"Üzerinde durmamız gereken asıl mesele şehitlerin hayatıdır"
Kayseri'de düzenlenen şehadet konulu programda, şehitlerin yaşadığı hayatın insanlar tarafından örnek alınması gerektiği vurgulandı.
Kayseri'de Peygamber Sevdalıları Platformuna üye Umut- Der tarafından şehadet konulu program gerçekleştirildi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan Araştırmacı Yazar Mehmet Zülfi Tan, şehitlerin yaşadığı hayatın örnek alınmasının önemli olduğunu söyledi.
Kendi hayatlarını İslam yolunda feda eden şehitlere ebedi mutluluk bahşedildiğini belirten Tan, "Şehitlik, ahirette peygamberlerden sonra insanların erişebileceği en yüksek mertebedir. Şehit demek şahit demektir. Üstünde durmamız gereken asıl mesele şehitlerin hayatıdır. Onlar bize örnek teşkil ediyor ve bir şeyler anlatıyor. Dolayısıyla şehidin daha yaşarken bize verdiği mesajlar vardır. Bizim bu mesajların üstünde durmamız, bunları kavramamız lazım. Şehit nasıl şehit oldu, Allah hangi vasfından dolayı ona yeni bir hayat bahşetti? Üstünde durduğumuz zaman kavramamız gereken asıl meselenin burası olduğunu anlarız." dedi.
"Şehitler hep hayırla yâd edilmişlerdir"
Şehadetin, Habil'den bu yana süregeldiğini dile getiren Tan, sözlerine şöyle devam etti: "Şehitler, şehit olmadan önce birçok anı bırakmışlardır. O kadar fedakârlık yaptırmışlardır ki insanlar kendilerinden razı olmuş. Arkalarından hep hayırla yâd etmişler. Mertliklerinden, fedakârlıklarından bahsetmişlerdir. İşte, Habil'in bize vermiş olduğu ilk mesaj budur: Ey kardeşim, eğer kurbanının kabul olunmasını istiyorsan öncelikle takvalı olman lazım."
Müslüman'ın, başkalarının elinden ve dilinden zarar görmediği kimse olduğunu sözlerine ekleyen Tan, "Müslüman onu öldürmeye gelenin onda dirildiği insandır. Dolayısıyla insanın günlük hayatında tartışması, çekişmesi, kalp kırgınlığı olabilir ama Habil bize çok güzel bir örnek sunuyor. 'Ey kardeşim! Sen beni döversen ben seni dövmem, sen beni öldürmek için elini uzatırsan ben uzatmam.' diyor. Habil Allah'ın emrini çiğnemedi, canını ortaya koydu. Şehitler böyledir. Allah'ın çizdiği sınıra geldi mi frene basılan araba gibi aniden dururlar ve kesinlikle bir adım dahi ileri atmazlar." şeklinde konuştu. (Mehmet Bozdaş-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.