Ahmet YÜCEBAĞ
Ümmetin Başına Bela: BAE
Son yüzyılda İslam Ümmetine ihanetin adıdır: Birleşik Arap Emirlikleri…
BAE, savaşın kaosun olması gereken yerde Batıdan önce taşeron sıfatıyla görev üstlenen ve alt yapıyı oluşturan katil bir kabile terör devletidir. Körfez ülkelerin çirkef yapılanmalarında Suudi hanedanlığıyla birlikte hareket ederek Siyonist devletinin istediği çizgide hareket etmektedir. Batının göz diktiği bölgelerde BAE olmazsa olmazdır. Yemen, Suriye, Libya, Filistin, Somali, Sudan, Mısır kaosun hakim olması için BAE kirli pazarlıklarla oyuna dahil olduğu devletlerdir.
Arap NATO’sunun provası olan Yemen’de Suudi ve BAE finansörlüğünde körfez ittifakı kurulup yılları bulan savaş ile ülke perişan bir duruma getirildi sonuç BAE ve Suud Devletinin karşı karşıya gelmesiyle ve israil’in siparişi olan Arap NATO’su projesi başarısızlıkla sonuçlandı. Yemen’den dolayı BAE acele bir şekilde İran ile anlaşmaya çalışmaktadır. Körfezin arasındaki ayrılık sahada savaşa dönüşmesi ümmetin üzerindeki ihanetin bir nebze olsun hafiflemesi söz konusu olacaktır.
Somali’de özerk bölge olan Somaliland’ın bağımsızlık için cesaretlendiren ve hem finansörlük yapan hem de silahlandıran yine BAE oldu fakat son zamanlarda iki bölge arasında barış arayışları ve BAE verilen Berbera Havalimanı Somaliland’ın Başbakanı tarafından iptal edildiğinin duyurulması BAE bir cephe daha kaybettiği ipuçlarını taşımaktadır. Bir not: Somali ve Somaliland arasında Türkiye arabuluculuk yapmaktadır.
BAE, Mısır’da İhvan’a karşı bilenmiş dişlerle Sisiyi destekleyerek Mursi’nin ve binlercesinin katliamına ortak oldu. Trump’ın da favori diktatörü olan ve ülkeyi batırmış durumda olan Sisi’den alacakları olmazsa desteğini çekmenin derdinde…
BAE’nin Sudan’da henüz 14-15 yaşındakileri paralı asker olarak finanse ederek İslam ülkelerine kan kusturacak kadar vahşileştirirken Suud ile birlikte Ömer Beşir’in miadının doldurduğuna karar vererek darbecileri desteklemesi ardından değişime ısrar eden halkın isteklerine boyun eğilmesi yine Kızıldeniz’de BAE aleyhine işlerin ters gittiğini göstermektedir.
Kızıldeniz üzerinden üs yarışmasında etkin olan BAE, Eritre ile üs hakkında sorunlar yaşamakta şayet anlaşma olmazsa BAE, Kızıldeniz’i kirletemeyecektir.
Suriye’de varlığını hissettirmek için zaman zaman desteklediği örgütlerle kendine alan açmaya çalışmaktadır.
Libya’da ise savaşın içinde yine körfez koalisyonuyla beraber hareket ederek Hafter’i desteklemektedir ve savaşı sıcak haliyle yaşadığı iki bölgeden biridir. Fakat silah desteği paralı asker desteği Türkiye’nin desteklediği UMH’yi devirmeye yetmedi aksine Libya’da da savaşı kaybetmeye başladı.
Ortadoğu’da israile köle olan kaybeder ve Suudi ve BAE kaybetmeye başladılar. Suudi’nin Yemen’de giriştiği bela başına patlamaktadır en son yapılan ARAMCO saldırısını İran’a karşı kullanmaya çalışacaktır.
Türkiye’nin etkin olmaya çalıştığı yerlerde BAE olması garipsenecek bir durum değildir. Somali, Sudan ve Libya’da durum Türkiye lehine dönmektedir. Yemen’de BAE ve Suudi’nin karşı karşıya gelmesi Türkiye’yi çatışmalı bölgelerde elini güçlendirecektir.
Afrika ve Ortadoğu’da binlerce taşımalı paralı askerlerle savaş yürüten BAE’de ekonomi iyi gitmemektedir. BAE emiri Raşid el Mektum, Mega projelerden olan 250 milyon kapasiteli Dubaj El Maktum Havaalanı projesini finans sıkıntısından askıya aldı.
Tunus devlet eski başkanı Munsif Metzuki BAE için bir tanımda bulunmuştu: “BAE liderleri, küstahlıktan, cehaletten ve yolsuzluktan ibarettirler. Onları durmak lazım çünkü ümmetin geleceği için en büyük tehlike onlardır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.