliyor. Bu sayede İslamiyet köylere kadar yayıldı. Mescidin açılmasıyla beraber burada da 25 kişilik bir aile İslamiyet ile tanıştı. Bu bile güzel bir örnektir.” ifadelerini kullandı.

“Bizim en büyük sıkıntımız İslam’ı anlatacak insanların azlığıdır”

Konuşmasının devamında Musa, şunları söyledi: “Sadece mescit vasıtasıyla değil, elhamdülillah ilim, medreseler, okullar vasıtasıyla İslamiyet’in anlatılması daha çok ziyadeleşiyor. Buralarda dini eğitimler olarak normal medrese eğitimlerini vermeye çalışıyoruz; Kur’an-ı Kerim, hafızlık, ilim, fıkıh, siyer, hadis gibi konularda eğitimler vermeye gayret ediyoruz. Bizim en büyük sıkıntımız, İslamiyet’i anlatacak insanların azlığıdır. İslamiyet’i gidip her yere anlatması için maalesef yeterince hocamız, ilim adamımız yok. Bundan dolayı bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Diğer bir sıkıntı da şudur; bizim burada yeni Müslüman olanlara İslamiyet’i izah etmemiz biraz zaman alıyor.”

“Uganda halkı Türkiye halkına teşekkür ediyor”

Ülkede mescit ve su kuyusu açmanın çok önemli olduğuna işaret eden Musa, “Öncelikle Türkiye halkına, idarecilerine çok teşekkür ediyoruz. Buralarda mescitler inşa ettikleri ve Müslümanları yalnız bırakmadıkları için Rabbim Türkiye halkından razı olsun. Burada bir mescidi inşa ettiğiniz ve su kuyusu açtığınız zaman insanlara adeta İslam’a giden yolu açıyorsunuz demektir. Türkiye idarecileriyle böyle bir ilişki sağladıkları için aynı zamanda Uganda ülkesinin liderlerine de teşekkür ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

İLKHA