“Ümmetin en büyük sorunu itidali kaybetme sorunudur”
İzmir’de düzenlenen ‘Vahyin Yetiştirdiği Gençler’ konulu konferansta konuşan Siyer Vakfı Kurucu Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, İslam ümmetinin en büyük sorununun itidali kaybetme sorunu olduğunu belirtti.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde faaliyet yürüten Erdemli Gençlik Topluluğu, ‘Vahyin Yetiştirdiği Gençler’ konulu konferans düzenledi. Konferansa Siyer Vakfı Kurucu Başkanı Muhammed Emin Yıldırım konuşmacı olarak katıldı.
İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen konferansa, fakülte dekanı ve hocaları, çeşitli STK temsilcileri ve öğrenciler katılım gösterdi. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan konferans, okunan şiirin ardından Muhammed Emin Yıldırım’ın yaptığı konuşma ile devam etti.
Çok büyük nimetler içerisinde günümüz Müslümanlarının olduklarını ancak İslam’ı insanlara götürme noktasında zayıf olduklarını belirten Yıldırım, “Ben çok bir şey yaptığımızı zannetmiyorum, bu kadar nimete ve bu kadar imkâna rağmen. Aziz İslam’ı yüreğimizde sevda haline getirseydik; sahabe gibi yataklara, yorganlara, evlere, işlere küserdik. Rahat burada değil, rahat cennette derdik. Gecemizi gündüzümüze katardık. Evlatlarımızı, hanımımıza alır karşımıza konuşurduk. Sen beni sadaka ver derdik. Senin sadakan olayım ama ümmetin yanan bir yangını var, bu yangını söndürmek için ufak da olsa bir katkımız olsun. Ecirce paylaşabileceğimiz bir azığımız olsun derdik. Vallahi bir dakikamız boşa geçirmeden bu uğurda harcardık. Ama ne yapalım ki, şu kadar nimetin içerisinde Ashab-ı Kiram efendilerimizin iman adına ortaya koyduklarının zekâtının zekâtını bile biz yapamıyoruz.”
“Bu ümmetin en büyük derdi itidal sorunudur”
İslam ümmetinin en büyük sorunun itidali kaybetme sorunu olduğunu belirten Yıldırım, şöyle devam etti: “Hepiniz dertli insanlarsınız ve bu ümmetin dertleriyle dertlenen insanlarsınız. Ümmetin derdi ve meselesi konuşulmaya başlandığı zaman herkes kendi bakış açısıyla ümmetin dertlerine ait bazı tespitlerde bulunabilir. Kimine göre ümmetin derdi tefrikadır, kimine göre ümmetin derdi Müslümanlar arasında en temel meselelerde bile ittifak sağlanmayışıdır. Kimine göre Müslümanların derdi itikat sahasındadır. Kimine göre ise, ümmetin sorunları sosyal veya iktisadi problemlerdir. Ümmetin derdi nedir, size buna bir kavramla cevap vereyim. Bu ümmetin en büyük derdi itidal sorunudur. Biz itidalimizi kaybettik. Vasat ümmet olma özelliğimizi yitirdik. Tefrit ve ifrat bizim azığımız olmaması gerekirken azığımız oldu.”
“Hz. Peygamberin bize gösterdiği her işin ideal noktasını yakalayıp hayatımıza taşımalıyız”
Sünnetin devre dışı bırakılmaya çalışıldığını vurgulayan Yıldırım; “Bilmem farkında mısınız, yüzyıllardır Müslümanlar Müslümanlara din anlatıyor. Yüzyıllardır biz bu memlekette Müslümanlara İslam’ın değerlerine ait bazı şeyleri kabul ettirmeye çalışıyoruz. Allah aşkına Müslümanların yaşadığı bir toplumda Müslümanları sünneti savunmaya itecek bir şey olabilir mi? Bir Müslümanın sünnetle nasıl bir problemi olur ki başkaları da sünneti savunma adına bir görev üstlenirler? Demek ki problem var ve sorun var ortada. Bu sorunlar her geçen gün daha da büyüyor.
Sizin moralinizi bozmak istemem ama gelecek günlerin şu günleri aratacağını da hiçbir zaman unutmamanızı bir kardeş tavsiyesi olarak söylüyorum. Çünkü şu anda ümmetin karşılaştığı sorunlar o kadar çok ve o kadar derindir ki eğer bizler bu manada bazı köklü adımlar atmazsak; eğer o itidal dediğimiz peygamber çizgisi yani Hz. Peygamberin bize gösterdiği her işin ideal noktasını yakalayıp hayatımıza taşımazsak bu ümmetin çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabileceği muhakkaktır.” şeklinde konuştu.
Seçkin sahabilerden Ebu’d Derda’nın hayatından kesitler sunan Yıldırım, ‘Ümmetin en abidi, en muttakisi ve en hâkimi Ebu’d Derda’dır’ hadisini hatırlatarak Müslümanların onun hayatını anlama konusundaki çaba göstermesi gerektiğini söyledi.
Konferans sonunda ise Muhammed Emin Yıldırım’a üzerinde Kâbe resminin çizili olduğu bir tablo hediye edildi. (Muhammed Yıldız – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.