Uluslararası Kudüs Müessesesi yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi ile Ürdün’ün, işbirlikçi Arapların Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmesinin önünü açacağı ve kendilerine koruma hizmeti sunacağı yönündeki haberler doğruysa, bu durumun da en az siyonist işgal rejimi ile ilişkileri normalleştirme anlaşmalarını imzalamak kadar tehlikeli olduğunu vurguladı.

Açıklamada, Arapların Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmesinin, işgal rejimini meşru gören ve Aksa’nın işgalcilerin egemenliğinde olduğunu itiraf eden İbrahim Anlaşması’nı kabul ettikleri anlamına geldiğine dikkat çekti.

Açıklamada söz konusu anlaşmanın, Aksa’nın gerçek alanını daralttığı, avlusundaki birçok İslami değeri yok saydığı, Yahudilerin batıl inançlarını burada rahatça yerine getirmesinin önünü açtığı ve nöbet tutan murabıtların haksız yere tutuklanmasına yol açtığı ifade edildi.

Siyonist işgal rejimi ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn arasında varılan "ilişkilerin normalleştirilmesi"ne yönelik "Abraham Accords (İbrahim Anlaşması)" Trump'ın ev sahipliğinde Beyaz Saray'da düzenlenen törenle imzalanmıştı.

Açıklamada, işgal rejiminin normalleşme anlaşmaları gölgesinde ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya giriş yapmasının kabul edilemez olduğu, aksi takdirde bölgedeki tarihi gerçeklerin tahrif edileceğine dikkat çekildi.

İbranice yayın yapan haber kaynakları, Filistin Yönetimi, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn'in aralarında dörtlü bir toplantı gerçekleştirildiğini, toplantıda gizli bir anlaşmaya varıldığını bildirmişti.

Kaynaklar, söz konusu anlaşmaya göre, Bahreyn ve BAE'den işgal rejimi ile ilişkileri normalleştirme adımlarına sıcak bakan ve ikili ilişkileri güçlendirmek isteyen Arapların güvenlik güçleri koruması altında Aksa’yı ziyaret edebileceğini aktarmıştı.