İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Daimî Temsilcisi Kazım Garipabadi, yaptığı açıklamada, "Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Genel Müdürü Rafael Grossi, Tahran'a giriş yaptığı sırada İran Atom Enerjisi Kurumu Başkan Yardımcısı ve İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Temsilcisi Behruz Kemalvendi tarafından karşılandı" ifadesini kullandı.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) Başkanı Rafael Grossi'nin Tahran'a yaptığı ilk ziyaret, geçen yılın ağustos ayı sonlarında İranlı yetkililerinin daveti üzerine ve İran'ın uluslararası örgütün bir üyesi olarak iş birliği ve taahhütlerini sürdürmek amacıyla gerçekleşmişti.

İran'ın BM Viyana Daimî Temsilcisi Kazım Garipabadi, "Bu ziyaret UAEK (Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu) Genel Müdürü tarafından ve İran'ın UAEK'ye 15 Şubat günü gönderdiği mektubunun hükümlerinin nasıl uygulanacağı konusunda İran Atom Enerjisi Örgütü ile teknik görüşmeler yapmak ve İslami Şura Meclisince yürürlüğe giren Stratejik Eylem Kanunun 6. maddesi ve iki taraf arasındaki iş birliğinin yeni gelişmeler ışığında nasıl yapılması konusunda fikir alışverişinde bulunmak için talep edildi" dedi.

İran, ABD yaptırımları kaldırılmadığı takdirde, 23 Şubat'ta Nükleer Anlaşma kapsamındaki Ek Protokol'ün ötesinde denetimi askıya almayı planlıyor.

İran İslami Şura Meclisi, geçen 1 Aralık'ta hükümeti, ABD yaptırımının devam etmesi durumunda UAEK ile iş birliğini sınırlamaya ve Nükleer Anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini azaltmak için daha fazla adım atmayı öngören bir yasayı kabul etti.

Bu yasanın 6. maddesi uyarınca, "İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti, Nükleer Anlaşma'nın 36. ve 37. maddeleri uyarınca, bu yasanın kabulünden itibaren 2 ay içinde Nükleer Anlaşma çerçevesinde Ek Protokol'ün ötesinde denetim erişimini askıya almakla yükümlüdür." ifadesi yer alıyor.

Daha önce anlaşmaya dönme ve yaptırımları kaldırma sözü veren yeni ABD yönetimi, bunu gerçekleştirmeyi İran'ın taahhütlerini yerine getirme şartına bağlarken İran, ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 kararı ile Nükleer Anşlama'yı ihlal ettiğini belirterek, ancak yaptırımlar kaldırılırsa ve ABD nükleer anlaşmaya geri dönerse, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini azaltmaktan vazgeçeceğini duyurmuştu.