Uzmanlar: Arıtma suyu ile şebeke suyu arasındaki en bariz fark kireç oranıdır!

Arıtma cihazından elde edilen su ile şebeke suyunun arasındaki farkları ele alarak şebeke suyunun arıtma cihazına oranla daha çok kireç barındırdığını belirten uzmanlar, bu konuda önemli tavsiyelerde bulundu.

Bölgedeki yüksek kireç oranına sahip sert su, hem sağlık hem de ev aletleri üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Şebeke suyunda yüksek oranda kirece rastlanırken, arıtma cihazında ise kireç oranı en düşük seviyelere kadar indirgeniyor. Beş aşamalı su arıtma cihazları, kireçten arındırılmış, lezzetli ve sağlıklı su sağlarken, cihazların düzenli bakımı ve filtre değişimi suyun kalitesini uzun süre korunmasını sağlıyor.


Yetkililer, su arıtma cihazlarında filtrelerin 6 ile 9 ay aralığında değişmesi gerektiğini, aksi halde insan sağlığına zararları olduğunu belirtiyor.

Su arıtma cihazları işiyle uğraşan, aynı zamanda bu sektörde firma sahibi olan Mehmet Zahir Çakar, su arıtma cihazlarında dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.

"Sert su, içeriğindeki yüksek kireç oranı nedeniyle ev aletlerinden borulara kadar birçok alanda sorun oluşturur"

Mehmet Zahir Çakar

Suyun sert olduğu bölgelerde kireç oranının yüksek olduğunu belirten Çakar, “Malum olduğu üzere bulunduğumuz bölgenin suyu oldukça sert olduğundan aynı şekilde suyun kalitesini de ciddi şekilde etkilemektedir. Sert su, içeriğindeki yüksek kireç oranı nedeniyle ev aletlerinden borulara kadar birçok alanda sorun oluşturur. Kireç, suyu ağırlaştırır, tadını bozar ve zamanla çaydanlıklarda, musluklarda ve diğer suyla temas eden yüzeylerde birikintiler oluşturur. Bu sorunları çözmek ve daha sağlıklı, lezzetli su elde etmek amacıyla su arıtma cihazları kullanılır. Kullanılan arıtma cihazı, beş aşamadan oluşan bir sistemle çalışır ve her aşama suyun farklı bir yönünü iyileştirmek için tasarlanmıştır.” şeklinde konuştu.

"Filtrelerin düzenli olarak değiştirilmesi, cihazın uzun ömürlü olması ve verimli çalışması açısından son derece önemlidir"

Arıtma cihazları içerisindeki 5 aşamalı sistem hakkında bilgi veren Çakar, “Sediment Filtre, ilk aşamada, suyun içindeki çamur, kum ve diğer büyük partiküller tutulur. Bu aşama, suyun daha temiz ve berrak olmasını sağlarken, cihazın diğer filtrelerinin de daha uzun ömürlü olmasına yardımcı olur. İkinci aşamada karbon filtresinde suyun içindeki klor, kimyasal maddeler ve bazı bakterileri ortadan kaldırır. Karbon filtre, suyun daha güvenli hale gelmesini sağlar ve istenmeyen kokuları giderir. Aynı zamanda suyun tadını iyileştirir. Bu da özellikle içme suyu kalitesinde büyük fark oluşturur. En kritik aşamalardan biri olan mevran filtre, suyun içindeki kireci parçalar ve suyu yumuşatır. Bu sayede, suyun sertliği azalır ve ev aletlerinde kireç birikmesi önlenir. Ayrıca, Mevran filtre suyu mikroskobik düzeyde temizler, böylece suyun genel kalitesi önemli ölçüde artar. Tatlandırıcı filtre ise mevran filtreden geçen suyun tadını iyileştirmek için tatlandırıcı filtre devreye girer. Bu filtre, suyun doğal minerallerini koruyarak daha hoş ve içilebilir bir su elde edilmesini sağlar. Bu filtrelerin düzenli olarak değiştirilmesi, cihazın uzun ömürlü olması ve verimli çalışması açısından son derece önemlidir.” şeklinde aktardı.

“Ana filtre, kullanım sıklığına ve yerel su sertliğine bağlı olarak 6 ay ile 3 yıl arasında değişir”

Çakar, filtrelerin değişim ve bakımlarının zamanında yapılması gerektiğine vurgu yaparak, “Sediment ve karbon filtreler her 10 ayda bir değiştirilmelidir. Çünkü bu süre zarfında filtreler tıkanabilir ve suyun akışını engelleyebilir. Mevran filtrenin ömrü ise suyun kalitesine, kullanım sıklığına ve yerel su sertliğine bağlı olarak 6 ay ile 3 yıl arasında değişir. Mevran filtrenin ne zaman değişmesi gerektiğini anlamanın en iyi yolu, suyu test cihazıyla düzenli olarak ölçmektir. Eğer test sonucunda suyun kalitesi düşmeye başlar, çaydanlıkta kireç birikintileri artar ve suyun tadı ağırlaşırsa, bu, Mevran filtrenin değiştirilme zamanının geldiğini gösterir. Filtrelerin zamanında değiştirilmemesi durumunda, suyun kalitesi hızla düşer ve bu da birçok soruna yol açabilir. Örneğin, filtreler tıkanabilir, bu da suyun cihazdan doğru şekilde geçmesini engelleyebilir. Sonuç olarak, su sızabilir ve bu durum evde hasara yol açabilir. Ayrıca, tıkanmış filtreler suyu gerektiği gibi temizleyemez, bu da şebeke suyundan bile daha kirli bir su içilmesine neden olabilir. İnsanların bu gibi sorunlarla karşılaşmaması için filtrelerin düzenli olarak kontrol edilmesini ve zamanında değiştirilmesini şiddetle tavsiye ediyoruz. Sağlıklı ve güvenli bir su elde etmek için en önemli adım, filtrelerin düzenli bakımının yapılması ve zamanında değiştirilmesidir.” ifadelerine yer verdi.

“Şebeke suyunun kireç oranı genellikle 220 ppm olup arıtma suyu ise 40 ppm civarındadır”

Son olarak şebeke suyu ile arıtma cihazlarında elde edilen su arasındaki kireç farkına değinen Çakar, “Şebeke suyunun kireç oranı genellikle 220 ppm civarındadır. Arıtma cihazı ise bu oranı 40 ppm'nin altına indirir. Ancak zamanla, suyun kalitesine bağlı olarak bu değer 40 ppm'nin üzerine çıkabilir. Böyle bir durumda da filtrelerin değişim zamanının geldiği anlaşılmaktadır. Suyun kalitesini korumak ve sağlıklı bir içme suyu elde etmek için düzenli bakım ve kaliteli filtre kullanımı hayati öneme sahiptir.” dedi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.