Uzmanlardan ‘Tercih’ uyarısı
Uzmanlar, tercih dönemlerinde öğrencilere yapılan baskıların ciddi sorunlara neden olacağı konusunda aileleri uyarıyor.
Sınavlara hazırlanma ve sonuçların açıklanması sürecine kadar, nerede, hangi alanda eğitim alacağına karar verme sürecinin öğrenciler için oldukça stresli bir süreç olduğunu belirten uzmanlar, tercih dönemlerinde yapılan baskıların, öğrencileri depresyona kadar sürükleyebileceğine dikkat çekiyor.
Konu ile ilgili olarak önemli uyarılarda bulunan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emine Sevinç Tok ebeveynleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.
“Baskıcı olmayın”
Ebeveynlerin baskıcı bir tutum ile öğrencilerin tercihlerini etkilemelerinin ileride çok ciddi sıkıntıları beraberinde getirdiğine dikkat çeken Tok; “Anne-babalar bu süreçte karar veren değil yardım eden taraf olmalı. Özellikle tercih dönemlerinde çok yoğun çatışmaların yaşandığı aileler görüyoruz. Ama ne yazık ki, çocuğa zorla bir bölümün seçtirilmesi ileride çok büyük sorunlara sebep olabilmektedir. Bu öğrencilerin ilk senelerde okulu bırakma oranları çok yüksek oluyor. Okulu bırakmasalar bile bitirme yılları ciddi anlamda uzayabilmekte, depresyona kadar uzanan tablolar görülebilmektedir.” dedi.
“Son karar gençlerin”
“Peki, tercih döneminde anne babalar ne yapmalı?” sorusuna yanıt veren Tok; “Tabi ki anne babalar çocuklarını en iyi tanıyan ve bu yaşa kadar onlara rehberlik etmiş insanlar. Dolayısıyla bu süreçte tamamen saf dışı olmaları beklenemez, bu doğru da değildir. Onlar da üniversiteleri ve bölümleri araştırmalı, gençler tanıtım günlerine gittiklerinde yanlarında olup, akıllarına takılan soruları sormalılar. Ama kendi fikirlerini zorla çocuklarına kabul ettirmeye çalışmak yerine, onlarla sakince, mantıklı gerekçeler sunarak konuşmalı, öneride bulunmalılar. Ama hayatına ilişkin son kararı yine gencin kendisi vermeli. Bazen tanıtımlarda şöyle bir tablo ile karşılaşıyoruz: genç susup sadece dinliyor, uzman ile göz teması bile kurmuyor, konuşan tek taraf veliler, ellerinde kâğıt kalem çocuklarına hiçbir şey sormadan tercih sıralaması yapıyorlar. Bu davranış tarzı genci çok yanlış seçimlere yönlendireceği gibi özgüveni son derece zedeleyici, genci umutsuzluğa sürükleyen bir hal alabilir.” şeklinde konuştu.
Öğrencilere ‘Tercih’ tavsiyeleri
Bu dönemde öğrencilere tercihlerinde yardımcı olabilecek tavsiyelerde bulunan Tok şunları söyledi; “Üniversitelerin taban puanları ve başarı sıralamaları dikkatlice incelenmeli ve özellikle başarı sıralamasına göre tercihler belirlenmelidir. Üniversitenin bulunduğu şehir veya kampüs olanakları gibi tek bir açıdan bakarak değerlendirme yapmak yerine farklı özellikler de dikkate alınmalıdır. Yabancı dil eğitimi, lisansta okutulan dersler, ders verecek öğretim elemanları, lisansüstü eğitim imkânları, çiftdal-yandal seçenekleri, ERASMUS olanakları, laboratuvar, staj imkânları ve seçilen bölümün iş olanakları gibi konular dikkatle araştırılmalıdır.”
“Ülkemizdeki eğitim sistemi hakkında tam anlamıyla bilgi sahibi olmak tercihlerde kolaylık sağlayacaktır.” diyen Tok, özellikle puanı düşük olan öğrencilerin iki yıllık ön-lisans tercihi yapabileceklerini ve ön-lisansı başarı ile tamamlayanların lisansa dikey geçiş yapma imkânlarının olduğunu hatırlattı. TOK, üniversitelerin yeni açılan bölümlerinde taban puan ve başarı sıralaması olmadığı için tercihte şansı yükselteceğini ifade etti. (Muhammed Yıldız – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.