Unutmak Problem mi?

Unutmak Problem mi?

Geçen hafta bu konuda özetle şöyle demiştik: Günlük konuları unutmadığı halde dersleri ile ilgili bir konuyu unutanın unutma problemi yoktur, ilgi problemi vardır.

Bu hafta bu konuya devam edeceğiz:

Akılda tutmak, öncelikle bir niyet işidir. Niyet, bütün işlerin başıdır. Niyetsiz bir işe başlanmaz. Kur’an-ı Kerim’i ayda 6-7 kez hatmedip bunu kırk yıl boyunca sürdürdüğü halde Kur’an-ı Kerim hıfzı 2-3 cüzü bulmayanlar vardır.
Buna karşılık, onlardan çok daha az okudukları halde hafız olanlar var.

Neden? Çünkü diğerleri hıfz niyetiyle okumamışken hafız olan hıfz niyetiyle okumuşta da ondan. Diğerleri de hıfz niyetiyle okusalardı belki hiç olmazsa 10-15 cüz hıfz edebileceklerdi.

Bilgiyi edinirken onu hangi süreye kadar okulda tutmaya niyetliyseniz hafızanız o doğrultuda kayıt yapar. Başarılı olur veya olmaz ama o yönde çaba gösterir.

Çoğumuz İmam-Hatip Yıllarında Kur’an-ı Kerim dersi sınavından geçmek için 4-5 cüz Kur’an-ı Kerim hıfzettik; Her hıfzımız, sınavdan sonra kayboldu.

Ya da yazılıları düşünün, yazılıdan hemen önce bir uzman gibi dillendirdiğiniz bilgilerin çoğu yazılıdan bir gün sonra kaybolup gidiyor. Çünkü bizim öğrenme niyetimiz, yazılı içindir.

Önemli bilgileri akılda tutmak için, önemsiz bilgilerden kaçınmak, hafızayı onlarla işgal etmemek gerekir.

Avrupa’daki ikinci dereceden spor gruplarının bile oyuncularını dil-telaffuz sorunu yaşamadan hatırlayan birinin, on bir sahabenin adını sayamaması ya da tarih dersinden basit bir bilgiyi sınavda hatırlayamaması, hafıza zayıflığından değil, hafızayı gereksiz bilgilerle doldurmaktandır.

Bununla birlikte “Kaygıcılık” dertçilik denebilecek üzüntü konusunu sürekli akılda tutma hali de gerekli bilgileri akılda tutmaya engeldir. Üzüntü konusunda takılı kalmak, hafızanın kapısına içeriye bilgi sızdırmasın diye bekçi dikmek gibidir.
Unutmayı engellemek için şu hususlara dikkat etmekte yarar vardır:

1. Sınav için gerekli bilgi, çok önemsiz olsa da ona çok önemli bir bilgiymiş gibi çalışmak. Bilgi değeri bilindiği ölçüde hafızanızda konuk olarak kalır.

2. Yarım öğrenmekten kaçınmak. Bilgi, tam zihne yerleşecekken ondan uzaklaşmak, sizin aynı bilgiye birden çok kez çalışmanıza yol açar. Onu bir kez tam öğrenmek, on kez yarım çalışmaktan yararlıdır.

3. Not tutmak ve anlatmak, bilgiyi kalıcılaştırır. Dikkat ederseniz sınavda çoğu zaman kitabınızı değil, defterinizi hatırlarsınız. Anlatmak ise bilgiye hayat içinde bir hikayeye oturtur. Bilgi hayat içinde hikayeye oturdukça kalıcılaşır. Yine dikkat ederseniz, çoğu zaman bir bilginin ayrıntılarından önce o bilgiyi kime anlattığınızı veya nerede ne gün anlattığınızı hatırlasınız da bu kişi, yer-zaman sizin bilgiyi hatırlamanıza yardımcı olur.

4. Belli aralıklarla “O konuyla ilgili ne hatırlıyorum?” diye bir muhasebe yapmak.

5. Test çözmek.

6. Konuyla ilgili resimlere, filmlere bakmak.

Son olarak geçen haftadan devamla bir kez daha hatırlatalım: Nihayetinde önemli olan taleplerimiz, ilgilerimiz ve davranışlarımız arasında bir uyumun olmasıdır. Bu uyumu sağlamışsak problem yoktur. Allah(c.c) yardımcınız olsun.
 
Abdulkadir Turan / doğruhaber/rehberlik

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.