BURSA- Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde başlayan açılışa, Bursa protokolü de katıldı. Rektör Prof. Dr. Kamil Dilek, burada yaptığı konuşmada Uludağ Üniversitesi'nin, 50 bin öğrencisi ve 5 bin 500 akademik ve idari personeliyle Türkiye'nin onuncu büyük üniversitesi olduğuna dikkat çekerek, bu büyük yapıyı hızlı karar alabilen ve iş üreten bir anlayış ile yönetmek zorunda olduklarını, bu doğrultuda da önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Uludağ Üniversitesi bünyesinde birçok olumlu özelliği ve güzelliği barındırmasına rağmen üstün yanlarını tanıtma konusunda yeterince başarılı olamadığını itiraf eden Rektör Prof. Dr. Dilek, şöyle konuştu: "Üniversitelerin bu açıdan değerlendirmesine yönelik olarak ülkemizde de Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu aracılığı ile çalışmalar başlatılmıştır. Üniversite yönetimi olarak saydığım bu kriterlerin büyük bir kısmı bizim gündemimizdedir. Belki tamamında görev süremiz içinde büyük atılım yapamayabiliriz. Ancak, üniversite gündemine alınmış olması, konuşulmaya ve tartışılmaya başlamış olması bile önemli bir başlangıçtır diye düşünüyorum. Zaman darlığı nedeni bu konuda yaptıklarımızın ayrıntılarına girmeyeceğim. Ancak, başlattığımız çalışmalar yükseköğretimdeki konjonktürel değişimleri doğru okuduğumuzu ve yorumladığımızı bize gösteriyor."
Öğrencilere de seslenen Rektör Prof. Dr. Dilek, "Özgür bir birey olarak sürekli merak edin, sorgulayın, araştırın, öğrenin, tartışın ve kendinizi geliştirin. Düşüncelerinizi, görüşlerinizi ve ilkelerinizi özgürce savunabilmenizi istiyoruz. Düşüncelerinizi savunurken karşıt düşüncelerin de en az sizinki kadar gündeme getirilmeye ve savunulmaya layık olduğunu demokratik bir erdem içinde kabullenmenizi bekliyoruz" diye konuştu
Uludağ Üniversitesi'nin yeni eğitim öğretim dönemi açılışında konuşan Bursa Valisi Şahabettin Harput da, "İnsanlar ne kadar iyi yetişirse o ülke o kadar ileri olur. Bu bakımdan gençlerimizi, bilimin gerçeklerinin yanı sıra hem kendi değerleri, kültürleri, inançlarına saygılı, evrensel değerlerle harmanlamış bir şekilde yetiştirmeliyiz. Biz ülkemizi seviyoruz. Niçin nasıl yaşadığımızı sorgulamamız lazım. Dünyada bir gerçek var. Güçlü olan söz söyleyebiliyor. Yanı başımızda zulüm var, savaş var. Asırlarca bu topraklarda hüküm sürmüş olan Osmanlı, gittiği yere medeniyet götürmüş. Biz vermeye gitmişiz, bugün ise başkaları sadece almaya gidiyor… Bugün dünyanın lider koltuğunda Amerika oturuyor. O koltuk bizim koltuğumuz. Orada biz oturacağız. Bizim sözümüz en güçlü olacak. Neden olmasın? Sahip olduğumuz değerlerle bunu başarabiliriz. Üniversitelerimiz bu hedefe ulaşmada çok önemli tarihi görevler yapacaktır" dedi.(Zeki Aras-İLKHA)