Usame Hamdan, siyonistlerin zulmünü bertaraf etmeyi hedefleyen Birinci İntifada’nın, her geçen gün işgal rejiminin beytu’l-ankebut’tan (örümcek yuvası) daha zayıf olduğunu ortaya koymaya devam ettiğini belirtti. Hamdan ayrıca İntifada’nın, hiçbir ceberut gücün Allah yolunda yapılan fedakarlıkların karşısında ayakta kalamayacağını da ispat ettiğini ifade etti.

Siyonist işgal rejiminin, Filistin topraklarına el koyma, siyonist Yahudiler için yeni yerleşim yerleri inşa etme, vergi toplama, tutuklama ve abluka gibi hukuksuz uygulamalarının doruk noktaya ulaşması sonucu "Taş İntifadası" olarak da bilinen Birini İntifada’nın baş gösterdiğini dile getiren Hamdan, işgalcilerin aşırı güç kullanması karşısında Filistinlilerin, yalnızca mukaddes topraklarda buldukları taşlarla mukavemet gösterdiğini belirtti.

Hamdan, Filistin halkının canıyla, kanıyla ve malıyla etrafı mübarek kılınan kutsal toprakları müdafaa ettiğini aktardı.

Hamdan, siyonist rejimi derinden sarsan Birinci İntifada’nın, İslam ümmetinden ruhunu ve davasını zalimlere satan bazı işbirlikçi hainlerin Filistin halkının düşmana teslim olduğunu düşündüğü bir anda geldiğini, bu durumun işgal rejimi şakşakçılarının heveslerini kursağında bıraktığını kaydetti.

Hamas liderlerinden Hamdan, İntifada’dan alınması gereken büyük dersler olduğuna dikkat çekerek, davasına sadık, kararlı ve gecesini gündüzüne katarak gayret eden yöneticilerin, düşmanların gücü ve zorbalığı ile dostların zayıflığı ve güçsüzlüğü ne olursa olsun sahadaki gidişatı değiştirmeye kadir olduğunu söyledi.

Diğer taraftan siyonist yahudi bir kamyon şoförünün 8 Aralık 1987'de uzun yıllardır abluka altındaki Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun "Erez" kontrol noktasında kamyonunu Filistinli işçilerin üzerine sürerek 4 kişiyi katletmesi Birinci İntifada'nın başlamasına neden olmuştu.

Resmi verilere göre Birinci İntifada sırasında siyonist işgal rejiminin saldırıları sonucu 241'i çocuk, 1162 Filistinli şehid olurken, yaklaşık 90 bin kişi de yaralandı.