Siyonist rejim, 14 Mayıs 1948 tarihinde Filistinlileri yurtlarından çıkarıp öldürerek topraklarına ve mülklerine el koydu. “Büyük Felaket” olarak adlandırılan NEKBE sonrasında 2 milyon kişi Gazze Şeridi'nde büyük bir ambargo altında kalırken, yüzbinlerce insan ise Filistin dışında hayatlarını zor şartlar altında sürdürebilmek için mücadele ediyor.

Filistin Dayanışma Derneği (FİDDER), Filistinlilerin büyük bir felakete uğratıldığı NEKBE “Büyük felaket”  gününün 71’inci yıldönümü münasebetiyle bir basın açıklaması düzenledi.

Dernek adına basın açıklamasını okuyan Muhammed Mişiniş, yaşanan felakete şahit olan uluslararası basını ve uluslararası kuruluşları Filistin halkına sahip çıkmaya davet etti.

Mişiniş, “Mayıs ayının 15’inci gününde Filistin halkı, siyonist çeteler tarafından zulüm ve soykırımın en kötüsünün kullanıldığı büyük felaket gününü anıyor. Bu süre içerisinde Filistin toprakları gasp edilmiş ve yaklaşık 900 binden fazla Filistinli ülkelerinden hicret etmek zorunda bırakılmıştır. Bugün hala Amerika'nın siyonistler lehine uyguladığı politikaları sebebiyle büyük sıkıntılarla NEKBE’yi anıyoruz. Amerika, Kudüs’ü siyonistlerin başkenti olarak tanıdı. Bununla da yetinmeyerek, Filistin halkının geri dönüş hakkının sabote edilmesi için yüzyılın anlaşmasını yapmak istiyorlar. Bugün halkımız dünyada özgürlüğü savunanlarla birlikte siyonistleri tanımamaya ve onların işgalci olduklarını ilan etmeye davet ediyoruz.” dedi.

“Uluslararası kuruluşları Filistin’e sahip çıkmaya davet ediyoruz”

“Siyonist terör örgütü 71 yıldır Filistin halkına ölümü reva görüyor. Siyonistler, kanunları ve uluslararası kuruluşları hiçe sayarak uygulamak istediği yeni projelerle Amerika üzerinde yeni NEKBE’ ler yaşatmak istiyor. 1948 yılında memleketlerinden sürgün edilen Filistinli mülteciler, geri dönüş haklarını kullanmak istiyorlar. Filistin halkı, 71 yıldır Filistin topraklarını gasp eden işgalci siyonistlere karşı Filistinlilerin haklarının iade edilmesi için uluslararası tüm topluluklara çağrıda bulunuyor. Ayrıca mültecileri misafir eden Arap ve İslam devletlerini, mültecilerin insani, ekonomik ve kanuni haklarının iyileştirilmesi çağrısında bulunuyoruz. Bugün Filistin üzerindeki bu büyük felaketi gören uluslararası basını ve uluslararası kuruluşları Filistinli mültecilere sahip çıkmaya davet ediyoruz. Filistinli mültecilere destek veren devletlerin sağlık ve eğitim alanlarında yaptıkları yardımlarına devam etmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Filistin davasını bitirmek için uluslararası çapta planlar yapıyorlar"

Siyonistlerin uluslararsı arenada Filistin davasını bitirmek için plan yaptıklarını söyleyen Mişiniş, Filistin halkının tüm imkânlarıyla buna karşı çıkması gerektiğini vurguladı.

Mişiniş, “Filistin halkı olarak tüm imkânlarımızla siyonistlerin Filistin davasını bitirmek için uluslararası çapta kurdukları planlara karşı birlik olmalıyız. Bunun gerçekleşmesi için en güzel yolu mücadele ve direniştir. Halkımızı bir araya getiren ve doğruya yönlendiren tek şey mücadeledir. Bunun örneğini Geri Dönüş Yürüyüşlerinde açıkça gördük. Filistin'in başkenti Kudüs'tür ve öyle kalacak. Şehitleri selamlıyor, yaralılarımıza Allah'tan Şifa diliyor, esirlerimize hürriyet, mültecilerimize de geri dönmeyi diliyorum." şeklinde konuştu.   

Bütün uluslararası kuruluşları filiskine sahip çıkmaya davet eden FİDDER Mülteciler ve Geri Dönüş Ofisi Sorumlusu Organizatörü İbrahim El Ali de başlattıkları “Filistin Kimliğinin Korunması” kampanyası hakkında bilgi verdi.  

Ali, "Bu kampanyanın amacı vatan şuurunun güçlendirilmesidir. Filistin meselesi için halkımızın kendi vatanına dönme hedefinde aidiyet şuurunu uyandırılması içindir. Geri dönüş hakkının korunması ve halk olarak buna sahip çıkılmasını sağlamaktır. Filistin'in hatırasını yaşatmak ve Filistinli olma kimliğine sahip çıkmaktır." diye konuştu.

İLKHA