Uzmanlardan bayram öncesi önemli uyarılar

Uzmanlardan bayram öncesi önemli uyarılar

Bursa’da diyetisyenler yaklaşan kurban bayramı öncesinde besin tüketimi açısından önemli uyarılarda bulundu.

Kurban Bayramı'na bir gün kala, uzmanlardan sağlıklı beslenme ile ilgili uyarılar gelmeye devam ediyor. İlke Haber Ajansı'na konuşan Diyetisyen Nesibe Büşra Diler, vatandaşlara beslenme ile ilgili önemli uyarılarda bulundu.

Sözlerine bayramların tüm aile bireylerinin bir araya geldiği, sevgi ve muhabbetle dolu geçen en güzel günler olduğunu söyleyerek başlayan Diyetisyen Nesibe Büşra Diler, Kurban Bayramının ise bunlardan en tatlı ve etli olanı olduğunu söyledi.

Güzel, neşeli bir bayram geçirirken aynı zamanda sağlığımızı koruyabilmekle ilgili İLKHA’ya açıklamalarda buluna Diler, “Kurban bayramının yılda bir defa olmasından dolayı et tüketimi ile bunun yanı sıra tatlı tüketimi de artmaktadır.” dedi.

“Kalp-damar, diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastaları risk altındadır”

Ancak özellikle bu dönemde kronik hastalıklara sahip ve yüksek risk grubunda bulunan bireylerin (çocuklar ve yaşlıların) dikkatli olması gerektiğine vurgu yapan Diler,  “Bayram boyunca kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığı artmaktadır bu nedenle kalp-damar hastaları, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastaları risk altındadır. Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmayıp kurban bayramında da; sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmelidir.” şeklinde konuştu.

Kurban bayramlarında sadece ‘yediklerinize dikkat etmelisiniz, kontrollü beslenmelisiniz’ gibi genel tavsiyelerde bulunmanın eksik kaldığına dikkat çeken Diler,  “İşin içine kurban girdiği zaman kırmızı et girer, kesilmesinden tutun da saklanması, pişirilmesi ve tüketilmesine kadar birçok aşamada ayrıntılı tavsiyelerde bulunmak gerekir.” ifadelerine yer verdi.

“Kurban Kesiminin İslami standartların yanında hijyenik olması da çok önemli”

Kurbanlık hayvanların kesimi İslami standartlara uygun olmasının yanında gerektiğince hijyenik olması gerektiğini söyleyen Diler, “Hatta bir uzman kontrolünde seçilen hayvanlar sonrasında kesimhanelere gönderilmelidir. Veteriner kontrolü olmayan ve uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan insanlara tenya, salmonella, tüberküloz, şarbon gibi hastalıkların bulaşma riski yüksektir.” uyarısında bulundu.

“Mide rahatsızlığı olanlar etleri 24 saat bekletmeden tüketmemelidirler”

Bayram günü kesilen hayvan etinin, bekletilmeksizin birkaç saat içinde pişirilerek tüketildiğini belirten Diler, “Ancak yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratır. Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemelidir.” şeklinde konuştu.

“Etler büyük parçalar şeklinde değil ancak kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılıp, tek pişirimlik miktarlara bölünüp, buzdolabı poşetlerine koyularak buzdolaplarının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır.” diyen Diyetisyen Diler, “Buzdolabında -2 C derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda ise -18 C derecede daha uzun süre etler saklanabilmektedir.” diye konuştu.

Diyetisyen Diler, önerilerine şöyle devam etti:

“Pişirmek için buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır.

Pişirme yöntemi olarak; haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır.

Etler, C ve E vitaminini içermezler. Bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında C vitamininden zengin sebze/salata/ taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi oldukça önemlidir. Bu yöntem hem besin çeşitliliğinin sağlanmasını sağlar hem de sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırır.

Etler mangal yapılacaksa; kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir kömürleşen etler her zaman kanser riski taşır.  Etin ateşe yakın olması B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır.

Et kullanılarak yapılan sebze ya da baklagil yemeklerine yağ ilave edilmemelidir. Özellikle katı yağlar, et yemeklerinde kullanılmamalıdır, etin kendi yağı ile pişmesi sağlanmalıdır.

Kurban bayramının geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın içine tereyağı veya kuyruk/iç yağı eklemeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirme yapılmalıdır.”

Kurban Bayramı’nda kontrollü beslenme ile ilgili önerilerini de sıralayan Diler, sözlerini şöyle sürdürdü;

“- Güne 2 bardak su ve hafif bir kahvaltıyla başlayın, kahvaltı yapmayı asla ihmal etmeyin.

- Kendinizi çok aç bırakmayın ve öğünleriniz arasında en fazla 4 saat bulunmasına dikkat edin.

- Kırmızı et ve sakatat tüketiminizi sınırlayın ve sadece öğle yemeklerinde tercih edin. Akşamları ise sebze ve kurubaklagil tüketmeye dikkat edin.

- Kırmızı et yoğunluğu olan sofralarda tabağınıza öncelikle sebze ve salataları alın, ölçüye dikkat ederek kırmızı etinizi yanına garnitür olarak ekleyin. Pirinç pilavı, makarna, beyaz ekmek gibi basit karbonhidratlardan uzak durun.

- Şekerleme ve çikolataları az miktarda tadımlık olarak tüketmeye dikkat edin.

- Bayram ziyaretlerinde asitli ve şekerli içecekler yerine bitki çaylarını, hamur tatlıları yerine sütlü tatlıları tercih edin.

- Günde 2-2,5 litre su içmeye dikkat edin.

- Son olarak; bayramlarda da yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uygun miktarda et tüketirken çeşitlilik yaratmak için, diğer besin grupları olan ‘süt grubu’, ‘ekmek grubu’, ‘sebze grubu’ ve ‘meyve grubu’ ile aynı öğünde birlikte tüketmeye özen gösterilmelidir.” (Zeki Aras –İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.